Seçim, halkın başarısı

LEFKOŞA (İHA) - CTP-BG Genel Başkanı ve Başbakan Mehmet Ali Talat, seçim sonuçlarını "Çözüm, barış, adanın yeniden bütünleşmesini isteyen Kıbrıs Türk halkının başarısı" şeklinde yorumladı ve bu sonuçlarla dış dünyanın sözlerini daha fazla dinleyeceğini söyledi. Bütün halkın hükümeti olacaklarını ve herkesi kucakayacaklarını vurgulayan Talat, toplumsal uzlaşıyı en iyi gerçekleştirecek bir hükümete imza atmak istediklerini ve yarından itibaren bu yönde çalışacaklarını açıkladı. Talat, "Toplumsal barış ve yurtta barış için çalışacağız" dedi.

Reklam
Reklam

Başbakan Mehmet Ali Talat, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) ciddi, köklü, büyük bir iktidar değişikliğine doğru ilerlediğini, arkasından Cumhurbaşkanlığı seçiminin geleceğini belirtti. CTP-BG Genel Başkanı ve Başbakan Talat, seçim sonuçlarının netleşmesinin ardından saat 21.50'de Saray Otel'deki basın merkezine gelerek ilk değerlendirmelerini yaptı. KKTC, Güney Kıbrıs, Türkiye ve uluslararası basın kuruluşlarından kalabalık bir basın mensubunun karşısına eşi Oya Talat'la çıkan Başbakan Talat, 25 milletvekiliyle hükümet kurmalarının mümkün olmadığını, bu sayıyı 26 ve üzerine çıkarmak için alternatiflere açık olacaklarını, ancak gündemlerinde "milli mutabakat hükümeti oluşturma"nın bulunmadığını söyledi. Talat, nasıl bir hükümet kurulabileceği konusunda şu anda bir şey söylemesinin mümkün olmadığını kaydederek, seçimdeki başarılarını "söylediklerini yapmalarına ve öngörülerinin doğrulanmasına" bağladı.

Kıbrıs sorununu Kıbrıslı Türkler'in ve Rumlar'ın çözeceğine işaret eden Talat, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Tasos Papadopulos'un sorunu Güney Kıbrıs ile Türkiye arasına çekme gayretlerinin boşuna olduğunu vurguladı. Masaya oturmaya her an hazır olduklarını yineleyen Talat, masaya oturma zamanını ise BM Genel Sekreteri'ne tatmin edici güvence vermesi gereken Rum tarafının belirleyeceğini söyledi. Başbakan Mehmet Ali Talat, KKTC'de bütünlüklü bir iktidar değişimine doğru gidildiğini belirterek, nisanda da Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacağını kaydetti. Seçim sonuçlarını "kıssadan hisse" diye yorumlamadıklarını ve "Bu halkın çözüme desteğidir" diyen Talat, Cumhurbaşkanlığı seçimiyle bağlantı kurmanın yanlış sonuçlara yol açacağını ifade etti. Halkın zor, çalkantılı, karmaşık bir süreç yaşadığını belirten Talat, referandumun ardından azınlığa düşen hükümetin büyük ortağı olarak erken seçim çağrısı yaptıklarını hatırlattı, ancak bundan başarılı olamadıklarını ve sürüklene sürüklene erken seçime gidildiğini anlattı.

Reklam
Reklam

Talat, seçim sonuçlarının CTP-BG'nin geçen seçime göre 10 puan gibi ciddi bir oy artışına ulaştığını gösterdiğini kaydederek, 25 milletvekili kazanılmasını "önemli bir başarı" diye yorumladı. Talat, "Bu Kıbrıs Türk halkının başarısıdır. Çözüm isteyen, barış isteyen, Kıbrıs sorununun çözümünü, adamızın yeniden bütünleştirilmesini isteyen tüm Kıbrıslı Türklerin başarısıdır" dedi. Hangi partiye oy vermiş olursa olsun, bu mücadelede birlikte hareket eden tüm vatandaşları kucakladıklarını, çözüm isteyen herkesin kendilerine destek ve omuz vermesiyle bundan sonraki zorlu süreci de aşabileceklerine inandıklarını vurgulayan Talat, birlik ve beraberlik zamanı olduğunu ifade etti. Talat şunları söyledi:

"CTP-BG, 25 milletvekili çıkardı diye bu rakam 25'in üstünde bile olsaydı, kesinlikle, herhangi bir şekilde kendisine oy vermeyen insanları rahatsız etme, onların potansiyellerinden, katkılarından yararlanmama gibi bir düşünce içinde olamazdı, olmayacaktır. Biz bütün halkımızı kucaklıyoruz, bize oy versin-vermesin herkesin hükümeti olacağız. Toplumsal uzlaşmayı en iyi şekilde gerçekleştirecek bir hükümete imza atmak istiyoruz. Yarından itibaren hükümet çalışmalarını başaltacağız. Kesin sonucun ortaya çıkmasından 10 gün sonra meclis kendiliğinden toplanır ve yemin töreni düzenlenir. Ondan sonra hükümet kurma çalışmaları başlar ama mümkün olursa biz bu çalışmaları hemen başlatacağız ki zaman kazanalım. Çünkü bunun hemen arkasından Cumhurbaşkanlığı seçim dönemi başlar."

Reklam
Reklam

CTP-BG Genel Başkanı ve Başbakan Talat, elde ettikleri büyük başarının, kendilerini "güçlerini ve kapasitelerini abartma noktasına taşımayacağını" vurgulayarak, Kıbrıs Türk halkının gösterdiği teveccühe layık olmaya çalışacaklarını söyledi. Talat, herkesin kardeşleri olduğunu belirterek, toplumsal barış ve yurtta barış için çalışacaklarını vurguladı. Başbakan Talat, bu açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Talat, UBP Genel Başkanı Derviş Eroğlu'nun açıklamalarıyla ilgili yorumunun sorulması üzerine "Kendi kararı, söyleyecek bir şeyim yok. Zaten önceden parti başkanı olarak son seçimi diye duyurmuştu. Benim birşey söylemeye yetkim yok" dedi.

Cumhurbaşkanlığına aday olduğu yönünde bir açıklama yapmadığını, buna parti yetkili organlarının karar vereceğini vurgulayan Talat, 25 milletvekiliyle hükümeti tek başına kurmalarının mümkün olmadığını, 26 ve yukarısını sağlayacak alternatifleri arayacaklarını söyledi. "Bu sonuçlarla aklınızda bir milli mutabakat hükümeti var mı?" sorusuna karşılık Talat, şu yanıtı verdi: "Hayır. Açık olan şudur ki, Kıbrıs Türkü çok karmaşık, çok ince, çok detaylı ve çok kararlı bir politika belirleyip, izlemek durumundadır. Bu türden politikalar, milli mutabakat hükümeti için çok uygun değil. Milli mutabakat hükümetini oluşturabilmenin zemini şu anda ne yazık ki yok. Ama başka formüller denenebilir. Toplumsal birliği daha fazla sağlayıcı baoığa düşen hükümetin büyük ortağı olaşka önlemler alınabilir. Şu anda bizim önümüzdeki günlerde milli mutabakat gibi bir girişim düşüncemiz yok. Benim bütün söylediklerim, partimin organları tarafından onaylanırsa ancak geçerlidir. Partimin organlarının farklı kararlar alması da her zaman mümkündür."

Reklam
Reklam

Mehmet Ali Talat, Papadopulos'un KKTC'yi muhatap almadığını söylediğini hatırlatan ve bundan sonra Kıbrıs sorununda elinin daha mı güçlü olacağını, ne gibi argümanları olacağını soran bir gazetecinin sorusunu yanıtlarken, argüman öne çıkarmaya hiç gerek bulunmadığını söyledi.

Talat, BM ve uluslararası tüm kararların Kıbrıs sorununun Kıbrıslı Türkler'in ve Rumlar'ın siyasal eşitliğine dayalı çözülebileceğini, iki tarafın da üzerine düşeni yapması gerektiğini içerediğini ve garantör ülkelere de buna katkıda bulunma çağrıları yapıldığını kaydetti. Başbakan Talat, Kıbrıs sorununun çözüm adresinin Kıbrıs olduğunu ve sorunu Kıbrıslı Türkler'in ve Rumlar'ın çözeceğini vurgulayarak, "Papadopulos sorunu Türkiye ile Kıbrıs Cumhuriyeti arasında bir soruna dönüştürmeye çalışmaktadır; ancak böyle bir şansı kesinlikle yoktur. Çünkü sorunun özü o değildir. Sorunun temel iki oyuncusu Kıbrıslı Türkler ve Rumlardır. Bunu başka bir alana çekemeye çalışmak boşuna gayrettir" dedi.

Seçimde CTP-BG'nin oylarını artırmasındaki en büyük etkenin, söylediklerini yapmaları ve öngörülerinin doğrulanması olduğunu vurgulayan Talat, halka gerçekleri anlattıklarını, ne olacağını adım adım söylediklerini belirtti. Talat, 2002 öncesinden itibaren bugünlerin geleceğini söylediklerini, bunların doğrulanmasının halkta güven yarattığını ifade etti. Mehmet Ali Talat, 2003 seçimlerinde halkın kararsızlığa düştüğünü, CTP-BG'nin performansını bilemediğini, partisinin çeşitli şekillerde suçlandığını anımsatarak, "Hükümet görevini yürüttüğü dönemde bu suçlamaların tam tersini yapmış olması ve her bakımdan başarılı olması, en önemlisi 24 Nisan referandumuna giderken Annan Planı'nın müzakeresinde önemli rol oynaması ve sonuçta da yüzde 65 gibi bir oyun planı destekler yönde çıkması, bugün elde ettiğimiz sonucun aslında başlangıcıydı" diye konuştu.

Reklam
Reklam

"Seçimlerin dünyaya nasıl bir mesaj verdiği" yönündeki soruyu yanıtlayan Başbakan Talat, dış dünyaya da söyleyecek sözlerinin olduğunu halkın desteğiyle bir kere daha gösterdiğini belirtti ve şöyle devam etti:

"Sanıyorum ki dış ülkeler, Kıbrıs Türk halkının bu kararlılığı karşısında bizim sözümüzü daha fazla dinleyecekler. Unutmayalım, ciddi, köklü, büyük bir iktidar değişikliğine doğru ilerliyoruz. Bunun arkasında Cumhurbaşkanlığı seçimi var. KKTC'de bütünlüklü ve köklü bir iktidar değişikliğine doğru gidiyoruz. Bunun ilk adımı şimdi atıldı, arkası da gelecek. Böylece tüm dünyaya Kıbrıslı Türklerin 24 Nisan'da ortaya koyduğu düşünce ve vizyonun hala geçerli olduğu, Kıbrıslı Türklerin ayrılıkçı değil, Kıbrıs sorununun çözümünü istediğini, bölücü değil birleştirici olduğunu bir kere daha dünyaya söylemiş olacağız."

Başbakan Talat, Kıbrıs sorununun çözl'fdğa düşen hükümetin büyük ortağı olaümü için masaya ne zaman oturulabileceği sorusuna karşılık, bunun kendi ellerinde olmadığını, masaya oturmaya her zaman hazır olduklarını, seçimler sırasındayken de önceliklerinin Kıbrıs sorunu olduğunu söylediklerini hatırlattı. Talat, Annan'ı tatmin etmenin Papadopulos'un vereceği güvenceyle mümkün olduğunu kaydederek, bu güvence için ise Kıbrıslı Türklerin tecridinin ortadan kalkmasının şart olduğunu vurguladı. Tecrit kalktıkça Papadopulos'un söylediklerinin doğru olmadığının ve tuttuğu yolun tehlikeliliğinin ortaya çıkacağını ifade eden Başbakan Talat, böylece Papadopulos'un masaya gelmek durumunda kalacağını ancak zamanını söyleyemeyeceğini anlattı.

Reklam
Reklam

CTP-BG Genel Başkanı ve Başbakan Mehmet Ali Talat, "hükümet ortaklığı için tercihiniz BDH mı, DP mi?" sorusuna yanıt vermek için çok erken olduğunu da kaydetti. 3 Ekim'e kadar çözüm olasılığının var olduğunu ancak BM Genel Sekreteri'nin görüşme sürecinin çökmemesi için şartları da bulunduğunu belirterek, güvenceyi Rum tarafının vermesi gerektiğini anlatan Talat, 3 Ekim'e kadar masaya oturulursa, bu güvenceler verilmiş olacağı için çözümün de olacağını, bu amaçla ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. Talat, halkın seçim sonuçlarıyla şu anki istikrarlı politikanın devamını istediğine işaret ederek, bunun sürdürülmesinin, dünyanın Kıbrıslı Türklerin izolasyonunu sona erdirme konusunda daha kararlı adımlar atmasını sağlayacağını belirti. Başbakan Talat, basında yer alan Avrupa Birliği Komisyonu Kıbrıs Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Adrian van der Meer'ın Ercan Havaalanı'yla ilgili bir açıklaması konusundaki soruya karşılık, Meer'in hangi havaalanının ne amaçla kullanılacağını söylemeye yetkisi olmadığını, bu kararı verecek olanın AB Komisyonu değil, devletler olduğunu, Barosso'nun da bu yönde konuştuğunu kaydetti. Talat, Meer'in bu sözleri hangi şartlarda söylediğini ve çevirisinde hata olup olmadığını bilmediğini belirterek, "Ama bana göre bunu söylemişse, talihsiz bir açıklamadır" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Seçim sonuçlarının Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda "kıssadan hisse" gibi çıkarsamalarının olmadığını belirten Mehmet Ali Talat, sonucun yüzde 65 oy olmasa da halkın çözüme desteği olduğunu söyledi. Halkın, çözümün öncü partisini neredeyse tek başına iktidar yapma noktasına taşıdığına işaret eden Talat, parlamento seçimlerinde partilere yöneliş ve bağlılık daha fazla olduğu için, CTP-BG ve diğer çözüm yanlısı partilerin toplamının yüzde 65'i bulmadığını ama UBP ve DP'ye oy veren birçok çözüm destekçisi insan da bulunduğunu, o yüzden hangi partiye oy vermişse versin tüm seçmenlerin hükümetini kuracaklarını anlattı. Çözüm ve AB'nin tüm halkın çıkarına ve yararına olduğunu kaydeden Talat, sonuçları Cumhurbaşkanlığı seçimiyle bağlamak istemediğini, bağlamanın da yanlış sonuçlara yol açacağını ifade ederek, "Bu bir partiler yarışıydı ve çözüm ve AB'yi en fazla savunan ve öncülüğünü yapan CTP-BG'nin en yüksek oyu aldı, bu da bu yönelimi gösteriyor, sadece bunu söylemeye çalışıyorum" dedi.

Reklam
Reklam

Talat, "Sözlünüz Kıbrıs Türk halkıyla nikah ne zaman?" sorusuna da, "Biz o nikahafdğa düşen hükümetin büyük ortağı olaı yaptık zaten, bugün yaptık, sonuç onu gösteriyor" karşılığını verdi.