Bahçeli, partisinin Balgat'ta bulunan Araştırma Geliştirme Merkezi'nde, kurmaylarıyla birlikte kameraların karşısına geçerek, yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi. Bahçeli, Türkiye'nin çalkantılı bir dönemden geçtiğini belirterek, artık dönüşü olmayan bir erken seçim sürecine girdiğini kaydetti. Siyasi belirsizlik ve yönetim boşluğu tartışmalarının Türkiye'nin gündemine bilinçli olarak taşındığına işaret eden Bahçeli, bu süreçte ekonomik ve siyasi istikrarı hedefleyen bir kampanya başlatıldığını vurguladı.
Bunun amacının bir tehdit ve şantaj ortamında Türkiye'de siyaset kurumunu yeniden tanzim etmek olduğunu ifade eden Bahçeli, "Ortak hareket eden bir cephenin bu amaçla sahneye koymaya çalıştığı siyasi senaryolara milletin hakemliğine gidilerek bir cevap verilmesi artık gerekli ve kaçınılmaz bir hale gelmiştir. MHP bu oyunu bozmuş ve seçimlerin 3 Kasım 2002 tarihinde yapılması için Meclis'i 1 Eylül'de olağanüstü toplantıya çağırmıştır. Emanetin asli sahibine başvurulmasından ve ortaya çıkacak gerçek millet iradesinden kimsenin endişe etmemesi gerekir. Türkiye'nin önünü açmak siyasi ve ekonomik istikrar ortamının ileride telafisi imkansız ölçülerde zarar görmesini önlemek amacıyla başlatılan bu sürecin geri dönüşü bulunmamaktadır" diye konuştu.
Bahçeli, seçimleri zorunlu kılan şartların, seçim hazırlıkları için gerekli yasal süreler ışığında seçimlerin en erken bir dönemde yapılmasını zorunlu kıldığını bildirdi. Seçimlerin ileriye atılması için suni gerekçe ve bahane oluşturma arayışlarının Türkiye'ye büyük zararlar vereceğini belirten Bahçeli, 3 kasım tarihinin en uygun tarih olduğunu tekrarladı. Seçime gidilen süreçte her siyasi partinin her kurum ve kuruluşun bir ciddiyet, samimiyet ve dürüstlük imtihanından geçeceğini ifade eden Bahçeli, bu hassa dönemde Türkiye'nin çıkarlarının her türlü siyasi gelecek hesabının üstünde tutan bir anlayışla hareket edilmesinin herkes için asgari bir ahlaki sorumluluk olduğunu söyledi. "Her şey Türk milletinin önünde cereyan edecektir" diyen Bahçeli, siyasi belirsizlik ortamının bilerek ağırlaştırılmasının ve Türkiye'nin bir kaos ortamına sürüklenmesinin bedelinin ve vebalinin çok ağır olacağını bildirdi. Bahçeli, "Böyle bir ortamdan siyasi çıkar sağlamayı düşünenler ve krizin içinden kurtarıcı çıkacağını ümit edenler varsa bilmelidirler ki bu enkazın altında kendileri de kalacaktır. Böyle bir hareket karşılıksız kalmayacak, bunun hesabı da elbet bir gün sorulucaktır" diye konuştu.
Bahçeli, bugünkü şartlarda 57. Cumhuriyeti Hükümeti'nin görevi başında olduğunu belirterek, DSP'de yaşanan gelişmeler sonucu hükümetin Parlamento'daki desteğinin azaldığını, ancak güvenoyu eşiğinin altına inilmediğini hatırlattı. Bahçeli, son gelişmeler bakıldığında erken seçim sürecini gerekli hale getiren siyasi senoryoların şimdi de Meclis aritmatiğindeki son değişikliklerle ve bazı muhalefet partilerinin desteğiyle Parlamento çatısı altında sahneye konulmaya çalışıldığını savundu. Bu senaryoların değişmeyen hedefinin MHP olduğunu vurgulayan Bahçeli, çok renkli bu ortak cephenin amacının hükümet krizi oluştururak, MHP'yi dışarıda bırakacak yeni bir hükümetle seçimlerin ertelenmesi olduğunu söyledi. Bahçeli, bu senaryoyu uygulayanların can simidinin ise AB olduğunu söyledi.
Kaynak: İHA