Türkiye Yaş Meyve ve Sebze İhracatçıları Birliği, biber, armut ve üzümün ülkede üretilen en tehlikeli ürünler olduğu şeklinde yer alan Greenpeace raporuna tepki gösterdi.
Akdeniz, Ege, Doğu Karadeniz, Antalya, İstanbul, Uludağ Yaş Sebze ve Meyve İhracatçıları Birlikleri başkanları ile ile Yaş Meyve ve Sebze Sektör Kurulu Başkanı Kemal Kaçmaz ortak bir açıklama yaparak, Türkiye'de üretilen biber, armut ve üzümün en tehlikeli ürünler olduğu şeklindeki Greenpeace raporuna tepki gösterdi. Açıklamada raporun ihracatın arttığı bir döneme rast gelmesinin ise düşündürücü olduğu vurgulandı.
Üretilen ve ihracata giden ürünlerin çok büyük kısmı başta Rusya Federasyonu olmak üzere Avrupa Birliği (AB) ülkelerine satıldığı ifade edilen açıklamada, bitkileri zararlılardan korumak için kullanılan ilaçların AB’de kullanılmakta olanların benzeri olduğu kaydedildi.
Rusya Federasyonu’nun kalıntı limitlerinin AB ülkelerinin de altında olması nedeniyle daha hassas davranıldığı ifade edilen açıklamada, "İhracatçı aynı zamanda Rusya Federasyonu kalıntı limitleri dışında AB ülkelerinin limitlerine de hatta büyük alıcı grubunda yer alan marketlerin isteklerine göre de üretim ve ilaç programları uygulamak durumundadır. İşte bu kontrolün sağlanması ve izlenebilirliğin geliştirilmesi amacıyla ihracatçı tarafından satın alınacak ürünlerde, iyi tarım uygulamaları ve Globalgap koşulları gözetilmektedir. Bu ürünlerin çoğu da çeşitli aşamalarda analize tabi tutulmaktadır.” ifadelerine yer verildi.
Söz konusu ürünlerin Bulgaristan’da yüzde 10 sıklıkla kontrole tabi tutulan ürünler olduğu ifade edilirken uygulamaların bu ülkenin alt yapı eksiklikleri nedeniyle 12 Nisan 2010 tarihinde başladığı vurgulandı.
AB Resmi Gazetesi’nde yayımlanan bir yönetmelik ile Türkiye’nin AB ülkelerine ihracatında alınan hızlı alarm bildirimleri göz önünde bulundurularak; Türkiye menşeli kabak, armut ve tatlı ve bazı biber çeşitlerinin yönetmelik kapsamından çıkarıldığı vurgulanan açıklamada, halen yönetmelik kapsamında bulunan domates ve bazı biber çeşitleri için alınan önlemler sayesinde geri bildirim miktarının azalması ile bu kontrollerde eskiye oranla daha esnek olunmaya başlandığı kaydedildi.
Son 6 yıldır yapılan çalışmalar sonucu ilaç kalıntı seviyeleri asgari düzeye indirildiği ifade edilen açıklamada,
rakip ülkelerin pazar paylarını artırmak için Türkiye’deki ürünlerde ilaç kalıntısı olduğu yönünde kasıtlı olarak karalama kampanyaları düzenlendiği bildirildi.
Söz konusu durumdan nemalanabilecek çeşitli çevrelerin de karalama kampanyalarına destek verdiğine dikkat çekilen açıkalmada, "Greenpeace tarafından 2009–2010 yıllarında yapılan incelemeye ilişkin bir raporun, Türk tarım ürünleri ihracatının yükselişe geçtiği, uluslararası pazarlarda rekabet gücü elde ettiği ve önemli rakip ülkeler açısından tehdit oluşturduğu bir dönemde gündeme getirilmesinin da ayrıca anlamlı olduğunu belirtmek isteriz. Sektörümüzün bu konuda herhangi bir sıkıntısı kalmamıştır. İhracatçılar olarak, üreticilerimizle beraber özveri ile çalışmaya ve ülkemizin 2023 ihracat hedefine ulaşması için üzerimize düşen görevleri layıkıyla yerine getirmek için elimizden geleni yapmaya devam edeceğimizi ifade etmek isteriz.” denildi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz