Kemal Köprülü yaptığı yazılı açıklamada, Önce çoğunluk iradesiyle secim kararı alınması, hesaplar tutmayınca pişman olunması; hükümetin düşürülmesi, seçimin erteletilmesi, barajın düşürülmesi senaryo ve manevraları halkı siyasetten soğuttuğunu belirtti.
Yapılan anketlerde seçmen kitlesindeki kararsızlar ve hiç bir partiye oy vermeyeceklerin arttığına dikkat çeken Köprülü, "1995'te yüzde 85, 1999'da yüzde 87 olan oy verme oranı, Türk halkının siyasi sorumluluk derecesinin çok önemli bir örneğidir. Temsil ve yönetim kitlesini seçen toplum, seçtiği kişileri verdiği oyla hem onurlandırmış hem de büyük bir sorumluluk yüklemiştir. Ülke hizmeti ideali parçalanmayı değil, bütünleşmeyi gerektirir" dedi.
Seçilen bir milletvekilinin hareket ve faaliyetinde ferdi olamayacağına değinen Köprülü, "Yeterliliğini ölçme ve görev sürecini belirleme yetkisi kendinde değil, halkın iradesindedir. Türk halkının ezici bir çoğunluğu, gerek değişim beklentisi gerekse verdiği oyun hesabını sormak için seçimin gerçekleşmesini istemektedir. 3 Kasım ve Türkiye'nin önümüzdeki dönemde yaşayacağı öngörülen birkaç seçim, siyasette tasfiye ile yeniden yapılanmanın bir arada ilerleyeceği bir süreç olacaktır. Bu sürecin ilk adımı olacak erken genel seçim ertelenmemeli; Türkiye halkın idaresi doğrultusunda 3 Kasım seçimini yaşamalıdır" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA