Sebahat Tuncel: Bu nasıl barış!

HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, çözüm sürecinde AK Parti'nin karakol yapmasını eleştirdi.

HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, çözüm sürecinde AK Parti hükümetinin somut adımlar atmadığını ifade ederek, "Madem barışıyorduk neden karakol yapıyorsun? 341 karakol yapım sürecinde. Güvenlik barajları yapılıyor Şırnak'ta. Niye doğamızı tahrip edip yaşam alanlarımızdan söküp atıyorsun bizi. Hani barışıyorduk? Bu nasıl barış?" diye sordu.

TBMM'de partisinin grup toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Tuncel, İran'daki Kürtlerin aynı baskı ve sorunlarla karşı karşıya olduğunu, idamın Kürtler için sorun olmaya devam ettiğini belirterek, "İran'da Kürtler idam edilmeye devam ediyor. İran'da 59 Kürt siyasetçi ve dini mahkum idam edilmekle karşı karşıya. Başbakan Mısır'daki idamlardan bahsetti. Mısır'daki idamlar da İran'daki idamlar da politiktir. Mısır'daki idama karşıysak İran'daki idama da karşı durmak durumundayız. Başta hükümet olmak üzere ana muhalefet ve muhalefet partisi Mısır'daki idamlar konusunda samimiyse İran'daki idamlara karşı da duyarlı olmalılar" dedi.

Reklam
Reklam

İran'da idam edilen politik Kürt tutsakların sesi olmaya devam edeceklerini söyleyen Tuncel, şöyle devam etti:

"13-22 Mayıs arası Kürt Dil Bayramı olarak kutlanıyor. Bu hafta içinde Kürtler, Kürdistan'da Kürt Dil Bayramı'nı kutluyor ve kutlu olsun diyorum. Yıllarca dil tartışması yapıldı. Anadilimiz için büyük bedeller verdik. Milyonlarca Kürt genci anadilde eğitim alamadığı için asimilasyon politikasına maruz kaldı. O gençlerden biri de benim. Kendimi anadilimde ifade edemiyorsam benim değil bu devletin suçudur. Devletten alacağımız var. Kültürümüzü, dilimizi çalmak isteyenlerden alacağımız var."

Kürtlerin kazanımlarıyla kalıcı barış beklentisi olduğunu söyleyen Tuncel, son 2 yıldır yürütülen çözüm sürecine değinerek, "Arkadaşlarımız sayın Öcalan ile görüşüyor. AKP ise çözümden yanayız diyor. Ancak pratiğe baktığımızda AKP söylediklerinin arkasında durmuyor. Bir yandan çözüm öte yandan karakollar yapıyor. Askeri operasyonlara zemin hazırlıyor. Halk dağlarda barış nöbeti tutuyor. Savaş çıkmasın, asker ile gerilla karşı karşıya gelmesin, anneler ağlamasın diye nöbet tutuyorlar. AKP bunun karşısında ne yapıyor? Hiçbir şey yapmıyor" diye konuştu.

Reklam
Reklam

"BU NASIL BARIŞ!"

İHD'nin bir yıllık çatışmasızlık ve geri çekilme sürecine ilişkin raporuna değinen Tuncel, şöyle devam etti:

"Halen insanlar yargılanıyor. Halen vekilimiz Hatip Dicle cezaevinde. Hasta tutukluların sorunu devam ediyor. Çocuklara yönelik ve hasta tutuklulara dönük düzenleme konusunda tasarı hazırlandı. Başbakan isteseydi hasta tutsaklar konusunda adım atabilirdi. Ramazan Özalp dosyası bu konuda vahim bir örnektir. Tek başına yaşamını idame ettiremeyen Ramazan Özalp tahliye olursa Şırnak'ta halk ayaklanırmış! Halk zaten ayakta. Bu süreçte boş durmadı hükümet. Madem barışıyorduk neden karakol yapıyorsun? 341 karakol yapım sürecinde. Güvenlik barajları yapılıyor Şırnak'ta. Niye doğamızı tahrip edip yaşam alanlarımızdan söküp atıyorsun bizi. Hani barışıyorduk?

Niye korucu kadroları alınıyor? Niye insanlar silahlandırılıyor? Korucular toplumsal sorunlara neden olmaktadır. Lağvedilmesi gerekirken yapmıyor. Artık laf zamanı bitti. Kürtlerin karnı lafa doymuştur. Türkiye halklarının da. Barış somut adımla gerçekleşir. Yerel seçimlerde rahat edeyim, cumhurbaşkanlığı seçimlerine gidene kadar adım atmayacağım yaklaşımı artık kabul görmez. HDP olarak AKP hükümetine çözüm için adım atması gerektiğini söylüyoruz."

Reklam
Reklam

"SOMUT ADIM ATILSIN ARTIK"

Tuncel, 90 yıldır yaşanan inkar, imha, asimilasyon politikalarının yüzleşme ve barış için atılacak adımlar konusunda neler yapıldığını sorarak, faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması taleplerinin olduğunu vurguladı. Çoğu dosyanın zaman aşımına uğradığını söyleyen Tuncel, 13 Kürdün öldürülmesinden yargılanan Musa Çitil için savcının beraat talep istediğine dikkat çekerek, "Bu, yarın Kürtleri öldürmek serbesttir demek anlamına gelecek. Birçok dava aynı akıbetle karşı karşıya. Daha önce yasa çıkartıldı. İnsanlık suçları zaman aşımına uğramaz diye. Bunun gerekleri de yerine getirilmeli. Barış, çözüm için somut adım atılmalıdır" dedi.

AKP iktidarı döneminde 184 çocuk öldürüldüğünü belirten Tuncel, AKP'nin "bizim dönemimizde faili meçhul yok" açıklamalarının gerçek dışı olduğunu vurguladı. Şerzan Kurt davasında Muğla'da yaşananları gördüğünü kaydeden Tuncel, "Bu bir demokrasi mücadelesidir. Altında yatan neden Kürt sorunudur. Bu çözülmedikçe demokrasi sorunu çözülemeyecektir" diye kaydetti.

Reklam
Reklam

Parlamentonun barış için toplanmadığını, ancak savaş için toplandığını söyleyen Tuncel, CHP ve MHP'nin de çözüm önünde engel olduğunu ifade etti. Siyaseti toplumun, köylünün, gençliğin, kadının yaptığını belirten Tuncel, sokağı kazananın demokrasiyi kazanacağını dile getirdi. Tuncel, "Başbakan anneler ağlamasın diye bu süreci başlattık" sözlerine atıfta bulunarak, "Kaç Hakkarili kaç Yozgatlı anne ağladı? Toplum bunu biliyor. Neden bu insanlar sokağa çıktığını anlaması lazım" dedi.

"PARLAMENTODAKİLERİ,NE KADAR DİKKATE ALIYORSUN?"

Danıştay'da TBMM Başkanı Feyzioğlu ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasında yaşanan gerginliğe de değinen Tuncel, "Danıştay bize davet göndermedi, ana muhalefet değiliz diye sanıyorum. Metin Feyzioğlu konuşmasında KCK tutuklamalarına çok kısa bir yer verdi" diyerek şunları söyledi:

"Ama bunlar bir kenara Başbakan'ın tek kişilik tiyatrosuna dikkat çekmek istiyorum. "Cübbeni çıkart gel diyor' ama cübbesi olmadan parlamentoda siyaset yapanları ne kadar dikkate alıyorsun? Bu aslında devlet krizidir. Bu kriz aşılamaz ve giderek derinleşecek. Siyaseti toplum yapar. Siyaseti sadece siyasetçilere bırakırsak vay bu toplumun haline. Bu Meclis savaş için her gün toplandı ama barış için hala toplanmadı. Bu siyasetçiler özgürlüğü geliştirmek için değil aksine daraltmak için çalışıyor. Bu iş 23 Nisan'da çocukları o koltuğa oturtarak olmuyor. Siyasetin yeri sadece meclis değil sokaktır. Sokakta kazanan Türkiye'de siyaseti kazanır."

Reklam
Reklam

(ANKA)

(ÜNS/ORH)

Anahtar Kelimeler: