'Seçim statüko ile millî iradenin muktedir olması arasında'

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, genel seçimin partiler değil, statüko ile millî iradenin muktedir olması arasında bir tercih meselesi olduğunu söyledi. İzmir'de STK temsilcileri ve mahalle muhtarlarıyla Balçova Termal Tesisleri Kardelen Salonu'ndaki öğle yemeğinde buluşan Bağış, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İzmir mitinginin, yeni bir başlangıcın ve istikrarın müjdecisi olduğunu ifade etti.
Kendisinin İstanbul milletvekili ve 1. bölge milletvekili adayı olduğunu hatırlatan Bakan Bağış, “İzmir'i parti genel merkezimiz her zaman önemsemiştir. En Avrupalı şehirlerden biri olan İzmir'i ben de hep önemsedim." dedi. İzmir'in hem geçmişte hem bugün öncü şehirlerinden biri olduğunu, akılla, bilgiyle ve mantıkla yoğrulduğunu belirterek, "İzmir İktisat Kongresi'nin ilk kez burada yapılması da, ilk kurşunun burada atılması da tesadüf değildir. DP'nin kuruluş yerinin de İzmir olması tesadüf değildir. İzmir, 12 Haziran'da tarihî bir adım atacak." şeklinde konuştu. Bugünkü okulların üçte birinin ve hastanelerin dörtte birinin son sekiz yılın eseri olduğunu vurgulayan Egemen Bağış, "Eskiden 'Hastaneler bütün vatandaşlara açık olacak, ilaç fiyatları yüzde 80 ucuzlayacak, istenen eczaneye gidip alınacak' deseydim, 'Bu genç çıldırmış' derdiniz ama biz bunları gerçekleştirdik." dedi. Öğrencilerin kitaplarını ücretsiz vereceklerini gündeme getirdiklerinde kendilerini makaraya almaya kalktıklarını, kaynağı nerden bulacaklarını sorduklarını hatırlatan Bakan Bağış, şunları kaydetti: “Hortumları kesip o kaynakları çocuklara kitap olarak dağıtacağımızı söyledik. Tunceli'nin dağ köyünde de, Ankara Sincan'da da, İzmir'in Karşıyaka'sında da, Edirne'de de hiçbir ayrım yapmadan, aynı kitapları aynı anda teslim ettik. Bundan sonra ise ağır kitaplar yerine, üç yıl içinde tablet bilgisayar vereceğiz. Öğretmenin akıllı tahtada öğrettiği dersi, akşam evde bununla tekrar etme şansı olacak. İnternet bağlantısı olacak. Bizim çocuklarımız da Harvard veya Oxford üniversitelerinin tartışma platformlarına dahil olabilecek."
AK Parti iktidarları döneminde kimsenin yaşam tarzına karışılmadığına, tercihlerin sorgulanmadığına da dikkat çeken Bakan Egemen Bağış, "Herkesin istediği kıyafeti istediği gibi giyebildiği, istediğini yiyip içebildiği, istediği konuda fikir beyan ettiği bir ülke istedik ama hakaret edilmesin dedik. Püskevitçi Devlet Bey, Diyarbakır'da, 'Anadilinizi konuşunca karnınız mı doyacak? Bize ne. Resmî dil Türkçe'dir. Vatandaş devletiyle ilişkilerinde Türkçe'yi kullanır, evinde Kürtçe konuşur. Bu bir zenginliktir.' dedi. TRT Şeş'i kurma aşamasında Meclis'te ilgili yasayı geçirirken bize hain dendi, çeşitli ithamlarda bulunuldu ama şimdi devlet bu kanaldan, gerçekleri ve doğru bilgileri veriyor. O ithamları yapan kişi de oradan aday. Benim gibi Güneydoğulu ancak kimliğini ön plana çıkarmıyor. Ne Aleviler Sünnileri Alevileştirebildi bunca yıl, ne de Sünniler Alevileri Sünnileştirebildi. Birbirimizi olduğumuz gibi kabul edip sevip sayarak ortak paydalarda buluştuğumuz zaman Türkiye hep büyümüş. 'Gizli bir gündem var' diyorlar. Böyle bir gündem varsa, dünyanın en iyi gizlenmiş sırrı olurdu." diye konuştu.
"Darbecilerin sorgulanmaya başladığı bu ülkede, Türkiye değişiyor netekim." diyen Bağış, CHP'li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun EXPO 2020 adaylığı mektubunu götürmeyişini de eleştirdi: "İnsanı yücelt ki devlet yücelsin diyen zihniyetin istikrarlı güçlenmesi lazım. Bireysel özgürlüklerin önünün açılması gerektiğini düşünüyorum. Askerî bir anayasayla asgari bir demokrasi olur. İktidarıyla muhalefetiyle uzlaşarak, tartışarak kaleme alınacak sivil bir anayasanın vakti gelmiştir.