ANKARA (ANKA)- Sedat Peker'in avukatı Çağatay Özdemir'den rüşvet aldığı iddiasıyla Bakırköy eski Cumhuriyet Savcısı Ömer Güner Sazak hakkında açılan davada Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ‘mahkumiyet' yönünde hüküm kurulmasını talep etti.
Kapatılan Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yaptığı soruşturma sırasında, aynı zamanda çıkar amaçlı suç örgütü sıfatıyla da faaliyette bulunduğu iddia edilen Sedat Peker'in avukatı Çağatay Özdemir ile dönemin Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Ömer Güner Sazak'ın telefon görüşmeleri kaydedildi.
Peker'in talimatı ile haraç vermediği için dövülen tekstilci işadamı Yusuf Altay'ın üzerinde baskı kurulması için avukat Özdemir'in Savcı Sazak ile irtibat kurduğu belirtilen dava iddianamesinde, telefon konuşmalarından savcı Sazak'a rüşvet verildiğinin tespit edildiği vurgulandı.
SAVCIYA; BALKON KAPAMA, TATİL VE YAZLIK SÖZÜ VERİLDİĞİ İDDİASI
Avukat Özdemir'in, Yusuf Altay'ın tutuklanarak hakkında dava açılması için Savcı Sazak ile irtibat kurulduğuna dikkat çekilerek, "Bu işler karşılığında savcının lojman balkonunun PVC ile kapattırma işini bin 500 YTL'ye yaptırdığı, ailesi ile birlikte tatile gönderdiği, Altınoluk da yazlık alma taahüdünde bulunduğu hususlarında telefon görüşme kayıtları olduğu belirtilmiştir" denildi.
SİVASLI OLDUĞU İÇİN AVUKAT İLE GÖRÜŞMÜŞ
Hakkında açılan dava sonrası Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nde yargılanmaya başlayan savcı Sazak, savunmasında avukat Özdemir'in askeri hakimlikten ayrılma ve Sivaslı olduğunu öğrendiğini ve bu nedenle ilişkilerinin devam ettiğini belirtti.
Oturduğu lojmana yaptırdığı tadilatların parasını peşin olarak ödeyip makbuz almadığını belirten Sazak, Antalya'da bulunan Silence Beach Resort adlı otelde ailesiyle tatil yaptığını ve bunun parasını da kendisinin ödediğini kaydetti. Ailesinin Altınoluk da yazlığı bulunduğunu ve kendisinin de uzun zamandır orada yazlık almayı planladığını da belirten savcı Sazak, ailesinin maddi durumunun iyi olduğunu ve iddia edilen şeyleri başkasına yaptırmasının söz konusu olmadığını kaydetti.
PEKER'E HARAÇ VERMEYEN İŞADAMINI TUTUKLATTI
İddianamede, Peker'e haraç vermeyen işadamları Yusuf Altay ve Mehmet Emin Ekenleroğlu'nun gasp ve dolandırıcılık suçlarını işledikleri iddiasıyla savcı Sazak tarafından gıyaben tutuklanmalarına karar verildiği de belirtildi. Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin de bu sanıkların tutuklanmasına karar vermesinde savcı Sazak'ın etkili olduğu vurgulanarak, "Çağatay Özdemir'in haklarında suç duyurusunda bulunduğu sanık Yusuf Altay ve arkadaşları üzerinde baskı kurmak ve tutuklu olarak yargılanmalarını temin amacı ile Cumhuriyet Savcısı Sazak ile yakın dialoğa girdiği, anılan savcının bu doğrultuda sanıkların gıyaben tutuklanması talebinde bulunarak, aynı yönde karar aldırdığı tespit edilmiştir" denildi. Savcı'nın avukat Özdemir'e çektiği bir SMS de ‘Ücreti sizin tarafınızdan ödendiği anlaşılmasın' diye yazdığı da iddianamede yer aldı.
İddianamede, ses kayıtlarını içeren CD'ler ile mevcut delillere göre savcı Sazak'ın ‘Rüşvet almak' suçunu işlediği kanaatine varılarak dava açıldığı vurgulandı.
İlk yargılaması Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nde yapılan Sazak ile ilgili olarak ‘görevsizlik' kararı verildi. Soruşturma dosyası Yargıtay 5. Ceza Dairesi'ne gönderildi. Daire, Sazak'ın görevinin gereklerine aykırı davrandığı, usul ve yasaya aykırı işlem yaptığı yolunda herhangi bir delil bulunmadığını belirterek ‘beraatine' karar verdi.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi, beraat gerekçesinde, iletişim tutanaklarında Yusuf Altay'ın davasının ‘sert mahkeme' ve ‘sert hakime' gıyabi tutuklama kararı çıkartılmasını sağladığını belirten Sazak'ın bu sözlerinin ilerde yapacağı yardım için müsnet suça delil teşkil etmeyeceğini de belirtti.
YARGITAY'DAN RÜŞVET TANIMI
Savcı Sazak'ın Rüşvet alma suçundan beraatine karar veren Yargıtay 5. Ceza Dairesi, rüşvet alma suçunun nasıl oluşacağını da kararında şöyle anlattı:
"Rüşvet suçu, kamu görevlisinin görevine giren bir iş olmalı, aksi halde rüşvet suçunun oluşmayacağı hukuki olabildiği gibi fiili olabileceği, rüşvet alanın rüşvet verenle aralarında serbest iradelerinin ürünü olan karşılıklı rızaya dayanan bir anlaşma sonucunda yasadışı çıkar elde etmesidir. Rüşvet suçu görevde yetkiyi kötüye kullanma suçunun özel halidir. Çıkar ilişkisi sonucunda yetki kötüye kullanılınca rüşvet suçu oluşur. Bu nedenlerle haklı bir hususun teminine matuf, menfaat temin etmenin rüşvet suçunu oluşturmayacağı tüm bu izahlardan anlaşılmaktadır."
SES KAYDI DELİL OLAMAZ
Savcı Sazak'ın beraatine karar veren Yargıtay 5. Ceza Dairesi, aynı zamanda ses kayıtlarının mahkumiyet için delil kabul edilemeyeceğine de karar vererek şu gerekçeleri yazdı:
"Kanuna aykırı elde edilmiş bulgular delil kabul edilemez. Toplanan tüm deliller karşısında görevini yasa ve usül hükümlerinin gereklerine uygun olarak yapan Sazak'ın Sivaslı ve askeri hakim olan avukat ile diyaloğunun görevinin gereklerine bir müdahale olmadığı, ancak mahkeme ve hakimlerin sert olması, tutuklamanın sert hakime rastlaması da tesadüf olabileceği gibi, isteyerek de olabilir. Bu yolda kayda geçen hukuka aykırı iletişim tutanaklarının taraflar arasında bir zımni anlaşmanın olduğuna müsnet tutulamaz. Sanığın, üzerine atılan suçu ve tartışılan diğer suçları işlediğine dair mahkumiyete yeter kesin, inandırıcı ve hukuka uygun hiçbir delil elde edilemediğinden sanığın müsnet suçtan beraatine karar vermek gerekmiştir"
SAVCIYA DİSİPLİN SORUŞTURMASI AÇILSIN
Savcı Sazak'ın beraatine karar veren Daire, Sazak hakkında disiplin soruşturması açılmasını istedi. Sazakın bir yargı mensubuna yakışmayacak şekilde hareket ettiğine dikkat çekilen kararda şöyle denildi:
"Bir suç örgüt liderinin avukatı ile telefonda sırf hemşehrim diyerek görevinin gereklerine uygun olarak yaptığı soruşturma sonucunda açacağı dava ile ilgili görüşmesi şüpheye mücip, saklanmaya çalışılan menfaatlerden dolayı disiplin suçu yönüyle değerlendirilmesi Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun takdirine sunulması gerekli görülmüştür."
Savcı Sazak ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin verdiği kararı istedi. Savcılık, tebliğnamesinde, Sazak'ın ‘rüşvet almak' suçunu işlediğinin sabit olduğuna dikkat çekerek mahkumiyet hükmü kurulmasını belirtti. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda görüşülecek dava sonrası karar verilecek.