Şarkıyla başlayan devrim | Karanfil Devrimi nedir? Karanfil Devrimi nasıl gerçekleşti?

Karanfil Devrimi, Portekiz’de 25 Nisan 1974 günü, şiddet kullanılmadan gerçekleştirilen bir askeri darbedir. Karanfil Devrimi, Portekiz’in otoriter bir rejimden demokrasiye geçişinin mücadelesidir. Devrimin başlamasının ilk adımı 24 Nisan 1974 yılındaki Eurovision şarkı yarışmasında, Portekiz’i temsil eden yarışmacının sahnede “E depoi do adeus (Ve vedalaştıktan sonra)” isimli şarkıyı söylemesiyle atıldı.

Karanfil Devrimi, 24 Nisan günü Eurovision’da verilen sinyalden sonra 25 Nisan gününde ulusal radyo kanalında Grandola, Villa Morena adlı şarkının çalınmasıyla bir sinyal daha verildi. Bu sinyalden sonra ise Silahlı Güçler Hareketi darbeye başladı. Sokağa çıkma yasağı ilan edilmesine rağmen, Karanfil Devrimi’nde halk darbeyi desteklemek için sokağa çıktı.

KARANFİL DEVRİMİ NEDİR?

Karanfil Devrimi, Portekiz'de 25 Nisan 1974 günü şiddet kullanmadan gerçekleştirilen askerî darbe olarak bilinir. Portekiz'in otoriter bir diktatörlükten kurtulup demokrasiye geçişini gerçekleştirecek iki yıllık bir değişimin başlangıcı sayılır.

Reklam
Reklam

KARANFİL DEVRİMİ NASIL GERÇEKLEŞTİ?

1930'lardan itibaren Estado Novo (Yeni Devlet) adlı otoriter rejimin varlığını sürdürdüğü Portekiz, 1950'lerden beri sömürge topraklarında önemli boyutta güçlükle karşı karşıya kaldı. 1953'te, Hindistan kıyılarında bulunan Portekiz sömürgeleri Goa, Daman ve Diu'nun statülerinin belirlenmesi adına Hindistan'ın yaptığı görüşme isteği reddedildi.

17 Aralık 1961'de, Hint birlikleri tarafından bu üç toprak da Portekiz'den alındı ve 1960'larda ise Afrika'daki Portekiz sömürgeleri karıştı; 1961'de Angola'da başlayan karışıklıklar 1963'te Gine Bissau'ya, ertesi yıl da Mozambik'e sıçradı. Şubat 1965'te muhalefet lideri Humberto Delgado'nun öldürülmesinden sonra oluşan gergin siyasal ortam sürerken yapılan 25 Temmuz 1965 başkanlık seçimlerinde, rejimin adayı amiral Américo Tomás tekrar seçildi. Ülkeyi yarım asır kadar bir süre boyunca otoriter şekilde yönetmiş olan başbakan António de Oliveira Salazar, 16 Şubat 1968'de sağlık sebebiyle iktidarı bırakmak durumunda kaldı. Onun yerini Marcelo Caetano aldı ve davranışına demokrasiyi yansıtmakla beraber aynı yoldan yönetmeye girişti.

Reklam
Reklam

1970'lere gelindiğinde Estado Novo rejimi, Portekiz üzerinde baskı kurmaya devam ediyorsa da sömürgelerdeki durum gitgide kötüleşiyordu. Gine-Bissau'da milliyetçiler, zamanla kendi iktidarlarını kurup gerilla savaşına başladılar. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun daha önce ve Kasım 1972'de bir kez daha kınadığı Portekiz'in, diplomatik yalnızlığı, Afrika'da sürdürdüğü siyaset sebebiyle daha da yoğunluk kazandı. Katolik Kilisesi de hükümete soğuk davranmaya başladı ve zorunlu askerlik hizmetinin 4 yıla çıkarılması asker kaçaklarının sayısında artışa neden oldu. Sömürgelerde yürütülen savaştan dolayı oluşan mali yük ise başka bir sorundu; küçük bir ülke olan Portekiz'de bütçe içinde savunma harcamalarına ayrılan payın gitgide arttırılması, zaten düşük olan ortalama hayat standardının daha da düşmesine neden oldu.

Grevleri ve öğrenci hareketlerini, ordu içindeki sarsıntılar takip etti ve 1974'te general António de Spínola'nın, sömürge hakkındaki sorunlara sadece askeri değil, siyasal bir çözüm de bulunmasının gerektiğini ileri sürdüğü bir yapıtının yayımlanması, generalin görevden uzaklaştırılmasına sebep oldu. Bu gelişmeden sonra mevcut rejimin ancak bir askeri darbeyle sonlanabileceğini düşünen ordu içindeki sömürge savaşlarına karşı olan pek çok sol görüşlü asker tarafından Silahlı Kuvvetler Hareketi (Movimento das Forças Armadas, MFA) adlı gizli örgüt kuruldu.

Reklam
Reklam

25 NİSAN 1974
24 Nisan 1974 tarihindeki Eurovision Şarkı Yarışmasında Portekiz'i temsil eden Paulo de Carvalho'nun ‘E depoi do adeus’ isimli şarkısının çalınmasıyla devrime başlanmış oldu ve ertesi gün 25 Nisan 1974 saat 12.15’te Zeca Afonso'nun ulusal radyo kanalında, Grandola, Villa Morena adlı şarkısının çalınmasıyla verilmiş olan gizli sinyalle de Silahlı Güçler Hareketi darbeye girişti. MFA'nın elindeki kuvvetler tarafından stratejik noktalar ele geçirildi ve radyolardan duyurulan sokağa çıkma yasağı olmasına rağmen halk darbecileri desteklemek amacıyla sokağa çıktı. Ele geçirilen stratejik noktalardan biri olan Lizbon Çiçek Pazarı'nda fazla sayıda olan karanfillerin silah ve tank namlularına sokulduğu görüntülerin tüm dünyaya yayılması ile darbenin adı oluştu: Karanfil Devrimi. (Karanfil Devrimi’nin ismi aynı zamanda devrimde şiddet kullanılmamasıyla da uyum içinde diyebiliriz.) Devrimin başlamasıyla Başbakan Caetano ve devlet başkanı Tomás iktidarı bırakıp Brezilya'ya kaçtı.

Darbe, düşük rütbeli subaylar ve sol görüşlü askerler tarafından yapıldığından dolayı “Yüzbaşılar Hareketi” olarak bilinir. Darbenin ardından göreve gelen Ulusal Kurtuluş Cuntası (Junta de Salvação Nacional) yurttaşlık haklarını ve demokratik hakları sağlamlaştırmak, yeni bir anayasa hazırlanması için bütün yurttaşların sahip olduğu tek dereceli oy hakkıyla özgür seçimler gerçekleştirmek ve sömürgeleri tekrar barışa kavuşturmak görevini üstlendi. Bu andan itibaren eski rejimin tek yasal siyasi partisi olan Ulusal Halk Eylem Partisi ile siyasi polis teşkilatı (Direcção-Geral de Segurança-DGS) dağıtılmış, siyasi tutuklular özgür bırakılmış ve sansür kaldırılmış oldu.

Reklam
Reklam

Karanfil Devrimi ile Portekiz Devleti'nin Afrika'da uyguladığı sömürgeci politika ve devam ettirdiği savaş bitti. Portekiz son derece hızlı şekilde sömürgelerindeki askeri ve idari personeli geri çekti. Zaten devrimin öncesinde büyük ölçüde Portekiz'den kopmuş olan Gine-Bissau ise bağımsızlığını ilan etti. São Tomé ve Príncipe adalarındaki iktidar bir geçiş hükümetine verildi ve Hindistan, Goa, Daman ve Diu üzerinde egemenliğe sahip oldu. 1975'te Angolalı milliyetçilerle, bağımsızlık için bir antlaşma yapıldı ve yine 1975’te Mozambik ile imzalanan antlaşma sonucunda bu ülke bağımsızlığını kazandı.

Bu devrim sonucunda Batı Avrupa'nın en uzun süren diktatör yönetimi olan Estado Novo olarak anılan ve Salazar'la başlayan sıkıyönetim son bulmuştur. Bu darbe sonucunda Avrupa'daki son diktatörlüklerden biri yıkılmıştır.

Portekiz'de 25 Nisan günü Özgürlük Günü (Dia da Liberdade) adıyla kutlanır.

Anahtar Kelimeler: