SARS virüsü nedir, belirtileri nelerdir? SARS virüsü yeniden mi ortaya çıktı? SARS virüsü nasıl bulaşır?

2002 yılının Kasım ayında ilk kez Çin’in Guangdond eyaletinde ortaya çıkan SARS virüsü bir kez daha gündemi meşgul etmeye başladı. Çin’de Şangay Pudong Havalimanı’nda çalışan kişilerde koronavirüs tespit edilmesinden sonra sosyal medyada SARS virüsünün yeniden ortaya çıktığı iddia edildi. Endişe ve korku yaratan söylentinin sonrasında SARS virüsüne dair sorular arttı. Peki SARS virüsü nedir? Nasıl bulaşır? Belirtileri nelerdir? İşte SARS virüsüne dair merak edilenler...

Ülkelerin koronavirüs (Covid-19) ile verdiği amansız mücadele hız kesmeden devam ediyor. Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronaviürüs Dünya Sağlık Örügütü tarafından pandemi olarak ilan edilmişti. Dünya genelinde toplma vaka sayısının 59 milyona yaklaştığı koronavirüs salgınında 1,4 milyona yakın can kaybı yaşandı. Bilim insanlarından koronavirüse karşı sevindirici haberler gelmeye başladı. Ülkelerden koronavirüs aşı haberleri peşi sıra gelirken devletler vatandaşlarını maske, temizlik ve sosyal mesafe kurallarına uyulması konusunda uyarmaya devam etti. Koronavirüs salgınıyla mücadele hız kesmeden devam ederken, Çin’den gelen yeni haber yeni bir korku dalgasını harekete geçirdi. Sosyal medyada koronavirüsle aynı virüs ailesinde bulunan ve ölüm oranı daha yüksek olan SARS virüsünün yeniden görüldüğü belirtildi. Peki SARS virüsü nedir? Belirtileri nelerdir? SARS virüsü yeniden mi ortaya çıktı?

Reklam
Reklam

SARS VİRÜSÜ (ŞİDDETLİ AKUT SOLUNU SENDROMU) NEDİR?

Kasım 2002 yılında Çin’in Guangdong eyaletinde ilk kez görülen ve dünya çapında 29 ülkeye yayılan şiddetli akut solunum sendromu (SARS) Hong Kong’da büyük bir salgına neden olmuştu. Dünya Sağlık Örgütü ( WHO) verilerine göre, 2002 Kasım- 31 Temmuz 2003 tarihleri arasında devam SARS salgınında dünya genelinde 8.098 vaka görüldüç Bunlardan 774 kişi hayatını kaybetti.

SARS, hastalık etkeni ilişkili korona virüsü (SARS-COV) adı verilen bir virüsten kaynaklanır. İlk olarak 2003 yılında tanımlanan ve soğuk algınlığına benzer belirtiler gösteren SARS, Coronaviridae ailesinin bir üyesidir. İlk görüldüğü yıllarda antijenik ve genomik yapısı nedeniyle farklı yeni bir koronavirüs olarak anlaşılmakta zorlanmıştır. Kuşlar ve memeli canlılar dahil olmak üzere birçok farklı hayvan türünde bulunan SARS virüsü, üst solunum yolu infeksiyonları ve enterokolitlere neden olur. SARS etkeni olan koronavirüs, ölümüne neden olduğu doktor Carlo Urbani anısına Urbani şuşu olarak da isimlendirilir. SARS vakalarının görüldüğü hastaların çoğu 25-70 yaş aralığında ve herhangi bir kronik rahatsızlığı bulunmayan kişilerdir. 15 yaşından küçük kişilerde ise kuşkulu vakalar görülmüştür.

Reklam
Reklam

SARS VİRÜSÜ BELİRTİLERİ NELERDİR?

SARS virüsü, koronavirüsle benzer semptomlara sahiptir. Hastalığın inkübasyon dönemi genellikle 2-7 gün arasındadır. Kuluçka ve ortaya çıkma süresi 10 güne kadar da uzayabilmektedir. Başlangıç semptomlerı baş ve vüzut ağrısı, halsizlik, yüksek ateş (38 dereceden fazla), üşüme ve titremedir. Bu virüsle enfekte olan bazı bireylerde ise üst solunum yolu semptomları (nefes darlığı, nefes almakta zorlanma) görülebilmektedir. Vakaların küçük bir kısmında ishal belirtilerine de rastlanmaktadır. SARS virüsünün tespit edilmesi sırasında kullanılan bulgular arasında boğazda kızarıklık, dinleme ve solunum seslerinde değişiklik ve solunum yetmezliği de yerini almıştır.

Hastalığın yedinci gününden sonra balgamsız, kuru öksürük veya dispne şeklinde başlayarak ciddi boyutlara ulaşabilir. Şiddetli vakalar genellikle hızla gelişir, solunum sıkıntısı ilerler ve süreç yoğun bakım gerektirir.

SARS VİRÜSÜ NASIL ANLAŞILIR?

SARS virüsünün tespit edilmesi için henüz kesin sonuç veren bir test yoktur. Doktorlar genellikle şüpheli gördükleri hastalar için belirtilere bakarak SARS teşhisi koyar. SARS virüsünün görüldüğü bölgelerde (Asya, Avrupa, Vietnam, Kanada vb.) seyahat eden veya SARS tanısı konulan kişilerle yakın teması bulunan, 38 derecenin üzerinde ateş, öksürük ve özellikle solunum zorluğu sorunu olan kişiler SARS hastası şüphelisi olarak karantinaya alınır. Solunum yetmezliği gelişmiş olan vakalar ise hastaneye yatırılır ve solunum yolu salgıları, serum ve dışkılarından alınan numunelerle ileri tetkik için Halk Sağlığı Laboratuvarına gönderilir.

Reklam
Reklam

SARS VİRÜSÜ NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Şu anda SARS virüsü için etkin bir tedavi bulunmamaktadır. Ancak SARS aşısını bulmak için klinik çalışmalar devam etmektedir. SARS olduğundan şüphelenilen kişiler hastaneye kaldırılır ve bulaşıcılığı önlemek amacıyla hemen karantinaya alınır. SARS tedavisinde ateşin düşürülmesi, ağrıların giderilmesi, sıvı desteği, solunum yolu açıcı tedaviler, oksijen desteği ve gerekli durumlarda entübasyon gibi destekleyici tedaviler uygulanır.

SARS VİRÜSÜ NASIL BULAŞIR?

SARS virüsü damlacık (droplet) infeksiyonu, hava yolu ve vücut sıvıları yoluyla bulaşır. Bulaşmada yakın temas oldukça önemlidir.

SARS VİRÜSÜNDEN NASIL KORUNULUR?

SARS virüsünden etkin bir korunma yöntemi henüz bulunamamıştır. Hastalık Önleme ve Koruma Merkezi (CDC)’in tavsiye kararı üzerine gerekli görülen durumlarda Çin, Hong Kong, Hanoi, Vietnam ya da Singapur’a olan seyahatlerin ertelenmesinin önü açılmıştır. SARS hastasının aile bireyleri ortak kullanıma tabi olan eşyalar ve alanlarda yakın temastan kaçınmaya özen göstermelidir. SARS hastalarının vücut sıvılarıyla gerçekleşebilecek her türlü temas için tek kullanımlık eldivenler tercih edilmelidir. SARS hastalarıyla yakın temasta bulunan kişilerin 10 günlük kuluçka dönemi boyunca ellerini sık sık yıkaması gerekir. SARS hastalarının öksürmeden ya da hapşırmadan önce ağzını ve burnunu mendille kapaması ve devamlı maske takması önemli bir detaydır. SARS tanısı konulan hastaların ateş ve solunum yolu şikayetleri geçse dahi hastalık iyileşene kadar, ev dışındaki etkileşimlerini sınırlamaları, işe, okula ya da başka kamusal alanlara gitmemeleri tavsiye edilmektedir.

Reklam
Reklam

SARS VE KORONAVİRÜS ARASINDAKİ FARKLAR NELERDİR?

Koronavirüse neden olan virüs, 2003 SARS salgınına neden olan virüse benzer özellikler gösterir ve ikisi de koronavirüs ailesinden gelir. İkisi arasındaki farklar kesin olarak tespit edilmemesine rağmen bilim insanlarının yaptığı araştırmalar sonucunda KOVID-19’un bulaşıcılık oranın daha yüksek olduğu tespit edildi. SARS virüsü ise koronavirüse kıyasla daha ağır seyreden ve ölümcül bir hastalık sürecine sahiptir.