CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer, son 10 yılda 934 er ve erbaşın, son 12 yılda ise 600'den fazla polisin intihar ettiğini belirterek, bu intiharlarının araştırılması için Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını istedi.
CHP’li Seçer, son dönemde artış gösteren Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Emniyet Teşkilatı içindeki intihar olaylarının nedenlerinin tüm yönleriyle araştırılması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığına araştırma önergesi verdi. Önergesinde, asker ve polis intiharlarının tüm yönleriyle Meclis tarafından araştırılması için Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını isteyen Seçer, gerekçesinde de TSK ve Emniyet Teşkilatı içindeki intihar olaylarını rakamlarla ortaya koydu.
Meclis İnsan Hakları Komisyonu’nun raporunda, son 10 yılda iç güvenlik olaylarında 818 şehit verilirken, aynı dönemde kışlada 934 er ve erbaşın, yaklaşık 250 bin kişinin görev yaptığı Emniyet Teşkilatı’nda ise son 12 yılda 600'den fazla polisin intihar ettiğinin, bunun en az üçte biri kadarının da intihar girişiminde bulunduğunun belirlendiğini kaydeden Seçer, “Yani, her yıl ortalama 50 polis çeşitli nedenlerle canına kıymaktadır. Uzmanlara göre, intihar vakalarını uyku, düzensiz yemek, nöbet ve ağır iş şartları tetiklemektedir. Gerek asker, gerekse polis intiharlarının önüne geçilmesi için gerekli psikolog ve sosyolog desteği de yeterince sağlanamamaktadır” dedi.
Gerekçesinde intiharların nedenleri üzerinde de duran Seçer, şu ifadelere yer verdi:
“Kötü muamele uygulandığı gerekçesiyle özellikle er ve erbaş sınıfındaki askerler arasında intiharı seçen, sakat kalanların olduğu da bilinen acı bir gerçektir. Emniyet teşkilatında Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personelinin Çalışma Saatlerine İlişkin Esaslar başlığı altında yapılan düzenleme, olağanüstü durumlar ve hizmetin gerekleri dışında, mesai saatleri içinde çalışılabileceğini öngörmektedir. Yine Emniyet Teşkilatı Kanunu'nun 61. maddesi komiser ve polislere, haftada 24 saat izin verileceğini öngörmektedir. Ancak, mevzuatta hükümlere rağmen bu durum pratikte hiç uygulanmamaktadır. Fazla mesaisini alamayan, dinlenmeye fırsat bulamayan, ek işlere boğulan polis ve asker, koşulların yarattığı ‘iş stresi’ ile intihara yönelirken, ‘hizmet alan’ kamu da bu durumdan olumsuz olarak etkilenmektedir. Aileleri, arkadaşları ile görüşemeyen, gecesi gündüzüne karışan güvenlik güçlerinin sosyal çevreleriyle ilişkileri zayıflamakta ve giderek normal hayattan kopmaktadır.”
İntihar eden asker ve polislerin aile ve arkadaşlarının yaşadığı acıların, asker ailelerinin şikayetlerinin görmezden gelinemeyeceğini vurgulayan Seçer, şüpheli bazı ölümler ve ölümlerden sonra yapılan açıklamaların tatmin edici olmadığını, gerekli adli ve tıbbi inceleme yapılmadığı iddialarının da kamuoyunda kuşkuyla karşılandığını kaydetti. Seçer, önergesinde, tüm bu nedenlerle Emniyet ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nde son dönemde artan intihar olaylarının çok yönlü olarak Meclis tarafından incelenmesi ve araştırılmasının bir zorunluluk halini aldığının altını çizdi.
“ASKERE VE POLİSE SAHİP ÇIKMAK DEVLETİN BOYNUNUN BORCUDUR”
TBMM’ye verdiği önerge hakkında açıklama da yapan Seçer, askere kına yakılarak gönderilen çocuklar ve can güvenliğini sağlayan polislere sahip çıkılmasını isteyerek, şunları söyledi:
“Emre Tanık, İsmail Akça, Rahmi Akşahin, Mehmet Evren Akdağ, Cengiz Demirci ve daha niceleri. Gün geçmiyor ki, henüz gençliğinin baharında bir askerin ya da polisin acı haberini almayalım. Elbette, sivildeki sorunlar kışlaya ya da teşkilata taşınabilir. Aileden uzak disiplin ortamı, iznin olmaması ve diğer ağır şartlar, onun üzerindeki baskıyı arttırabilir. Daha önce yaşadığı sorunların üstüne yeni sorunların eklenmesi, bu güç durumu daha da ağırlaştırabilir. Bunların hepsi anlaşılabilir. Ancak, eline kına yakarak ailesinin kışlaya gönderdiği çocuklarımıza da mal ve can güvenliğimizi emanet ettiğimiz polisimize de sahip çıkmak bu devletin boynunun borcudur. Çocukları sağ salim nasıl kışlaya, teşkilata gönderiyorsak, bıraktığımız gibi görmek de hakkımızdır. Yaşanan intiharlara, şüpheli ölümlere göz yummak devletin sorumluluğunu azaltmaz.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz