"Şark Fatihi" Kazım Karabekir ölümünün 72. yılında anılıyor

FSMVÜ Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasip Saygılı: - Erzurum'da 15. Kolordu Komutanlığına tayin edildiğinde, Mustafa Kemal İngilizlerin baskısıyla görevden alınmış olmasına rağmen onun emrine girmede tereddüt etmedi. Mustafa Kemal'e, 'Ben ve kolordum Milli Mücadele için ne emrederseniz yapmaya hazırız.' şeklinde teminat verdi. Karabekir'in Milli Mücadele tarihindeki en önemli rolü, milli hareketin liderine karşı göstermiş olduğu bu sadakattir" - "Kazım Karabekir, doğu illerinde Ermeni mezalimini sona erdirerek, Ermenileri bir daha Türklere saldıramayacak bir duruma getirdi. Doğu Cephesi'nin güvence altına alınması eldeki askerlerin büyük bir kısmının Yunanlarla savaşmak için Batı Cephesi'ne kaydırılmasına imkan sağladı" - Kazım Karabekir'in kızı Timsal Karabekir: - "Doğudaki savaş sonrası yetim kalan 6 binden fazla çocuğa şefkatli bir baba oldu. O çocukları hayata kazandırması çok önemli bir hizmettir"

İSTANBUL (AA) - SEMRA ORKAN - Türk milletinin varlık yokluk mücadelesi verdiği Birinci Dünya Savaşı ile Kurtuluş Savaşı yıllarında özellikle Doğu Anadolu'da gösterdiği kahramanlıklar dolayısıyla "Şark Fatihi" unvanıyla anılan asker ve devlet adamı Kazım Karabekir, ölümünün 72. yılında anılıyor.

23 Temmuz 1882'de İstanbul'da doğup Kuleli Askeri İdadisi'nde öğrenim gören Karabekir, 1902'de Harbiye Mektebi'ni bitirdi. 1905'te de Erkan-ı Harbiye'den yüzbaşı rütbesiyle mezun olan Karabekir, bu dönemde İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin Rumeli 'de teşkilatlanmasında önemli rol oynadı.

Reklam
Reklam

II. Meşrutiyet'in ilanının ardından Edirne'deki 3. Ordu Komutanlığına atanan Karabekir, 1909 yılında 31 Mart Ayaklanmasının bastırılmasında görev aldı.

14 Nisan 1912'de binbaşılığa yükselen, Balkan Savaşları döneminde Trakya Sınır Komiseri olarak önemli görevler yapan Karabekir, Çanakkale Savaşı'nın başlaması üzerine cepheye gönderildi.

Kerevizdere'de Fransızlar'a karşı 3 ay boyunca mücadele eden Karabekir, 1916'da Kutü'l-Amare'yi kuşatan 18. Kolordu Komutanlığına getirildi, daha sonra Kafkas Cephesi'nde kolordu komutanlığına tayin edildi.

Mütarekeden sonra 1919 baharında Erzurum’da 15. Kolordu Komutanlığına getirilen, Ordu Müfettişi olarak bölgeye gelen Mustafa Kemal Paşa’ya görevinden ayrılmasına rağmen destek sağlamaya devam eden Kazım Karabekir, Kurtuluş Savaşı boyunca Doğu Cephesi komutanlığı yaptı. 15 Kasım 1920'de Ermeni ordusunu büyük bir bozguna uğratan Karabekir, Rus Sovyet Sosyalist Federe Cumhuriyeti'yle de Kars Antlaşması görüşmelerini yürüttü.

Daha sonra I. Ordu Müfettişliğine tayin edilen Karabekir, 1923'te İstanbul milletvekili seçilerek Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne girdi.

Reklam
Reklam

- Terrakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nı kurdu

Karabekir, Rauf Orbay, Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele, Cafer Tayyar Eğilmez, Adnan Adıvar ve arkadaşları ile 27 Kasım 1924'te cumhuriyetin ilk muhalefet partisi Terrakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nı kurup genel başkanı oldu. Partisi, Şeyh Sait İsyanı nedeniyle 3 Haziran 1925'te kapatıldı. Karabekir, 22 Haziran 1926'da İzmir'de Mustafa Kemal'e düzenlenen suikasttan haberdar olduğu halde bildirmediği iddiasıyla tutuklandı ve İstiklal Mahkemesi'nde idamla yargılandı ancak, mahkeme heyetinin oy birliğiyle beraat etti.

İkinci dönem milletvekilliği bitince Kazım Karabekir, 5 Aralık 1927'den 1938'e değin Erenköy'deki, bugün müze olan köşkünde inzivaya çekildi.

Cumhuriyetin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatının ardından İsmet İnönü Cumhurbaşkanı olunca Karabekir de 31 Aralık 1938'de İstanbul milletvekili oldu, 23 Temmuz 1946'da TBMM Başkanı seçildi.

26 Ocak 1948'de Ankara'da vefat eden Kazım Karabekir, önce Hava Şehitleri Mezarlığı'na defnedildi, ardından 30 Ağustos 1988'de Atatürk Orman Çiftliği'nde oluşturulan Devlet Mezarlığı'na nakledildi.

Reklam
Reklam

Hatıratını da yazan Karabekir, aralarında "Birinci Cihan Harbi", "İstiklal Harbimiz", "İzmir Suikastı", "Çocuklara Öğütler", "Hayatım", "İttihat ve Terrakki Cemiyeti 1896-1909", "Ermeni Dosyası", "İngiltere, İtalya ve Habeş Harbi", "Çocuk, Davamız", "İstiklal Harbimizin Esasları", "Sanayi Projelerimiz", "İktisat Esaslarımız", "İstiklal Harbimizde İttihad Terrakki ve Enver Paşa", "İtalya ve Habeş", "Sarıkamış-Kars ve Ötesi" ve "Erzincan ve Erzurum'un Kurtuluşu" olan 17 eser kaleme aldı.

- "Tüm askeri okulları birincilikle bitirdi"

Vefatının 72. yılında AA'ya Kazım Karabekir'i anlatan Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasip Saygılı, Karabekir'in, Abdülhamid dönemindeki askeri mekteplerden yetişen aydınlardan biri olduğunu anlattı.

Karabekir'in asker bir aileden geldiğini ve eğitim gördüğü bütün askeri okulları birincilikle bitirdiğini aktaran Saygılı, şöyle konuştu:

"Haklı olduğuna inandığı görüş ve fikirlerini her zeminde söyleyebilen bir insandı ve bir kaç dil konuşan başarılı bir askerdi. Harp Akademisinden kurmay yüzbaşı olarak mezun olur olmaz liyakatli diğer başarılı subaylar gibi Karabekir de Rumeli'ye gönderildi. Askerlik kariyeri başarıyla devam etti, Balkan Harbi'ne katıldı. 1. Dünya Savaşı'nda Kutü'l-Amare'de başarılara imza attı. Milli Mücadelenin başında Erzurum'da 15. Kolordu Komutanlığına tayin edildi. Erzurum'a geldiğinde Mustafa Kemal İngilizlerin baskısıyla görevden alınmış olmasına rağmen onun emrine girmede tereddüt etmedi. Mustafa Kemal'e, 'Ben ve kolordum Milli Mücadele için ne emrederseniz yapmaya hazırız.' şeklinde teminat verdi. Karabekir'in Milli Mücadele tarihindeki en önemli rolü, milli hareketin liderine karşı göstermiş olduğu bu sadakattir. Kazım Karabekir, Doğu illerinde Ermeni mezalimini sona erdirerek, Ermenileri bir daha Türklere saldıramayacak bir duruma getirdi. Doğu Cephesi'nin güvence altına alınması eldeki askerlerin büyük bir kısmının Yunanlarla savaşmak için Batı Cephesi'ne kaydırılmasına imkan sağladı. Karabekir'in Milli Mücadelede altı çizilmesi gereken rolü budur. Doğu Cephesi'ni Rus ve Ermenilere karşı güvence altına aldı. Bu da milli hareketin rotasını batıya çevirme noktasında elini rahatlattı. "

Reklam
Reklam

Saygılı, Karabekir'in Doğu Cephesi'ndeki başarılarının ardından Ankara'ya çağrıldığını ve 1. Ordu Komutanlığına getirildiğini hatırlatarak, "Bir dönem Mustafa Kemal ile yolları ayrıldı. Bu konuyla ilgili çok kolaycı bazı izahlar yapılıyor ama ben bunları çok inandırıcı bulmuyorum. Mustafa Kemal ile ayrı düşen bu paşalar için 'bunlar, şeriatçıydı, gericiydi, saltanat yanlısıydı. Bunlarla Mustafa Kemal'in birlikte yürümesi mümkün değildi.' dendi. Bu kanaatin doğru olmadığını düşünüyorum. Evet bu dönemde Mustafa Kemal ile anlaşamadılar. İktidarda hemen herkese yer bulunamıyor doğal olarak, dolayısıyla Mustafa Kemal bazı tercihlerde bulunuyor. Bu paşalarda, 'Milli Mücadelede biz emek verdik, komutanlık yaptık ama yeni rejimde hak ettiğimiz makamlar verilmedi, biz kenarda kaldık." şeklinde bir düşünce hasıl oldu diyebiliriz." değerlendirmesini yaptı.

Karabekir'in bu nedenle bazı paşalarla Terrakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nı kurduğunu ancak Şeyh Sait İsyanı nedeniyle partinin kapatıldığını dile getiren Saygılı, İzmir'de Mustafa Kemal Atatürk'e düzenlenen suikasttan haberdar olduğu halde bildirmediği iddiasıyla tutuklandığını ancak beraat ettiğini söyledi.

Reklam
Reklam

Saygılı, Cumhuriyetin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatının ardından İsmet İnönü cumhurbaşkanı olunca Karabekir'e görev verdiğini sözlerine ekledi.kaydetti.

- " Şark Fatihi ve yetimler babası olarak anılıyor"

Karabekir'in kızı Timsal Karabekir de babasının çok yönlü bir kişiliği olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Askerlik kariyerine bakıyorsunuz hiç yenilgi görmemiş, çok başarılı bir asker. Kendisine Mustafa Kemal'i tutuklama emri verilmiş olmasına rağmen saraya ret cevabı verdi. 'Emrinizdeyim paşam' diyerek, Mustafa Kemal'e destek sundu. Kurtuluş Savaşı'nın yıldızının parladığı an o iki kelimenin, yani 'Emrinizdeyim paşam' cümlesinin söylendiği andır."

Karabekir'in doğudaki savaş sonrası yetim kalan 6 binden fazla çocuğa şefkatli bir baba olduğunu dile getiren Timsal Karabekir, sözlerini şöyle tamamladı:

"O çocukları hayata kazandırması çok önemli bir hizmettir. Kazım Karabekir herkese idol olması gereken bir karakterdir. Sözünden dönmeyen, vatansever ve asla yılmayan bir kişiydi. Çok yönlü kişiliği ile de öne çıkıyor. Bir bakıyorsunuz marşlar yazmış, bir bakıyorsunuz büyük bir kütüphanesi var. Çok okuyan bir kişiydi. Eğitime çok önem veriyordu. Mustafa Kemal'e en büyük desteği veren yüce bir kişi. 'Şark Fatihi' ve 'Yetimler Babası' olarak anılıyor."

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: