Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Türkiye, 2015 Haziran ayı sonrasında kim iktidar olursa olsun, kesinlikle ekonomideki yapısal reformlara odaklanmak mecburiyetinde" dedi.
Hisarcıklıoğlu, Ankara Sanayi Odası (ASO) 1. Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığı tarafından düzenlenen istişare toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisinin geçen yıl yüzde 2,9, sanayinin yüzde 3,1 büyüme gösterdiğini söyledi.
DÜŞE KALKA YOL ALACAĞIZ
Bu yılın ekonomik anlamda Türkiye'nin "düşe kalka yol alacağı" bir yıl olacağını ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Birinci çeyrekte hızlı bir toparlanma beklenmiyor. Bunun de en önemli noktası ihracat pazarlarımızda zayıflama var. Faiz ve kurdaki dalgalanmalar da iç piyasamızı olumsuz etkiledi" diye konuştu.
1 MİLYON 300 BİN YENİ İSTİHDAM
İstihdam ile ilgili gelişmelere değinen Hisarcıklıoğlu, 2013-2014'te Türkiye'de 1 milyon 300 bin yeni istihdam yaratıldığını bunun 1 milyon 100 bininin reel sektörde yeni işe başlamış kişilerden oluştuğunu belirtti.
Küresel kriz dönemini kapsayan 2008-2014'te Türkiye'deki yeni istihdam sayısının 4 milyon 194 bin kişi olduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu, aynı dönemde AB ülkelerinde 5 milyon 898 bin kişinin işini kaybettiğine dikkati çekti.
KUR HAREKETLERİ BÜYÜK RİSK
Sanayicilerin kullandığı kredilerin faiz oranlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Hisarcıklıoğlu, 2012-2013'te tüm şirketlerin faaliyet karlarının 31 milyar lira arttığını bildirdi. Hisarcıklıoğlu, "(Tüm şirketlerin bankalara ödedikleri para ne kadar?) diye baktık. Finansman giderlerinin bir önceki seneye göre artışı 31 milyar lira. Yani şirketlerimiz 2013'teki tüm ilave kazançlarının hepsini faize vermişler. Almışlar, para kazanmışlar, kime çalışmışlar, bankaya çalışmışlar" dedi.
Kur hareketlerinin tüm şirketlere maliyetinin aynı dönemde 74 milyar lira olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Yani kazancımızdan daha fazlasını nereye ödemişiz? Kime ödendiği belli olmayan döviz artışına artı bankalara çalışmış gibi görünüyoruz" ifadesini kullandı.
İHRACATIN YÜZDTE 59'U KOBİ'LERDEN
KOBİ'lerin ihracatının dış ticarete katkısına dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, ihracatın yüzde 59'unun KOBİ'ler tarafından gerçekleştirildiğini söyledi.
İthalatın da yüzde 40'ının KOBİ'ler tarafından yapıldığını aktaran Hisarcıklıoğlu, "Eğer Türkiye'nin tüm sanayicileri KOBİ'ler gibi olsa Türkiye'nin cari açığı, dış ticaret açığı olmaz" değerlendirmesini yaptı.
SEÇİM SONRASI YAPISAL REFORM ŞART
Ekonomik alana ilişkin neler yapılması gerektiği konusunda da görüşlerini paylaşan Hisarcıklıoğlu, Haziran ayındaki seçimlerin ardından Türkiye'nin yeni bir büyüme hikayesi yazmasının zamanının geldiğini dile getirdi.
2002-2008 yılları arasında kişi başına milli gelirin 4 bin dolardan 10 bin dolar seviyelerine yükseldiğini aktaran Hisarcıklıoğlu, "Siyaset ne yaptı? Yapısal reformları yaptı. Azıcık önümüzü açtı, biz de koştuk" ifadesini kullandı.
Haziran ayındaki genel seçimlerden sonra 4 yıl seçimsiz bir dönem yaşanacağının altını çizen Hisarcıklıoğlu, "Türkiye 2015 Haziran ayı sonrasında, kim iktidar olursa olsun, kesinlikle ekonomideki yapısal reformlara odaklanmak mecburiyetinde" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin büyümesinin ana motorunun değiştiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, sanayi olmaz ise her ülkenin başına Yunanistan'ın başına gelenlerin geleceğini belirtti.
Hisarcıklıoğlu, Amerikan Merkez Bankasının (Fed) politikaları, seçimlere kadar yaşanacak süreç gibi konuların risk alanları olduğunu bildirerek, AB'nin parasal genişleme politikası, petrol fiyatlarındaki gerileme ve yapısal dönüşüm programlarının ise fırsatlar sunduğunu sözlerine ekledi. (AA)