'Sansaryan Han' tuzağına 4 yıl hapis

Başbakanlık'tan geldiğini söyleyerek Ermeni Patrik vekili Ateşyan’ı 6 bin TL dolandırdığı öne sürülen sanığın yargılandığı dava karara bağlandı

Mahkeme, "nitelikli dolandırıcılık" suçundan sanık Kemal Tayfun Nargin'i 4 yıl hapis ve 16 bin TL adli para cezasına çarptırdı. Cezada indirim yapmayan mahkeme heyeti, cezayı da ertelemedi.

İstanbul Adalet Sarayı’nda bulunan İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuksuz sanık Kemal Tayfun Nargin katılmazken, şikayetçi Aram Ateşyan hazır bulundu. Öte yandan Janet Danel ve Serena Dinçkayıkçı da duruşmada tanık sıfatıyla hazır bulundu.

MİT: SANIK KURUMUMUZDA ÇALIŞMADI

Reklam
Reklam

Mahkeme Başkanı Nursel Bedir, MİT’e yazılan yazıyıya cevap verildiğini belirtti. Başkan Bedir, MİT’in cevap yazısında, "Sanığın suç tarihi ve öncesinde MİT kurumunda çalışmadığını bildirdiğini açıkladı.

SANIĞI FOTOĞRAFINDAN TEŞHİS ETTİ

Mahkeme Başkanı Bedir, şikayetçi Aram Ateşyan, tanıklar Janet Danel ve Serena Dinçkayıkçı’ya UYAP sisteminden sanığın fotoğrafını gösterdi. Ateşyan, "Fotoğraftaki kişi benimle görüşen kişidir. Tereddütsüz bir şekilde kesin olarak teşhis ediyorum. Yanımda başka kimse yoktu. Benimle tek başına görüştü. Parayı benden istedi. Parayı tapu masrafı olarak değil hediye olarak istedi. İki seferde toplam 6 bin TL para verdim. Alt katta da bekleyen kişiler vardı. Ancak bunların sıfatını bilmiyorum. Ayrıca kendisiyle Türkçe konuştuk. Tercüme edilecek herhangi bir evrak yoktu" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Diğer 2 tanık da fotoğraftaki kişinin Aram Ateşyan’dan parayı olan sanık olduğunu belirtti.

Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlığı döneminde Ermeni Patrik Vekili Aram Ateşyan ve beraberindeki heyeti kabul etmiş, Görüşme öncesinde Ateşyan, Erdoğan'a, Paşabahçe'nin Osmanlı serisinden Osmanlı Çeşmesi vazosunu, Erdoğan da Ateşyan'a gümüş anı tabağı hediye etmişti.

"SANIĞIN CEZALANDIRILMASINI TALEP EDİYORUZ"

Aram Ateşyan’ın avukatı Furkan Çalışkan, "Sanığın atılı suçu işlediği sabittir. İddianamede belirtildiği şekilde sanığın cezalandırılmasını talep ediyoruz" diye konuştu.

4 YIL HAPİS 16 BİN TL ADLİ PARA CEZASINA ÇARPTIRILDI

Davayı karara bağlayan mahkeme, sanığın üzerine atılı olan "nitelikli dolandırıcılık" suçunun sabit olduğunu belirtti.

Suçun işleniş şekli, suç konusunun önem ve değer, meydana gelen neticenin ağırlığı, sanığın kastı, kastının yoğunluğunu dikkate alan mahkeme alt sınırdan uzaklaşarak sanığı 4 yıl hapis ve 16 bin TL adli para cezasına çarptırdı.

Reklam
Reklam

Sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri fiilden sonraki yargılama sürecindeki tutum ve davranışları nedeniyle indirim yapılmasına yer olmadığına karar veren mahkeme, cezayı da ertelemedi.

SANIK SUÇLAMALARI REDDETMİŞTİ

Kemal Tayfun Nargin, Eylül ayında yaptığı savunmasında suçlamaları reddetmişti.

Nargin, MİT’te görevli kişilerin yanında Ermenice bilmesi nedeniyle belgeleri tercüme etmesi için Aram Ateşyan’ın yanına gittiklerini belirtmişti. MİT’ten 2012 yılında ihraç edildiğini belirten Nargin olayı şöyle anlatmıştı: "Para alma durumu sözkonusu değildir. Gidenler Ermenice bilmedikleri için bu nedenle ben de onlarla birlikte gittim."

İDDİANAMEDE ŞÜPHELİNİN 7 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYORDU

Türkiye Ermenileri Patrik Genel Vekili Aram Ateşyan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakan olduğu dönemde 2013 yılının Temmuz ayında düzenlediği iftar yemeğine katıldı.

Reklam
Reklam

Burada Sansaryan Han’ın Ermeni Patrikliği’ne iadesi için Başbakan Erdoğan ile özel görüşen Ateşyan, her türlü kolaylığın sağlanacağı sözünü aldı.

Bu olaydan 3-4 gün sonra patrikhaneyi arayıp kendisini Başbakanlık Milli EmlakMüfettişi olarak tanıtan şüpheli Kemal Tayfun Nargin, Aram Ateşyan ile görüşeceğini belirterek, patrikanenin adresini aldı.

Aram Ateşyan ile görüşen şüpheli Nargin, Başbakanlık'tan geldiğini söyleyerek Sansaryan Han’ın Ermeni Patrikliği’ne iadesinin kararlaştırıldığını söyledi.

Bu konuda mülkün iadesi için belge imzalanması gerektiğini söyleyen şüpheli Nargin, Başbakanlık antetli ’Acil gizli konrol edildi’ ibaresi bulunan belgeyi şikayetçi Ateşyan’a imzalatarak, belgenin aslını kendisi aldı.

Şüpheli Nargin, şikayetçi Ateşyan’dan tapu devir masrafları olarak 6 bin TL aldığı belirtilen iddianamede, şikayetçi Ateşyan’ın yaptığı araştırma neticesinde dolandırıldığının anladığı ifade edildi.

Reklam
Reklam

İddianamede, Başbakanlık makamınca şüphelinin kimliğinin tespit edildiği ve şüphelinin 9 ayrı cezaevi kaydı olduğu belirlendiği belirtildi.

Ermeni Patrikliği’nin telefon ve kamera kayıtlarının araştırılmasına rağmen bu olay sırasında bilinmeyen bir nedenle kayıtların silindiği anlatılan iddianemde, şüpheli Nargin’in kamu kurum ve kuruluşları vasıta kılarak Ermeni Patrikliğini dolandırdığının anlaşıldığı ifade edildi. İddianeme, şüpheli Kemal Tayfun Nargin’in "Nitelikli Dolandırıcılık" suçundan 2 yıldan 7 yıla kadar hapisi isteniyordu.

BİR DÖNEMİN İŞKENCEHANESİ SANSARYAN HAN

Mimar Hosep Aznavour tarafından 1800’lü yılların sonunda biri bodrum kat olmak üzere atlı katlı kagir bir yapı olarak inşa ediliyor.

Neoklasik uslûptaki han, giriş holünden sonra geniş bir iç avluya açılıyor. Üst katlarına kagir merdivenlerle çıkılan hanın avluya bakan çepeçevre açık koridorları bulunuyor. Odalar bu koridorları çevreliyor. Hanın ayrıca bir de bodrum katı bulunuyor.

Reklam
Reklam

Hana ismini veren Mıgırdiç Sanasaryan tarafından 1800’lü yılların sonunda satın alınan binanın yönetim hakları, Erzurum’da yetim öğrenciler için açılan okula gelir sağlaması amacıyla Ermeni Patrikliği’ne bırakılıyor. Mıgırdiç Sanasaryan, bilinenin aksine Rus asıllı bir Ermeni. Hanın sahiplik durumu zamanla değişiyor ve mülkiyeti bir şekilde İstanbul Valiliği’ne geçiyor. Valilik hanı 1930’lu yıllardan 90’lı yıllara kadar İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün kullanımına veriyor. İşte hanın ünü Emniyet Müdürlüğü olarak kullanıldığı bu dönemde başlıyor.

Sanasaryan Han ya da halk arasında bilinen ismiyle Sansaryan Han, ihtilal döneminde işkenceyle anılıyor. Siyasi Şube’nin bu binada bulunduğu yıllarda sorgu ve işkencelere ev sahipliği yapan tarihi bina, dik bir tabuta benzeyen hücreleri nedeniyle "tabutluk" olarak anılıyor. Oturmanın bile mümkün olmadığı bu hücrelerde insanlar, günlerce ayakta tutuluyor, sorgudan, işkenceden geçiriliyor. O dönemde çok sayıda yazar, aydın, sanatçının bu tabutluklarda kaldığı binada Nâzım Hikmet, Vedat Türkali, Ece Ayhan, Aziz Nesin, Attila İlhan, Mihri Belli, Vartan İhmalyan, Ahmet Arif, İlhan Selçuk, Ruhi Su'nun yanı sıra 68 kuşağından Cihan Alptekin, Ömer Ayna gibi isimler sorgudan ve işkenceden geçiriliyor. TKP üyesi Dr. Hayk Açıkgöz, Jak ve Vartan İhmalyan, Aram Pehlivanyan’la birlikte Türkçü akımın öncüleri Reha Oğuz Türkkan’la birlikte 1944 Irkçılık-Turancılık davası sanıkları Nihal Adsız ve Abdullah Türkeş de hanın “misafirleri” arasındaki yerlerini alıyor.

Reklam
Reklam

Hanın sahipliğiyle ilgili gelişmeler dikkate değer. Patriklik kayıtlarında hanın 1909 yılına ait tapu kaydı yer alıyor. Geliri Erzurum’daki Ermeni Yetimhanesi için kullanılıyor. Binaya 1915-1920 yılları arasında Osmanlı Devleti tarafından el konuluyor. Han'ın gelirleri 1920-28 yılları arasında Ermeni Patrikhanesi'nin kullanımına sunulsa da 1928'de İstanbul Valiliği'nin bir kolu olan İdare-i Hususiye hanı devletleştiriyor. Dönemin patriği Naroyan'ın açtığı dava, 1932 yılında Patriklik lehine sonuçlanıyor ve hanın gelirleri üç yıl daha Ermeni Patrikhanesi’nde kalıyor. 1935'teyse İdare-i Hususiye karşı dava açıyor ve Sansaryan Han’ın mülkiyeti bu tarihten sonra devlete geçiyor. Han Vakıflar Genel Müdürlüğü, İl Emniyet Müdürlüğü ve Sirkeci Adliyesi olarak hizmet veriyor.

Hanın mimarı Hovsep Aznavur’un da ilgi çekici bir hikayesi var. Hovsep Aznavur (1845-1935), 1867’de Londra’dan gelip İstanbul’a yerleşiyor. 1914’de Kahire’ye taşınıyor ve orada hayata gözlerini yumuyor. İstanbul’da yaşadığı yıllarda Cibali Tütün Fabrikası ki şimdi Kadir Has Üniversitesi olarak kullanılıyor, Haliç’deki Stevan Sveti Bulgar Kilisesi, İstiklâl Caddesi’ndeki Mısır Apartmanı, Tepebaşı’nda yanan Dram Tiyatrosu gibi güzel eserleri İstanbul’a kazandırıyor.

Reklam
Reklam

Sansaryan Han'ın iade edilmesini isteyen, Türkiye Ermenileri Patrikhanesi, 2014 yılında sonuçlanan davada hukuk mücadelesini kaybetti.

(DHA)

Anahtar Kelimeler: