Seçim takvimi netleştirilmeli

Son günlerde yaşanan gelişmelerin seçim kaosundan farkı olmadığını söyleyen Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Başkanı Nejat Koçer, "Bu nedenle seçimden korkmak anlamsız" dedi.

Koçer bu konuda yaptığı açıklamada, 2004'te seçim isteyenlerle, Başbakan'ın sağlığı arasında sıkışıp kaldıklarını belirterek şöyle konuştu:

"Başbakan'ın ciddi sağlık sorunları var. Ama hükümet, '2004'e kadar görevimin başındayım' diyor. Yani seçim, Başbakan'ın sağlığı ile 2004 tarihi arasında sıkıştı. Eğer erken seçim kaossa, bugün yaşadığımız da bir kaostur. Başbakan'ın sağlığı el veriyorsa, vekaletin ortaya çıkarılması ve erken seçimle ilgili takvimin netleştirilmesi lazım. Çünkü bu ülkenin insanları kandırılmaktan bıktı."

Reklam
Reklam

"GÜNLÜK DEĞİŞİMLERDEN ZARAR GÖRDÜK"

Doların bir gün içerisinde artı-eksi 70 bin lira olabildiğini kaydeden Koçer, konuşmasına şöyle devam etti:

"Dolar kurunun oynaması nedeniyle döviz alan ve satanların çok büyük paralar kazandığını veya kaybettiğini gördük. Bir anda zengin olmak veya fakir olmak mümkün. İşadamı ve sanayiciler, günlük değişimlerden çok büyük zararlar gördü. İnanılmaz bir sürece girdik. Meclis tatile girdi. Bu uzun tatilde Türkiye ekonomisi çalkalanmaya devam edecek. Maalesef yaşanan son olaylar bizi aydınlığa götürmüyor."

Meclis'in, Cumhuriyet tarihinin en çok çalışan ve en çok yasa çıkaran Meclis'i olmasına rağmen AB uyum yasaları konusunda talihsizlik yaşadığını ifade eden Koçer, uyum yasaları haricinde Meclis'te bekleyen çok önemli yasaların bulunduğunu ve bu yasaların bir an önce çIkarılması gerektiğini savundu. Koçer, ekonomik kriz ve sıkıntıların yaşandığı bu tablo karşısında Meclis'in görevine devam etmesi gerektiğini kaydetti.

"SAĞDA VE SOLDA BİRLEŞMELER OLMALI"

GSO Başkanı Nejat Koçer, "Başbakanın sağlığıyla ilgili problem devam edecekse ve piyasalar seçim ekonomisinden daha kötüye gidecekse erken seçime gitmekte bir sakınca yok. Seçim ve Siyasi Partiler Yasası'nın mutlaka değiştirilmesi lazım. Bu haliyle yapılacak seçim, Türkiye'ye daha büyük zararlar verir. Türkiye, daha çok partili bir koalisyonu kaldıramaz. O zaman Türkiye'nin geleceği nokta şimdiki noktadan daha geri olur. Sağda ve solda birleşmeler yaşanmalı, bu birleşmeler partiler tarafından sağlanmıyorsa, iki turlu seçimle sandığa gidilerek seçmenin birleştirilmesi gerekir" diye konuştu.

Reklam
Reklam

"TÜRKİYE'NİN AB'YE GİRMESİ ÇOK ZOR"

Türkiye'nin kredi notunun negatife düşüşüne dikkat çeken Koçer, "Türkiye 1.5 yıl, yabancı para çevrelerinin verdiği negatif kredi notunu pozitife çevirmek için çok bedeller ödedi. IMF'ye program verdi. Bu programa uymak için halkın satın alma gücü bitirildi. Çok büyük zamlar ve vergiler ortaya konuldu. Büyümenin durmasıyla birlikte istihdam ve üretim düştü, ihracat geriledi, fabrikalar kapandı. Yabancı para çevreleri bu gelişmeler karşısında Türkiye'nin kredi notunu artırmak, durağan olan notlarını pozitife çevirmekteydi. Ancak son olaylardan sonra notumuzu tekrar düşürdü. Türkiye'nin karnesi şu anda negatife doğru gidiyor. Türkiye, yeni bir yol ayrımına geldi. Kendi kurallarını koyamadığı noktada AB ve IMF'den mutlaka uyarı gelecektir. Türkiye, gerek programa uyumda, gerekse AB'nin vermiş olduğu kararlara uyum sağlamada ev ödevini iyi yapmalı" diye konuştu.

Siyasi istikrarsızlık yüzünden AB uyum yasalarının çıkarılmasının Eylül ayına sarktığını kaydeden Koçer sözlerini şöyle noktaladı:

Reklam
Reklam

"Aralık ayında AB'den bir tarih almak istiyoruz. Bu kısa sürede uyum yasalarını çıkarıp, Aralık ayına yetiştirmemiz çok zor. AB, uyum yasalarını sadece Türkiye'den istemiyor. Bu yasalar tüm AB ülkelerini kapsıyor. Bu yüksek enflasyonla ve uyum yasalarını çıkarmakta zorlanan Türkiye'nin, AB'ye girmesi çok zor. AB, AB'ye girmeyi bize bıraksa ve tarih istese, işadamları, hükümet ve parlamenterlerimiz bu tarihi vermekte zorlanacaktır."

Kaynak: İHA

Anahtar Kelimeler: