28 Mart'ta dördüncüsü düzenlenecek 'Yeşilçam Ödülleri' töreninde 'Kültür Sanat Hizmet Ödülü'yle taçlandırılacak olan Arsoy, genç nesilin özensiz tavrından da şikâyetçi. Yeşilçam filmlerinde başrol oynadığı dönemlerde ve daha sonraki yıllarda da her zaman şıklığıyla dikkat çeken Arsoy şöyle konuştu:
Kimseye hesap vermem
"Kendisine sanata, seyirciye saygısı yok. Bunların anlayışı böyle. Şimdi röportajlarda görüyoruz. 'Benim özel hayatım. Ben kimseye de hesap vermekle mecbur değilim. İstediğim gibi yaşarım. İstediğim gibi giyinirim, istediğim yerde sarhoş olurum yere yatarım. Bilmem kıza sarılırım. Ben kimseyi sallamam' diyor. Saygısız çocuk. Biz hiç böyle şeyler yapmadık. Hep saygılı olduk. Aman benim için kötü düşünmesinler diye attığım adımı hesapladım. Onlar bu yolu tercih ediyorlar. O da kendi sorunları. Onları değiştiremeyiz. Herkes kendini olduğu çizginin hep yukarısında gördüğü için bu iş halledilmez. Her şeyin altında eğitim, kültür ve aile yatıyor. Bunlar çok önemli. "
[
MAGAZİN 'BİRBAK'I FACEBOOK'TAN TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYIN](http://www.facebook.com/pages/Magazin-Birbak/162650420431413)
Yeniler laubali
Yaşadığı bir anısını da ilk kez paylaşan usta sanatçı sözlerini şöyle sürdürdü: "4 sene evvel başlayan Yeşilçam ödülleri gecesinde bana, 'O gece bir ödül de siz verir misiniz?' ricasında bulunuldu. Oraya gittim. Kime ödül vereceğimi bilmiyorum. En çok oy alan bir kameramana ödülünü vermek için sahneye davet ettiler. Davet edilen kameraman Yugoslav asıllı, ayağında sandalet kot pantolon, yırtık pırtık bir gömlek. Bir an düşündüm. Bu Yeşilçam ödülü sizlerin hayatında kazanabileceği en anlamlı ödül. Bugün sinemanın geldiği bir yer varsa bunu Yeşilçam'a borçludur. Bunun vefasında saygısında olmak lazım. Bir an ben böyle bir adama ödül vermeyeceğimi söyleyerek sahneyi terk etmeyi düşündüm. Sonra düşündüm bir çok festivalde bu tarz oyuncular görüyorum. Bu yeni nesil böyle laubali özensiz, saç sakal karışmış tuhaf bir anlayışla ödül almaya çıkıyorlar. Bu da bu gençlerden demek ki diyerek ortalık karışmasın diye ödülünü verdim."