Sarısülük davasında flaş gelişme

Ethem Sarısülük davasında üst mahkeme yargılamanın durdurulması kararını kaldırdı.

ANKARA (CİHAN)- Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi, Gezi Parkı eylemcilerine destek amaçlı eylemler sırasında hayatını kaybeden Ethem Sarısülük'ün ölümüne ilişkin polis memuru A.Ş. hakkındaki 'yargılamanın durması' kararını kaldırdı.

Ankara'da Ethem Sarısülük'ün ölümüne ilişkin polis memuru A.Ş. hakkındaki iddianame Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmişti. Fakat mahkeme, davanın 'izin alınmadan açıldığı' gerekçesiyle durmasına ve gereğinin yerine getirilmesi için dosyanın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine karar vermişti.

Reklam
Reklam

Sarısülük'ün ailesinin avukatları, sanık polis memuru A.Ş. hakkındaki 'yargılamanın durması' kararına itiraz etti. İtiraz, bir üst mahkeme Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yapıldı. İtirazı kabul eden mahkeme, A.Ş'ye atılı suçun, '4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun kapsamının dışında kaldığı' gerekçesiyle verilen yargılamanın durması kararını kaldırdı.

Sarısülük, Kızılay Meydanı'nda 1 Haziran günü yapılan eylemde, Çevik Kuvvet polisi A.Ş.'nin havaya ateş ederken başından aldığı tek kurşunla ağır yaralanmıştı. Sarısülük'ün 14 gün sonra beyin ölümü gerçekleşmişti. Olay sırasında A.Ş'nin, tabancasını omuz hizasından yukarıda tutarak havaya ateş ettiği anda geri çekildiği aktarılan iddianamede, sanığın arkasını göstericilere dönüp gitmek istediği sırada tabancayı tuttuğu elinin ve tabancanın bir an yere paralel hale geldiği, bu konumdayken tabancasını üçüncü kez ateşlediği ifade edildi. Bu sırada Sarısülük'ün elindeki taşı A.Ş.'ye attıktan sonra uzaklaşmak için sola döndüğü ve tabancadan çıkan merminin Sarısülük'ün başına isabet ettiği, bu sırada A.Ş.'ye, ondan fazla taş atıldığı belirtildi.

Reklam
Reklam

İddianamede, Sarısülük'ün de arasında bulunduğu gösterici grubun sanık A.Ş'ye saldırısıyla sanığın silahlı savunması arasında bir orantı olmadığı, meşru savunmada yasal sınırın aşıldığı vurgulandı. Sınırın kasten aşılması halinde ceza sorumluluğunun kalkmayacağının dile getirildiği iddianamede, A.Ş'nin kendisine saldıranlara karşı tabancasıyla havaya uyarı atışı yapması esnasında vücuduna isabet eden taşlar dikkate alındığında, 'meşru savunma sınırını kasten aştığının söylenemeyeceği, sınırın kasıt olmaksızın aşıldığı' ifade edildi.

İddianamede, A.Ş.'nin eyleminin meşru savunma olup olmadığı, meşru savunma ise yasal sınırın aşılıp aşılmadığı, sınır aşılmışsa bunun kasten mi yoksa kasıt olmadan mı aşıldığının takdirinin mahkemenin görevine girdiği de kaydedildi.