Saruhan Hünel, Bodrum'da görüntülendi.
Oyunculuktaki dönüm noktasının “Aynalı Tahir” değil “Kaybolan Yıllar” dizisi olduğunu açıklayan Hünel, “İzleyenler beni Aynalı Tahir dizisinden hatırlayacaklar fakat, 2006 yılında çok severek ve keyifle çektiğimiz Türkiye’de çok izlenen ve Ortadoğu’da da çok büyük ses getiren 'Kaybolan Yıllar' dizisiydi benim için dönüm noktası. Hem işleyiş olarak hem de senaryo olarak hem de teknik olarak benim de oyunculuğumu severek yaptığım rollerden biriydi. Aksiyon dizilerini daha da çok seviyorum” ifadelerini kullandı.
Şimdiki dizi setleriyle geçmişteki dizi setleri arasındaki farkı da anlatan Hünel, “Geçmiş yıllarda biz küçücük ekiplerle çalışıyorduk. Totalde ekibin 4 aracı vardı. Şimdiye bakıldığında çekimlere ordu gibi gidiyoruz. 5 tane karavan, 1 tane jeneratör, 2 tane ışık arabası filan 20 araçlık bir ekiple çıkılıyor artık çekimlere. Bu dönemdeki oyuncu arkadaşlarımız şanslı aslında. Bize biraz geç geldi, biraz zorlukları çektik ama o zorluklar da bize tecrübe kattı” dedi.
Sosyal medya fenomenlerinin ve Youtuber'ların dizi ve sinemalarda oynamaları hakkındaki soruları da yanıtlayan Hünel, “Tüm dünya buna doğru kayıyor. Herkes artık ünlü herkesin sosyal mecralarda kanalları var. Herkes dizi çekebiliyor video kanallarında. Sosyal medya fenomenleri gelişti. Andy Warhol’un bir sözü var 'Herkes bir gün 15 dakikalığına ünlü olacak' diye. Şu anda bu dönemi yaşıyoruz." şeklinde konuştu.
Ünlü oyuncu sözlerini şöyle sürdürdü:
Herkesten oyuncu olur mu? Oyuncu olduğu zannedilebilir. Çünkü oyunculuğun bir eğitimi var bir tecrübesi var. Şöyle örnek vereyim nasıl fast food’lar çıktı yıllar önce. Televizyonculuğun da böyle bir fast food'u var. Ben beğenmiyorum, zaten fast food’un da çabuk tüketilen bir durumu olduğu için çabuk tüketiliyor, çabuk unutuluyor. Sabun köpüğü gibi çabuk başlıyor, çabuk köpürüyor ve çabuk unutuluyor. Kaliteli ve düzgün oyuncular, teknik ekip ve senaristler onlar yıllarca kalıyor. Allah herkesin yolunu açık etsin. Bana göre Youtuber ve sosyal medya fenomenleri kendi alanlarında başarılılar. Kendi mecralarında sınırlı kalmalılar diye düşünüyorum. Önemli olan çok ünlü olmak değil, önemli olan ünlülüğünün devamını getirebilmek.