Savcı Öz'e tehdit mektubunun sanığı sorgulanıyor

Ergenekon soruşturmalarını yürüten Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'e tehdit içerikli bir mektup faksladığı iddia edilen sanık Özkan Kurt, sanıklardan hiç kimseyi tanımadığını iddia ederek bir mektup yüzünden 22,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmayı hak etmediğini savundu.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Ergenekon ana davasının 203'üncü duruşmasında Veli Küçük, Doğu Perinçek ve Muzaffer Tekin'in de aralarında bulunduğu 23 tutuklu sanık ile başka suçtan tutuklu sanık Semih Tufan Gülaltay ve 5 tutuksuz sanık hazır bulundu. Toplam 25 tutuklu sanıktan Ergun Poyraz ve Mehmet Fikri Karadağ ile başka suçtan tutuklu sanık Sedat Peker ise duruşmaya katılmadı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Zekeriya Öz'ü, Ergenekon soruşturmasını yürüttüğü dönemde faks yoluyla gönderdiği mektup ile tehdit ettiği iddia edilen sanık Özkar Kurt, savunmasını yapmak için mahkeme heyetinin karşısına çıktı. 31 Mart 2010 tarihinde. Savcı "Zekeriya Öz’e başka bir rumuzla tehdit içerikli faks yollanmış, yapılan araştırmada faksı gönderen kişinin Özkan Kurt olduğu belirlenmişti. Önce İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan dava, daha sonra da aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu gerekçesi ile Ergenekon ana davası ile birleştirilmiş ve her iki dava birlikte görülmeye başlanmıştı.
Kendisinin de dahil edildiği Ergenekon davası sanıklarından hiç kimseyi tanımadığını ileri sürülen sanık Kurt eylemini, Ergenekon adı ile devam eden soruşturmaların haksız olduğunu vurgulamak ve bu konuda dikkat çekmek için yaptığını öne sürdü. Kurt, "Bu devletin müstesna insanlarına karşı yanlış yapıldığını göstermek için böyle bir protesto yaptım. Hiçbir örgüt üyesi ya da sempatizanı değilim." diye konuştu.
Tehdit içerikli mektubu ile Savcı Zekeriya Öz'ü korkutma gibi bir düşüncesi olmadığını ileri süren sanık Kurt, "Eğer savcı Zekeriya Öz'ü kurkuttuysam özür dilerim." dedi. Yaşının 24 olması nedeniyle ülkeyi bölebilecek ya da anayasal düzeni yıkabilecek güçte bir örgüte üye olmasının ve bu örgüt adına suç işlemesinin mümkün olmadığını iddia eden Kurt, kaldı ki böyle bir örgütün varlığının dahi ispat edilemediğini savundu.
Savunmasının ardından sanık Özkan Kurt'un soruşturma aşamasında Emniyet Müdürlüğü ve Savcılıkta verdiği ifadeler, mahkeme başkanı Hasan Hüseyin Özese tarafından okundu. Sanık Kurt, "Ben Şanlıurfa'da hudutta askerlik yaparken emekli astsubay Bahadır beni aradı. Zekeriya Öz'e yazacağım tehdit mektubunun içeriğini ve nereye faks çekeceğimi söyledi. Ben de firar ettim. Bahadır astsubayın bana ve aileme zarar vereceğinden korkarak firarda olduğum dönemde böyle bir eylemi gerçekleştirdim." şeklindeki ifadeleri kabul etmediğini, böyle bir ifade vermediğini ileri sürdü.