19 Eylül 2017'de meydana gelen olayda, Toros Üniversitesi öğrencisi Feray Şahin, Mersin'in Mezitli ilçesindeki evinde polis memuru Fatih Burak Aykul'un tabancasından çıkan tek kurşunla yaşamını yitirdi. Olayın şakalaşma sonucu meydana geldiğini öne süren polis memuru Aykul, çıkarıldığı mahkeme tutuklanarak cezaevine gönderildi. Fatih Burak Aykul hakkında 'kasten adam öldürme' suçundan ömür boyu hapis cezası istemiyle Mersin 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
Davanın bugünkü celsesine Feray Şahin'in babası Bekir Şahin, annesi Aysel Şahin, aile yakınları ile Mersin Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz katıldı. Sanık polis Fatih Aykul da salonda hazır bulundu. Duruşmada mütalaasını okuyan mahkeme savcısı, olayda kasten öldürmeye ilişkin delil bulunmadığı ve bilirkişi raporlarının sanığın ifadelerini destekler nitelikte olduğunu belirterek, sanığın 'kasten adam öldürme' suçundan değil, 'bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek' suçundan yargılanmasını ve tutukluluk halinin sürmesini talep etti.
Bunun üzerine mahkeme başkanı tarafların avukatlarına söz verdi. Sanık avukatı, Aykul'un tahliyesini isterken, mahkeme heyeti bu talebi reddedip tutukluluğun sürmesi yönünde karar vererek, tarafların mütalaaya ilişkin detaylı savunma yapılabilmeleri amacıyla duruşmayı 18 Eylül'e erteledi. Duruşmada sonuç bekleyen Feray Şahin'ın ailesi savcı mütalaasına tepki gösterirken, anne Aysel Şahin baygınlık geçirdi.
Duruşmanın ardından savcılığın mütalasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şahin ailesinin avukatı Sevim Küçük ise mütalaayı kabul etmediklerini ve mevcut delil durumuna göre eksik olduğunu dile getirdi Sanığın taksirle değil kasıtlı olarak adam öldürme suçunu işlediğine inandıklarını kaydeden Küçük, delillerinde bu yönde olduğunu ifade etti. Kendilerinin mevcut delil durumuna göre ‘kasten adam öldürme’ suçunun oluştuğuna inandıklarını vurgulayan Küçük, “Biz sanığa yöneltilen cinsel saldırı suçu ile nitelikli kasten adam öldürme suçunun işlendiği kanaatindeyiz. Olaydan önce sadece bir iki saat birlikte oturmuş olmaları bu suçun işlenmediği anlamına gelmez. Kadın cinayetlerine baktığımızda çoğunda kadınlar erkek arkadaşları, eşleri, babaları tarafından öldürülüyor. O yüzden bu durum savcılık için hukuki bir gerekçe olmasa gerek. Ama biz iddialarımızın arkasındayız. Sanığın kasten adam öldürme suçunu işlediği üzerinden beyan vermeye devam edeceğiz” dedi.
Avukat Özgür Akdağ ise adli tıp kurumundan gelen son rapor ile sanığın yalan beyanda bulunduğu, delilleri karartmaya çalıştığının bir kez daha kanıtlandığını iddia etti. Akdağ, “Rapor bizim daha önceki savunmalarımızı destekler mahiyettedir. Söz konusu atışın uzak mesafeden atış olduğu raporla belirtilmektedir. Bu da sanığın silahı kurtarmak için hareket ettiği yönündeki savunmasını çürütmektedir. Ayrıca maktulenin yapılan tırnak arası incelemesinde sanığa ait DNA bulunduğu belirtilmiştir. Sanığın savunmalarında maktule ile herhangi bir fiziki temastan bahsedilmediği halde tırnak arasında DNA bulunması savunmasını çürütmüştür. Bu da Feray’ın direndiğini göstermektedir" ifadelerini kullandı.
İHA/DHA