- Egeli&CO Araştırma Strateji Direktörü Güldem Atabay Şanlı, Merkez Bankası'nın Şubat ayı toplantısında indirime gidebileceği ve bu indirimle sınırlı kalması gerektiğini belirterek, "Seçim sonuçlarına göre Merkez Bankası'nın özerkliğinin devamı da tartışmalarda yerini korumaya devam ederse; lira üzerindeki baskının artacağını, bunun da enflasyonu beslemeye devam edeceğini söylemek için kahin olmaya zaten gerek yok" uyarısında bulundu.
DHA'ya değerlendirmelerde bulunan Güldem Atabay Şanlı, Merkez Bankası'nın faizi indirimine devam etmesi durumunda, yıl içinde tekrar faiz artırmak zorunda kalacağına dikkat çekerek, "Bu da büyüme dengesinde olumsuzluk yaratacaktır. Normal şartlar altında dolarda 2.50 lira seviyesine gelmemiz yıl sonunda bekleniyordu. Merkez Bankası üzerinde baskılar ve ABD Merkez Bankası'nın (FED) faiz artırmasıyla dolarda ki yükseliş çok daha artacaktır. Bunu üzerine Merkez eğer önümüzdeki hafta faiz indirmezse piyasalarda ki stres azaltacaktır. Ama kendi üzerindeki baskılar artacaktır. Bu da başka bir stres boyutu doğuracaktır. Doların 2.50 lira seviyesi sene ortalaması olarak gözüküyor" dedi.
Şanlı, 7 Haziran seçiminin tam da FED'in faiz artırımlarının başlama olasılığın yüksek olduğu döneme karşılık geldiğine dikkat çekerek, "Seçim sonuçlarına göre Merkez Bankası'nın özerkliğinin devamı da tartışmalarda yerini korumaya devam ederse; TL üzerindeki baskının artacağını, bunun da enflasyonu beslemeye devam edeceğini söylemek için kahin olmaya zaten gerek yok" diye konuştu.
"PİYASALARDAKİ TEDİRGİNLİĞİN DE DEVAMI ANLAMINA GELEBİLİR"
Şanlı, 18 Şubat 2015 FED'in parasal sıkılaştırmaya başlaması ile beraber Avrupa, Japonya ve Çin'den gelecek likiditeye rağmen önümüzdeki on yıllık süreçte gelişmekte olan ekonomilerde büyüme oranı geçmiş on yıla kıyasla yarı yarıya ineceğini ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Beklentilere göre 2016 ortalarında ABD 10 yıllık tahvil faizleri çoktan kritik sayılan yüzde 2.5 sınırına dayanmış olacak. Enflasyonu halen yüksek sayılan ve verimlilik artırma yönünde yapılması gerekenleri likidite anlamında kolay bir konjonktüre kapılarak ertelemiş bir ekonomide, faiz seviyesi nereye inerse insin elde edilebilecek ekonomik canlanmanın katı bir sınır var. Bu gerçeği atlayarak alınacak kararlar, kısa ve orta vadede ekonomik büyümeye fayda sağlayamamanın ötesinde, enflasyon ve cari denge başta olmak üzere hassas ekonomik dengelere zarar verici bile olabilir. Para Politikası Kurulu toplantısından hala bir faiz indirimi gelmesinin mümkün. Ocak sonu yüzde 7.2'de olan TÜFE enflasyonu yaz aylarında yüzde 5.5 civarına gerileyebilir. Ancak, 2015 sonunda yeniden yüzde 7'ye doğru yönelebilecek bir enflasyonla PPK'dan "ölçülü" ötesinde bir faiz indirimi beklemek ne küresel gerçeklerle ne de Türkiye'nin eline geçen fırsatlara rağmen kalıcı şekilde düşürmeyi başaramadığı enflasyon oranı ile örtüşmüyor. "Ölçülü" bir faiz indirimi ise, faiz indirme baskısının benzer bir sertlikte devam ederek piyasalardaki tedirginliğin de devamı anlamına gelebilir."
()
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz