Caroline Bayley
BBC Radio 4 Ekonomi muhabiri
Fransa cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanırken, iş dünyası Sarkozy döneminde nasıl bir gelişme kaydetti?
2007'deki seçimlerden hemen önce BBC Radio 4'un İş Dünyası programı küçük, orta ve büyük Fransız şirketlerini ziyaret ederek yeni cumhurbaşkanından beklentilerini sormuştu.
Fransız sigorta devi Axa'nın başkanı Henri de Castries, Fransa hükümetinin harcamaları konusunda kaygısını ifade etmişti.
Peki beş yıl sonra, euro bölgesi krizi devam ederken Fransa'nın ekonomik durumu nasıl görülüyor?
Castries, "2008'den bu yana gayri safi yurtiçi hasılanın büyüme kaynağına baktığımızda, resesyonun en hafif hissedildiği ve yeniden büyüme dönemine en erken giren ülkelerden birinin Fransa olduğunu görüyoruz" diyor.
Castries, görünüşe bakılırsa Fransa'nın krize oldukça iyi dayandığını söylüyor.
Ancak ülkenin büyümekte olan borçları konusunda hala kaygılı.
"Bizdeki sorun, kamu harcamalarının çok yüksek olması ve yapısal reformlara ihityacımız olması" diye devam eden Castries, "Paranın onu nereye yatıracağını bilenlerin elinde olması lazım, devletin üretken olmayan harcamalar için ona el koyması değil."
Yine aynı dönem Fransa ziyaretinde, yeni kurulan küçük bir bisküvi şirketi olan Michel et Augustin ile görüşülmüştü.
Şirket sahipleri, Fransa'da küçük işletmelerin kuruluş aşamasında karşılaştıkları zorluklardan söz etmişlerdi.
Beş yıl sonra, şirket ürün çeşidini ikiden 80'e çıkardı.
Bugünkü 15 milyon euroluk ciroları ile Fransa işletme okullarında örnek olay olarak incelenir hale gelmişler.
Şirketin iki kurucusundan bir iolan Augustin Paluel Marmont, mali krize rağmen her yıl yüzde 50 büyüme kaydettiklerini, ama bunun kolay olmadığını belirtiyor.
Marmont, Fransa'da küçük firmaların orta ölçekli hale gelmesinin zor olduğunu ve Almanya'da sanayinin belkemiğini oluşturacak kadar yaygın olan orta ölçekli işletmelerin Fransa'da aynı yaygınlıkta olmadığını belirtiyor.
Genellikle küçük Fransız firmalarını yabancı şirketler satın alıyor.
Hırslı olmanın önemine vurgu yapan Marmont, "Avrupa'da işletmelerin sadece kendi ülkesini değil, Avrupa'yı doğal pazarı olarak görme ruhunu geliştirmesi gerekir" diyor.
Peki euro konusundaki düşünceler?
Marmont, "Çok iyi olduğunu düşünüyorum" diyor ve ekliyor:
"Başarılı olmak için Avrupa'nın tabi ki daha da somutlaşması gerekir."
Avrupa'da tek para biriminin savunucularından bir diğeri de internet üzerinden satış yapan bir şirket olan Priceminister'in kurucularından Pierre Kosciusko Morizet.
Morizet, şirketinin Avrupa'ya yönelik olduğunu belirterek "ben de kendimi Avrupalı hissediyorum ve Fransa ekonomisi açısından bunun iyi bir şey olduğunu düşünüyorum" diyor.
İngiltere'nin euro bölgesi dışında kalması konusunda ise "Euro'ya ihtiyaç var ama İngiltere'nin bu konudaki tutumu beni hayal kırıklığına uğrattı" diyor.
Morizet, "Bencil davranarak yeni bir dünya kuramazsınız; ortak değerlerinizin ve ortak paranızın olması gerekir" diye vurguluyor.
Morizet kendi şirketini paylaşma konusunda da ileri giderek iki yıl önce onu 200 milyon euro'ya Japon internet şirketi Rakuten'e satmış.
Morizet bu kararı şöyle açıklıyor:
"Daha ileri düzeyde yatırımlar için paramız olsun istedik. Bu parayı kendi başımıza bulamazdık. Rakuten bir planla devreye girerek şirketi satın aldı ve böylece başka şirketleri satın alıp yatırım yapacak paramız oldu."
Morizet hala Priceminister'in başında bulunuyor ve Avrupa içinde yayılıyor.
Takip ettiğimiz işletmeler son beş yılda çok iyi gelişme gösterirken ekonomik büyüme bakımından Fransa genel olarak yerinde saydı.
Aralık 2011'de kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Fransanın AAA kredi derecesini düşürmüş, fakat Fransa ihracat sayesinde sürpriz bir gelişme kaydederek yüzde 0,2 oranında büyümeyle yılı kapatmıştı.
Axa'dan Castries'in dediği gibi Fransa birçok Avrupalı komşusundan daha iyi durumda ve bir bütün olarak Avrupa hiç de küçümsenecek bir halde değil.
Castries, "Bugünlerde Avrupa kötüye gidiyor demek moda olmuş. Bazı ülkelerdeki dengesizlikler nedeniyle zorluklar yaşandığı doğru, ama krizden doğacak pozitif gelişmeleri de küçümsememek lazım" diyor.
Castries, euro'yu koruma konusunda siyasi iradenin "fazlasıyla güçlü" olduğuna inanıyor.
Avrupa'nın ekonomik yakınlaşma sonucu toparlanması durumunda uzun vadede euro'nun yararının görüleceğini düşünüyor.
Castries, "Uzun vadede rekabet gücünü korumak için euro bölgesinin yapacağı en doğru şey daha koordineli hareket etmektir" diyor.