Savaş Yüzünden Paramparça Olmuş Hayatlara Ceylanpınarlılar Kucak Açtı

Suriye’nin Haseki kenti Resulayn ilçesinde muhalifler ile Esed birlikleri arasında başlayan çatışma hayatı durma noktasına getirdi. Savaştan kaçan Suriyeli aileler, Şanlıurfa Ceylanpınar’da akrabalarına sığınırken geride bıraktıklarından haber alamıyor. Sınırdaki bazı aileler 3’e bazıları 5’e bölünmüş durumda. Yıllardır göremedikleri Suriyeli akrabalarına kapılarını açan Ceylanpınarlıların evleri ise tıklım tıklım doldu. Ceylanpınarlılar, 4 bin Suriyeliyi evlerinde ağırlıyor.

Komşu ülkenin Haseki kentine bağlı Resulayn ilçesi 3 gündür yoğun ateş altında. İki gün önce sıcak çatışma ile başlayan muharebe, bugün top atışları ile devam ediyor. Telleri aşan Suriyeliler ise Ceylanpınar’a sığındı. Yıllar önce iki ülke arasında çekilen sınır çizgisi ile parçalanan aileler bir kez daha bölündü. Resulayn’da oturan Suriyelilerin bir kısmı sınırı aşıp Ceylanpınar’a sığınırken, bir kısmı hırsızlara karşı evlerini korumak için topraklarını terk etmedi.

Gelen ailelerin bazı fertleri Ceylanpınar’dan geçiş yaptı, bazıları Mardin’in Nusaybin ilçe sınırından yurda girdi. Aileler şimdi birbirleri ile irtibat kuramıyor. Bu ailelerden biri de Halil Fidan’a sığınan Süleyman Osman ailesi. Resulayn’da gitar ustası olan Süleyman Osman ailesi, darmadağın olmuş. 30 kişilik ailenin fertlerinden her biri bir tarafa gitmiş. Damadı, kızı ve bir gelinlerinin Mardin Nusaybin sınırından giriş yaptıklarını dile getiren Osman, bir damadının evi korumak için Suriye’de kaldığını anlattı. Savaş esnasında baz istasyonlarının toplara hedef olduğunu kaydeden Osman, artık Suriye’de kalan akrabası ile irtibat kuramadıkların söyledi. Mardin sınırından geçiş yapan kızı ve diğer damadına da ulaşamadığını belirten Osman, nasıl irtibat kuracaklarını da bilmediklerini ifade etti. Ailelerinin paramparça olduğunu belirten Osman, perişan bir durumda olduklarını dile getirerek, “Biz savaştan kaçtık. Çocuklarımızı görüyorsunuz herkes perişan. Bu ev bize kapılarını açtı. Çok teşekkür ediyoruz. Çok razıyız.” şeklinde konuştu.

Aynı ailenin ferdi Mahmud'i Osman da yıllardır esaret altında olduklarını anlattı. Son iki yılda yaşamın artık çok zorlaştığını belirten Osman, zulmün artık son bulmasını istediklerini dile getirdi. Ahmed’i Osman ise şunları söyledi: “Çok teşekkür ediyorum. Türkiye bize sınırı açtı. Bizi evinde ağırlayan Halil beye de şükranlarımızı sunuyoruz. 10 aile buradayız."

SIĞINDIKLARI EVE MERMİ İSABET ETTİ

Süleyman Osman ailesini misafir eden Ceylanpınarlı Halil Fidan ise misafirlerinin burada bile huzur bulamadıklarını belirtti. Eve bir merminin isabet ettiğini aktaran Fidan, sınır ötesinde yaşananların insanlık dışı olduğunu söyledi. Yaklaşık 30 akrabasının evlerine sığındığını kaydeden Fidan, yer bulamayınca bazılarını komşu ve diğer akrabalarının yanına gönderdiklerini belirtti.

Gelen misafirleri istedikleri kadar ağırlayabileceklerini ifade eden Fidan, bu zor günlerde ilçede herkesin sığınmacılara kapılarını açtığını hatırlattı. Fidan, “Allah devletimizden razı olsun. Devlet olmasa bunlar nasıl kaçacaktı? Bu Esed’in Allah belasını versin. Üstümüze bomba yağdırıyor. İki mermi evimizin avlusuna isabet etti." diye konuştu.

