Savaşın ortasında kalan tecavüz kurbanı, dul ve mülteci kadınlar

Tecavüz mağduru, dul, mülteci ve mahkum kadınların hüzünlü öyküleri

Nick Danziger, Afganistan, Sierra Leone, Kolombiya, Bosna-Hersek, Kosova, İsrail ve Filistin'de 11 etkileyeci kadınla karşılaştığını belirtti. 2001 yılında çektiği fotoğraflardan çok etkilendiğini söyleyen Nick Danziger, on yıl sonra tekrar bu kadınları aramaya başladı. Nick, kadınların bazılarını bulmayı başardı. Eleven Women Facing War adı verilen projedeki kadınların fotoğrafları Londra Imperial War Museum'da sergileniyor.

Sarah (2001) Sierra Leone de yaşayan tecavüz kurbanı bir kadın. Hikayesini şöyle anlatıyor: '15 yaşındayken sevdiğim adamdan evlenme teklifi aldım. Aileme saygı duyuyordu. Onu sevdim. Savaş başladığında evlilik hazırlıkları yapıyorduk. Evleneceğim insanı yakalayıp öldürdüler. Yiyecek almaya köye gittiğimde bir adamla karşılaştım. Silahı vardı, o güçlüydü. Hayatta kalabilmek için onun dediklerini yapmak zorundaydım. Beni kırsal bir bölgeye zorla götürdü Bana tecavüz etti. Hamile olduğumu ona söylediğimde bu çocuk benim değil, bu çocuğu istemiyorum dedi.' Sarah, insani yardım örgütü tarafından yönetilen bir merkezde yaşıyor.

Reklam
Reklam

Sarah, şimdilerde ailesi ve arkadaşlarıyla...

Zakiya (2001) Gazze'de yaşayan kocası cezaevinde olan bir kadın. Hikayesini şöyle anlatıyor: 'Kocam suçsuz yere cezaevinde yatıyor. Kızlarım babaları olmadan büyüyor. Onların ödevlerinden, evden ben sorumluyum. Baba rolünü de yürütmeye çalışıyorum. Bir şey almak istediklerinde onlara paramın olmadığını söylemek beni çok üzüyor.''

Şimdilerde Zakiya (solda). Kocası hala hapiste. Kızları üniversitede okuyor.

Mah-Bibi, Afganistan, 2001: Onun hikayesi ise şöyle: 'benim adım Mah Bibi. 10 yaşımda olduğumu söylüyorlar. Biri beş, diğeri yedi yasşında iki kardeşim var. Ailemi savaşta kaybettim. Annemi hiç görmedim. Doğum sırasında öldüğünü söylediler. İki ineğimiz, on koyumuz ve toprak arazimiz vardı. Ancak babam savaş esnasında hepsini sattı. Şu an savaşı değil, açlığı düşünüyorum.'

Qualam, Afganistan, 2001: 'Ben bir büyükanneyim ve dulum. Köyümüzde savaş vardı. Her şeyi hızla terk etmek zorunda kaldık. Bu çadırda iki oğlum ve kızımla yaşıyorum. Diğer kızım hamile olduğu için köyü terk edemedi. Torunuma ne olduğunu bilmiyorum. Bu kampa ulaşmak için 2 gün 3 gece yürüdük.'

Reklam
Reklam

Amanda, Columbia, 2001: 'Sekiz yıldır cezaevindeyim. 11 yaşındayken gerillalara karıştım. Kız kardeşlerim yılda bir kez beni ziayeret ediyor. Ailemi çok özlüyorum.'

Mariatu, Sierra Leone, 2001: 13 yaşındayım ve savaş hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Evimize gitmeye çalışırken saldırıya uğradık. Çok yalvardım, çok direndim ama ellerimi kestiler. Şimdi bu kampta kalıyorum. Benim gibi yaşlı ve genç olmak üzere 260 kişi daha var.'

Efrat, İsrail: 'Kardeşim ve iki asker arkadaşı devriye gezerken kaçırıldı. 7 ay boyunca rehin tutulduktan sonra onlardan haber alamadık.'

Dzidza, Bosna-Hersek: '2010 yılının Temmuz ayında bana 3 ceset verdiler. Oğullarım ve kocam Srebrenica katliamında öldürülmüştü.'

Olja, Sırbistan: 'Kocamın vücudu dört yıl sonra 2002 yılında bana verildi. Artık onun kabrinde yas tutabiliyorum.'

Nesrin, Afganistan: '12 yıldır protezimin tamiri ve ayarlanması için ortopedik merkeze geliyorum.'

Shinaz, Batı Şeria: Uzun süren savaş sonrası fotoğrafçı Nick Danziger ile evime geldim. İsrail askerleri bizi korumak için oradaydı ancak yine de korkuyordum. Bir gün ailem ve atalarımın evinde tekrar yaşamak umudundayım.'

Reklam
Reklam

Fotoğrafçı Nick Danziger