Sdp Lideri Turan Çözüm Sürecini Değerlendirdi

Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Genel Başkanı Rıdvan Turan, Kürt sorununun demokratik ve siyasi bir biçimde çözüm sürecine girdiğini belirterek, “Elde edilen bu meşruiyeti hükümetin doğru kullanması gerekir” dedi.

SDP çatısı altındaki Devrimci Liseliler’in (Dev-Lis) kuruluşunun 45. yılı nedeniyle Mersin’de düzenlenen yürüyüş ve basın açıklamasına katılan SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan, Dev-Lis’in Türkiye genelinde 600’ü aşkın lisede örgütlendiğini, bunun da son derece önemli bir kazanım olduğunu söyledi. Konuşmasında çözüm sürecine ilişkin görüşlerini de açıklayan Turan, Türkiye’nin Kürt sorununun demokratik ve siyasi bir biçimde çözüm sürecine girdiğini belirterek, Kürt meselesinin çözülmesinin bu ülkenin en önemli sorunlarından bir tanesinin çözülmesi anlamına geleceğini kaydetti. Türkiye’de bugün çoğunluğun her zamankinden çok daha fazla bu meselenin eşitlik temelinde çözülmesinden yana olduğuna dikkat çeken Turan, “Böyle bir siyasi süreç söz konusu olmuşken, elde edilen bu meşruiyeti hükümetin doğru kullanması gerekir. Hükümetin bu meşruiyet üzerine oturmak suretiyle kendi siyasi hegemonyasını daha da fazla geliştirecek, başta işçi sınıfı olmak üzere toplumun bütün ezilenlerinin üzerinde daha ciddi ve daha kesin bir egemenlik kurmaya çalışacak politikalardan uzak durması gerekir” dedi.

Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Turan, parti olarak akil insanlar formülünü eskiden beri savunduklarını söyledi. Turan, “Evet akil insanlar heyeti gerekir ama bu heyetin gerek kurgusu, gerek çalışma tarzı, gerek yasal geri planı çok daha iyi organize edilebilirdi. Bunların hemen tümünün eksik olduğunu görüyoruz. AKP uygun gördü ve 60 küsur insan akil insan olarak nitelendirildi ve Başbakanlık Ofisi’ne çağrıldı. Eğer akil insanlıktan kasıt, toplumun farklı kesimlerini ifade edecek, var olan sorunları çözmek noktasında inisiyatif, irade gösterecek bir heyetse bir defa bunu AKP’nin örgütlemiş olması kabul edilebilir değil. Oysa toplumun bütün kesimlerinden insanların buraya katılımı olmalıydı, olabilirdi. Onun içerisinde çok önemli insanlar olmalıydı, örneğin Yaşar Kemal, Akın Birdal orada niye yok? Yine pek çok kanaat önderi, kültür gruplarının önderlerinin olmadığını görüyoruz” diye konuştu.

Akil insanlar heyetinin kurgusunda sorun olduğunu savunan Turan, hükümetin akil insanların gerisine bir yasal çerçeve oluşturması gerektiğini kaydetti. Turan, “Yani onlar bir yasallık çerçevesi içerisinde tarif edilmiş bir faaliyet içerisinde olmalılar. Şimdi gidecekler ülkenin farklı yerlerinde bir takım seminerler, paneller yapacaklar. Bu, en basit ifadeyle bu dönemin zorluklarının yeterince kavramamış olmak anlamına gelir. Ben AKP’nin Kürt meselesini hala yeterince anlayabildiği kanısında değilim. Dolayısıyla evet biz akil insanlar heyeti oluşsun istiyoruz ama bunu AKP ve Başbakan tek başına yapmamalıydı. Bu, bu toplumun ekseriyetinin iradesinin olduğu bir biçimde yapılmalıydı. Bu biçimle 60 küsur kişi ne yapacak göreceğiz, inşallah hayırlı olur. Ama siyaseten çok iyi bir tutum olmadı” dedi.