“ÇOCUKLARIMIZIN HER BİRİ BİR TARAFTA”

Sınırı aşarak Fidan ailesine misafir olan Aişe ise evlerini terk ettiklerini, ailelerinin dağıldığını anlattı. Aişe, “Evlerimizi terk ettik. Çocuklarımız dağıldı, her biri bir dağda. Kardeşim bir tarafta, gelinimiz bir tarafta, biz bir tarafta, evimiz başka bir tarafta. Ne diyebilirim ki bir an önce evlerimize gitmek istiyoruz. Çocuklarımıza ulaşmak istiyoruz. Bu hal hal değil.” ifadelerine yer verdi.

KAMP DOLDU, 4 BİN SURİYELİ CEYLANPINARLILARA MİSAFİR OLDU

Şanlıurfa’da kurulan iki çadır kent doldu. 40 bine yaklaşan çadır kentlerde yer kalmayınca ülkeye sığınanlar Ceylanpınarlılara misafir oldu. Her eve birkaç aile misafir oldu. Son iki günde yurda sığınan yaklaşık 10 bin kişiden yaklaşık 4 bin kişi evlerde ağırlanıyor.

ESED’İN KORKUSUNDAN KAMERAYA GÖRÜNMEK İSTEMEDİLER

Esed’in zulmünden kaçarak Ceylanpınar’a sığınan birçok mülteci Beşar Esed aleyhinde konuşmaktan çekiniyor. Kameralara bile görünmekten çekinen sığınmacılar, Esed’in kendilerini Ceylanpınar’da bile bulup cezalandıracağını belirtiyor.

Ceylanpınarlı Hasan Kortak ailesine Suriye’den gelen 5 aile misafir olmuş. Yaklaşık 40 kişinin barındığı evde sığınmacılar kamera tarafından görüntülenmek istemiyor. Hasan Kortak, evine sığınan akrabalarının bugün itibari ile gitmek istediklerini, ancak kendisinin buna müsaade etmediklerini belirti. Halil Kortak, “20-25 tanıdık aile geldi. Hepimizin evinde 4 -5 aile var. Har ailede 5 -6 çocuk var. Bir an önce bu savaşın bitmesini istiyoruz. Hala Esed’den korkuyorlar. Görüyorsunuz herkes kaçıyor.” diye konuştu. Kortak’a misafir olan Muhammet Hasan ise “Biz Esed’in zulmünden kaçtık. Beşar bize ateş açıyor. Top atıyor elimizde de silah yok, biz de bırakıp kaçtık. Burada akrabası olmayan çok sayıda komşumuz orada ateş altında. Savaş sakinleşince geri döneceğiz. Bütün evimizi eşyalarımızı orada bıraktık.” şeklinde anlattı.

BAZI ESNAFLAR İŞSİZLİKTEN YAKINIYOR

Ceylanpınar sokakları akşamları boşalıyor. Esnaf, işlerin azaldığını söylüyor. Gelen göç üzerine zorunlu gıda malzemesi satan iş yerleri yoğun çalışırken kahvehanelerin boş olması dikkat çekiyor. Kimi Ceylanpınarlılar misafir ağırladığı için dışarı çıkmıyor, kimisi de sınırı aşan mermilerden dolayı tedirgin oluyor. Geceleri Ceylanpınar sokaklarında Suriye’den gelen sığınmacıların yoğunluğu göze batıyor.

“BURADA ÇALIŞTIĞIMIZIN HAKKINI ALAMIYORUZ”

Her sığınmacının ayrı hikayesi var. Kimi yaşadığına şükrederken, kimi kaybettiklerine üzülüyor. Kimisi de bazı Ceylanpınarlıların fırsatçılığından yakınıyor. Bunlardan biri de Şam’dan bir ay önce kaçıp Ceylanpınar’a sığınan Abdusselam. Kendi ve yakınlarının evlerinin Esed güçleri tarafından ateşe verildiğini anlatan Abdusselam, burada hayata tutunmak için günlük yevmiye veren işleri tercih ettiklerini, ancak çalıştığı yerlerden parasını zamanında alamadığını söylüyor. Abdusselam, “Şam'dan kaçıp geldim. Çok kalabalığız. Burada iki ev kiraladık. Birkaç inşaatta çalıştım. Herkes 'ay sonunda hesabını veririz' diyor. Evde yiyecek yok. Ben para istemiyorum, bana yiyecek verin diyorum yine vermiyorlar. Sadece yaşayacak kadar yiyecek istiyorum.” diyerek yaşadığı sıkıntıları dile getiriyor.