Fenerbahçe Kulübü'nün eski yöneticisi Hakan Bilal Kutlualp, önemli açıklamalarda bulundu.
[
4 BÜYÜKLERİN TURKCELL SÜPER LİG'DEKİ TÜM MAÇLARI 3 BOYUTLU GOL GÖRÜNTÜLERİ, İSTATİSTİKLERİ VE CANLI ANLATIMIYLA TÜRKİYE'DE SADECE MYNET MAÇ MERKEZİ'NDE!](https://www.mynet.com/spor/canli-mac-anlatimi-ve-sonuclari)
Fenerbahçe Kulübü'nün eski yöneticisi Hakan Bilal Kutlualp, tartışmalı geçen yüksek divan kurulu toplantısıyla ilgili değerlendirmeler yaptı.
Sarı-lacivertli kulübün sporcular için satın aldığı 8 villa konusunu gündeme getirip Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ile tartışma yaşayan Kutlualp yaptığı değerlendirmede, "Başkan'a yaptığım değerlendirmede yönelttiğim sorulara alacağım yanıtlar mesnetsiz ve seviyesiz suçlamalara dönüşmüştür" dedi.
Fenerbahçe Kulübü Yönetim Kurulu'nun tüzükten aldığı yetkinin, başkanın kulübe kendi şirketinin inşa ettiği villaları satması için değil, kulübe konut satın alması için verildiğini ifade eden Kutlualp, şunları kaydetti:
"Hiçbir tüzük böyle bir şeye müsaade etmez. Fenerbahçe Başkanı veya yönetiminin veya herhangi bir kongre üyesinin Fenerbahçe ile akçeli işlere girmesi moral ve etik değerler açısından uygun düşmez. Yani siz başkan olarak kulübe villa pazarlayamazsınız veya kızınızın şirketi Fenerbahçe'nin 6 yıldan bu yana milyonlarca dolar değerindeki yüz binlerce kombine kartını ve taraftar kartını Fenerbahçe'ye satamaz. Ama bunların düzeltilmesinin hala imkanı vardır. Villaları hibe edersiniz, kart işini ve varsa diğer ticari işleri durdurursunuz, başta ben olmak üzere herkes sizi alkışlar. Bunlar usül gereği yanlıştır ve unutmayalım ki hukuk da usul esastır önce gelir. Sadettin Saran'ın disiplin kurulu kararında ihraç gerekçesi, Beschastnykh'in transferindeki usulsüzlüktür. Bu nedenle ihraç edilmiştir. Ben başkan olmadığım ve kulübe villa satmadığım için benim bağışlamama gerek yok, Başkan'ın bağışlaması gerekir."
-"BUGÜN OLSA YİNE O KOLTUKTA OTURURDUM"-
Aziz Yıldırım'ın, beraber seyahat ettikleri bir özel uçakta Kutlualp'in tuvalet koltuğunda oturduğuna yönelik sözleriyle ilgili olarak da Fenerbahçeli eski yönetici şu değerlendirmeyi yaptı.
"2001 yılında milli maç için 7 kişilik bir özel uçakla Viyana'ya seyahat ettik. Uçaktaki en genç yolcu ben olduğum için en arkadaki klozet kompartımanındaki koltukta benim oturmam en doğrusuydu. Bugün olsa yine ben orada otururum, çünkü ben büyüklerime saygı göstermesini bilen bir kişiyim. Ben oturmayacaktım da Fenerbahçe başkanı mı oturacaktı. Bugün olsa yine otururum. Beni bununla küçülteceğini sanırken aslında büyüttüğünün farkında değil. Bugün ben kendi özel uçağımla seyahat ederken, kalabalık olduğunda misafirlerimi önde oturtup hala aynı koltukta oturuyorum. Ayrıca benim kulübe üye olmak için böyle şeyler yaptığım doğru değildir. Ben 5490 sayılı kongre üyesiyim ve 95 yılından beri üyeyim."
-ANELKA'NIN TRANSFERİ-
Anelka'nın transferinde son ana kadar çetin pazarlıklar yaptıklarını, işadamı Oğuz Çarmıklı'nın İstanbul'dan Paris'e gönderdiği özel uçağıyla yıldız futbolcuyu sabaha karşı İstanbul'a getirdiklerini anlatan Kutlualp, özetle şu ifadeleri kullandı:
"Eğer ki 31 Ocak Pazartesi günü öğleni bekleyip Türk Hava Yolları uçağına binseydik akşam İstanbul'da olurduk. O zaman ne transfer yetişirdi ne de Anelka Fenerbahçe forması giyerdi. Sabah 8'de Aziz Yıldırım kendisi beni uyandırdı ve bu transferden dolayı beni kutladığında, 'Sayenizde oldu başkanım' dedim. Bana 'Bu kadar mütevazı olma, senin yaptığı iş kolay değil, büyük iş' dedi. Her transferde beni yere göğe koyamıyordu ama şimdi bakıyorum ki o gün başka konuşuyordu, bugün başka konuşuyor. Ya o günkü ya bugünkü doğru değil. Burada Oğuz Çarmıklı'nın şirketinin Fenerbahçe Kulübü'nden bu seyahatin ücretini talep etmesi kadar doğal bir şey olamaz. Bir örnek vermek gerekirse Kezman, Madrid'ten Belgrad'a uğrayıp hanımı da alınarak İstanbul'a özel uçakla getirilmiştir. Bunu da kulüp ödemiştir. Fenerbahçe'ye yakışan da budur."
Aziz Yıldırım'ın daha önceki genel kurullarda kendisi dahil hiçbir yöneticinin kulüpten alacağı bulunmadığını ifade ettiğini kaydeden Kutlualp, "Bu bağlamda 'Her şeyi ben cebimden verdim' ifadesi daha önceki ifadeleriyle çelişmektedir" dedi.
Yıldırım'ın kendisine yönelik "Fenerbahçeli ol" ifadesiyle ilgili de Kutlualp, "Kendisi Düzce'de iken ben İstanbul'da Fenerbahçeliydim. Fenerbahçelilik kimsenin kimseye verebileceği bir paye değildir. Herkes kendini hissettiği kadar Fenerbahçelidir. Kendisini hala Fenerbahçe'nin sahibi zannetmektedir" diye konuştu.
-MAYIS AYINDAKİ KONGRE-
Hakan Bilal Kutlualp, mayıs ayında yapılacak seçimli genel kurul için adaylıklarını açıklayan ve bu niyette olan kişilerin kulübün yayın organlarında kendilerini ifade edebilmeleri gerektiğini savundu.
Fenerbahçe Televizyonu'nu tek bir sesin duyulduğu yer olarak gördüğünü belirten Kutluay, "Mayıs ayındaki kongrede aday olacak insanlara yapılan kişisel hırs ve ikbal peşinde yakıştırması, içerisinde paranoya barındıran refleks olarak algılanmaktan başka bir işe yaramaz. Aday olanlara, Fenerbahçe'nin basın ve yayın organlarında kendilerini ifade etmeleri sağlanmalıdır" diye konuştu.
Kutlualp son olarak, kamuoyunun başkan Yıldırım'ın hala 2006 yılındaki ani istifasının gerçek nedenini merak ettiğini ifade ederek, "Kamuoyunu aydınlatmak adına kendisinden bunu açıklamasını bekliyorum. Çünkü bu hala açıklanmamıştır" şeklinde konuştu.