Organize suç örgütü liderliği suçlamasıyla hüküm giyen Sedat Peker, barış isteyen akademisyenlere yönelik, ‘’Oluk oluk kanlarını akıtacağız. Kanlarında duş alacağız’’ sözlerinin ardından, dün Ankara’da askeri servis araçlarına yönelik terör saldırısına sevinenler olduğunu öne sürerek ilişkin şahsi web sitesinde bir yazı yayınladı.
Peker yazısında, kendisinin hümanistliğine dua edilmesini vurgulayarak, ‘’Sokakta karşılaştığım vatan evlatları, ‘Reis sen az bile söyledin, biz onların kanlarını içeceğiz’ diyorlar’’ ifadelerini kullandı.
Yazısı nedeniyle kendisini şikayet edenler olabileceğini de belirten Peker, ‘’Kanlarıyla duş alacağız, oluk oluk kanlarını akıtacağız’’ sözlerine atıfta bulunarak çıtayı bir adım daha yükselttiğini söyledi. Peker, ‘’Kulağınızı açın ve beni iyi dinleyin. Ben sizi tehdit etmiyorum. Yüce Allah korusun önümüzdeki zamanlarda başınıza gelecekleri peşin peşin söylüyorum. Bundan sonra beni şikayet ederken ‘Bizi tehdit ediyor, asla demeyin. Bunları bizzat yaşayacaksınız’ diyor deyin’’ dedi.
Peker’in yazısının tamamı şöyle:
Kıymetli Dostlarım, Son günlerde yaşanan gelişmelere karşı hissiyatımı belirten paylaşımlar yapmadığım sizlerin de dikkatini çekmiştir. Bu davranışımın sebeplerinden biri; sanki siyasilerden rol çalıyormuş durumuna düşmemek, bir diğeri de art niyetli kişilerin SEDAT PEKER kendini gündemde tutmaya çalışıyor algısı oluşmaması içindi.
Ancak maalesef dün Ankara’da meydana gelen o kansızca saldırıdan sonra hissiyatımı kaleme alarak siz dostlarımla paylaşmamın gerekli olduğunu düşündüm. Rize mitinginde yaptığım çıkış ve sözde akademisyenlerin imzaladıkları ihanet bildirisine karşı gösterdiğim tavır üzerine,bir arkadaşımla aramda şu şekilde bir diyalog geçti.
Arkadaşım bana:’’REİS, sen uzun sürelerdir cezaevindeydin. Bu tip çıkışları yaptığın için bir hükümet üyesi ya da bir devlet görevlisi senin bu açıklamaların üzerine, kardeşim bu tip çıkışlar yapmayın, devlet kendisini korur diyecek, diye çok endişeleniyorum.’’ dedi.
Bu arkadaşımıza cevap olarak şunu söyledim: ‘’Bu senin dediğin durumun gerçekleşmesi bence mümkün olmaz. Ancak olsa bile bu yetkiliye önce düşüncelerinden dolayı teşekkür eder, sonrasında ise kendisi gibi düşünmediğimi söylerim. Hatta bu kişi cevap olarak bana, siz deli misiniz kardeşim? Laftan anlamıyor musunuz? Bile dese, yine cevap olarak; evet ben ve arkadaşlarım bu VATAN’ın delileriyiz.’’ derim.
Sonra ise bu yetkili kişi benim için; ‘’SEDAT PEKER, kendi ağzıyla da deli olduğunu dile getiriyor, onu tımarhaneye atın, diye emir verse bunun üzerine diğer yetkililer de bu emri uygulasalar bile benim düşüncem yine değişmez. Tımarhaneden ya da cezaevinden (her neresi olursa olsun) beni seven dostlarımın hepsine tek tek mektup yazar ve onlara; Beni seviyorsanız devletin görevlilerinin bu yaptığı kötülüğe rağmen yine de DEVLETİMİZİ ölümüne koruyun.’’ derim.
Bizim DEVLETİMİZ büyüktür. Kendini mutlaka korur. Zaten benim sözlerimin de; ‘’Eğer ki teröristler ve onları destekleyen yabancı ülkeler, DEVLETİMİZİ işlemez hale getirirse…’’ diye başladığını da bu görevlilere hatırlatmayıda asla ihmal etmem.
Kıymetli Dostlarım, daha önceki yazılarımda da söylediğim gibi yaşadığımız coğrafyaya kan ve gözyaşı maalesef ki uzunca bir süre kalmak üzere gelmiştir. Egemen güçlerin kurguladıkları proje büyüktür. Hedef sadece TÜRKİYE CUMHURİYETİ değildir. Dünyadaki tüm SÜNNİ MÜSLÜMANLIĞIN ve TÜRKLÜĞÜN ortadan kaldırılması, geriye düşürülmesidir (Ancak onlar hiçbir şey bilmiyorlar, daha önce de söylediğim gibi onlar bu milleti tanımıyorlar.).
Yapılan terör saldırılarından sonra ÜLKEMİZİN bazı bölgelerinde sevinç gösterileri yapanlar oluyormuş. Bu milletin beklediği o vakit geldiği zaman yani YÜCE ALLAH korusun, DEVLETİMİZ işlemez hale gelirse yaşanacak olaylardan sonra, bu hadiseleri falanca yer katliamı, filanca yer katliamı şeklinde anmaya sizlerin ve yakınlarınızın hakkı olmayacaktır. Tarihte her zaman kanıtlandığı üzere; ‘’Rüzgar ekenler, fırtına biçecekler!’’ Bu milletin fedailerinin kanının koyu olduğunu ve onların asla geceleri görünmediğini mutlaka öğrenecekler.
Şimdi bu sözlerimi okuyan bazıları yine hakkımda adliyelere şikayet dilekçesi vereceklerdir. Onlara son sözüm şudur; Kulağınızı açın ve beni iyi dinleyin. Ben sizi tehdit etmiyorum. YÜCE ALLAH korusun önümüzdeki zamanlarda başınıza gelecekleri peşin peşin söylüyorum. Bundan sonra beni şikayet ederken bizi tehdit ediyor, asla demeyin. Bunları bizzat yaşayacaksınız,diyor deyin. (Yani çıtayı bir adım yükselttiğimi söyleyin)
Kıymetli Dostlarım, YÜCE ALLAH’a şükürler olsun ki bu karanlık döneme topal bir şekilde yakalanmadık. Merkez Bankamızda para, devlet kadrolarında ise yeterli inanç var. Yazımın başında da söylediğim gibi bizler kutsallarımızın delisiyiz. DİNİMİZE ve VATANIMIZA olan sevgimizden dolayı delirmek üzere olan kimseleriz...Beni kanlarınızla duş alacağız dedim diye suçlayan gafiller, siz benim hümanistliğime yatın kalkın dua edin. Sokakta karşılaştığım VATAN EVLATLARI,REİS sen az bile söyledin. Biz onların kanlarıyla duş almayacağız, hem vallahi hem billahi onların kanlarını içeceğiz. diyorlar. Men Dakka Dukka (Eden bulur!..)
SEDAT PEKER KİMDİR?
Reis lakaplı Sedat Peker 26 Haziran 1971 tarihinde doğdu. 90'lı yıllarda Türkiye'de ortaya çıkan mafya oluşumlarının içerisinde yer alması nedeniyle yargılandı.
1997 ve 1998 yıllarında çete kurmak suçlaması ile yargılandığı davalardan savcı tarafından suçsuz bulundu. 12 Mart 2005 tarihinde Kelebek Operasyonu kapsamında tutuklandı. 31 Ocak 2007 tarihinde İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dava sonucunda alınan kararda "çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve yönetmek", "hürriyetinden yoksun bırakmak" ve "evrakta sahtecilik" gibi suçlardan dolayı toplam 14 yıl 5 ay 10 gün hapis cezasına çarptırıldı. 21. Ağır Ceza Mahkemesinin uzun tutukluluk süreleri göz önünde bulundurularak cezasının 10 yıldan 5 yıla inmesiyle Tuncay Özkan ve Levent Göktaş ile birlikte tahliye edildi. İstanbul 21′inci Ağır Ceza Mahkemesi Özkan ve Göktaş hakkında yurt dışı çıkış yasağı koyarken, Peker hakkında herhangi bir adli kontrol uygulamadı.
HAYATI
Rizeli bir aileden gelen Sakarya doğumlu olup uzun süre Almanya'da yaşayan Sedat Peker, Turancı olduğunu dile getirmektedir. 1990 yılında T. Bülent Kılıç ile kurduğu bir oto firmasının servisinin dolandırılmasından ve ortağından ayrıldıktan sonra yasadışı örgüt kurarak birçok suça karışmıştır. 1997'de Rize'de kaçakçı Abdullah Topçu'yu öldürmek suçundan savcı karşısına çıkan ve serbest bırakılan Sedat Peker'in iki adamı, aynı davadan müebbet hapse mahkûm olmuştur. Tehditle tahsilat yapmak, zorla alıkoymak, adam öldürmeye azmettirmek ve benzeri suçlardan yedi ay boyunca aranan Peker, teslim olacağını bildirerek 19 Ağustos 1998'de Romanya'dan Türkiye'ye getirildi.
Eylül 1998'de Sedat Peker ve adamları hakkında 7,5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. 12 sanıkla birlikte çete oluşturmak suçundan yargılandığı davada, 24 Mayıs 1999'da tahliye edildi. Sekiz ay 29 gün cezaevinde bulundu. 12 Mart 2005 tarihinde İstanbul Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü tarafından yapılan Kelebek Operasyonu ile tutuklanmış ve İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava 31 Ocak 2007 tarihinde karara bağlanarak 14 yıl 5 ay 10 gün hapis cezasına çarptırılmıştır. Peker ayrıca örgüt kurmak, tehdit, iş yeri kurşunlama, yaralama, hürriyeti tahdit, yağma ve sahte kimlik kullanma iddiasıyla İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandı.
Sedat Peker Ergenekon davasında silahlı terör örgütü kurma suçuyla yargılanmıştır. Kelebek operasyonu davasının bozulan bölümü yeniden karara bağlandı. Sedat Peker'e 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Böylece hükümlü olduğu süreye 1 yıl 3 ay daha eklenmiştir. 5 Ağustos 2013'te İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından karara bağlanan Ergenekon davasında Sedat Peker'e 10 yıl hapis cezası verildi. 10 Mart 2014 tarihinde Özel yetkili mahkemelerin kararlarına ilişkin yasa değişikliği ve 5 yılı aşkın tutukluluk hali göz önünde bulundurularak tahliye edildi.
Sedat Peker Kocaeli Spastik Engelliler Derneği ve Erken Doğan Çocukları Yaşatma Derneği gibi kuruluşlara yaptığı yardımlarla gündeme gelmiştir. 9Mart 2015'te Zihinsel Engelliler Rehabilitasyon ve Eğitim Vakfı'nın (ZEREV) TİM Center'da organize ettiği Yılın En İyileri Ödül Töreni'nde Sedat Peker'e yaptığı yardımlardan dolayı "En Hayırsever İş Adamı" ve "Yaşam Boyu Onur Ödülü" verildi. 4 Nisan 2015'te Memleketçi Sanayici ve İş Adamları Derneği (MİSİAD) İzmir şubesinin açılışına onursal başkan sıfatıyla katılmıştır.