Moody's, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası destekli reform programlarına genellikle esnek yaklaştığını belirtirken, Türkiye'nin de dövizde kur çıpası uygulamasının çökmesinin ardından ortaya çıkan mali krizden kurtulmak için böyle bir programa başladığını belirtti.
Ülkenin bankacılık sistemindeki olumlu ve olumsuz her türlü değişikliğe, makroekonomik dengelere ve kamu maliyesinin sebep olduğu volatiliteye rağmen Türkiye'nin kredi notu tavanının 1997 yılının Mart ayından bu yana B1 seviyesinde bulunduğuna dikkat çekilen raporda, Moody's Başkan Yardımcısı ve Türkiye analisti Kristin Lindow'un "Resesyonun ortasında bile Türkiye'nin kamu ve dış finansal dengelerinin performansı iyiydi" sözlerine yer verildi. Raporda AB ile uyum yasalarının parlamentodan geçirilmesinin de olumlu bir gelişme olduğu kaydedildi.
Öte yandan geçen yıllardaki kriz dönemlerindeki rasyolarla yarışan borç rasyolarının ve korkunç boyutlara gelen kamu borçlarının endişe verici olduğunu söyleyen Lindow, kamu borçlarının gayrisafi yurtiçi hasılaya oranını 2000 yılındaki seviyelere getirmenin orta boy büyüme hızı ve sıkı mali politikalarla bile yıllarca süreceğini belirtti.
Moody's'in döviz cinsinden kredi notu tavanında geçen ay görünümü negatife çevirmesinin nedeni olarak seçimlerin kaçınılmaz oluşu gösterilirken, seçimlerin IMF'nin ekonomik hedeflerine ulaşmada gecikmelere neden olabileceğine dikkat çekildi. Raporda, "Bu şartlar altında beklenecek en olumlu gelişmenin politik geçiş sürecinin ve yeni hükümetin sorunsuz oluşturulması ve yeni liderlerin reformlara kararlı yaklaşmasıdır" denildi.
Moody's, Türkiye'nin döviz cinsinden mevduat ve hükümetin TL cinsinden kredi notlarının durağan görünümleriyle B3 düzeyinde olduğunu hatırlattı.
Raporun sonunda ise bu araştırmanın her yıl yenilendiği ve kredi notunun değiştirilebileceğine ilişkin resmi bir nitelik taşımadığı notu düşüldü.
Kaynak: İHA