TBMM Başkanı Mustafa Şentop, katıldığı televizyon programlarında, "Sedat Peker'den 10 bin dolar maaş alan siyasetçi var" açıklaması yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kendisine dünkü ziyarette bilgi verdiğini açıkladı.
Soylu'nun kendisine yazılı bir yanıt da verdiğini belirten Şentop, söz konusu siyasetçinin "Meclis'te görev yapan milletvekillerinden biri olmadığını" belirtmesine karşın isim açıklamadı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 24 Mayıs'ta Habertürk televizyonunda yaptığı açıklamadan yaklaşık 3 hafta sonra, "Peker'den 10 bin dolar maaş alan siyasetçi" konusunda harekete geçerek, dün TBMM Başkanı ile görüştü.
Soylu'nun bu konuyla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na giderek, söz konusu isimle ilgili bilgi verdiği iddia edildi. Ancak İçişleri Bakanlığı kaynakları Bakan Soylu'nun savcılığa gittiği iddiasını doğrulamadı.
Soylu, dün ziyaret ettiği TBMM Başkanı Şentop'la görüşmesine ilişkin de herhangi bir açıklama yapmadı. Görüşmeye ilişkin ilk açıklama ise Şentop'tan geldi.
TBMM'de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Şentop, Soylu'ya 27 Mayıs'ta yazdığı bir yazıyla söz konusu isim hakkında bilgi verilmesini istediğini anımsatarak, şunu söyledi:
"Milletvekillerimizin genel olarak kendilerini töhmet altında hissettiğini, bu konuyla ilgili bilgi belgelerin hukuki süreçlerin yürütülebilmesi için adli mercilere ya da başkanlığımıza verilmesini talep etmiştim.
"Dün (Çarşamba günü) sayın Bakanımız geldi, yazılı cevabını da getirdi. Öncelikle şunu ifade edeyim, kastettiği isim TBMM'de milletvekili olan bir kişi değil.
"Gazi Meclisimiz çatısı altında görev yapan milletvekillerinden biri değildir, diyor. Diğer husus ve iddialarla ilgili adli makamlara başvurulmuştur, diyor. Konunun bundan sonraki aşaması kısmı adli çalışmalar kapsamında olacaktır."
Şentop, "Mektupta isim var mı?" sorusuna "İsim yok, hayır" yanıtını verirken, "ismin adli mercilerle paylaşılıp paylaşılmadığı" sorusuna da "Bilmiyorum ama orada (Soylu'nun yazısında) tüm hususlar ve belgeler adli makamlara intikal ettirilmiştir, diyor" karşılığını verdi.
Meclis başkanı olarak bir işlem yapılıp yapılmayacağı konusunda da Şentop, TBMM Başkanı olarak Meclis'te görev yapan milletvekillerinin hukukunu koruma görevi olduğunu ifade ederek, "Ama Türkiye'de siyaset yapan herkesle ilgili benim bir şey yapabilmem mümkün değil" dedi.
Meclis kulislerinde yazılı olmasa da görüşme sırasında Soylu'nun söz konusu ismi Şentop'a söylediği konuşuluyor. Ancak Şentop isim konusunda herhangi bir açıklama yapmadı.
TBMM Genel Kurulu'nun dünkü birleşiminde de muhalefet milletvekilleri Soylu'dan, Peker'den 10 bin dolar alan siyasetçinin ismini açıklamasını istedi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Soylu'nun iddiaları nedeniyle, "Milletvekilleri ve siyasetçilerin zan altında" olduğunu belirterek, " Rüşvet alan siyasetçi kimse bilgi ve belge verin" diye Soylu'ya sesleniyor, resmî yazı gönderiyor; aradan üç hafta geçiyor, İçişleri Bakanından ses çıkmıyor. Rüşveti bilen İçişleri Bakanı, hiçbir işlem yapmıyor; rüşveti alan siyasetçi adalet önünde hesap vermiyor. İhaleye fesat karıştıran, yolsuzluk yapan bakan hesap vermiyor" dedi.
Bunun üzerine söz alan AKP Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun da "AK Parti içinde byLock kullanan bazı milletvekilleri var" demesine karşın bununla ilgili yargıya başvurmadığını belirterek, "Kaldı ki Sayın Soylu bu konuyla ilgili, adli makamlara kendi şikâyetiyle ilgili açıklamasını da yapmış vaziyette, bunu da herkes biliyor" açıklaması yaptı.
Muhalefet milletvekillerinin "İsim vermiş mi?" sorusu üzerine Akbaşoğlu, "Sayın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu kendi şikâyetiyle ilgili bütün bilgileri adli mercilere iletmek suretiyle yargısal süreç başlamıştır" yanıtını vermekle yetindi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Soylu'nun mafyadan 10 bin dolar maaş alan siyasetçiyi açıklaması konusunda 24 Mayıs'ta Şentop'a 136 milletvekilinin imzasıyla başvurduklarını anımsatarak, Soylu'nun 20 günlük suskunluktan sonra Şentop'la görüştüğüne dikkat çekti. Altay, bu gelişmenin ardından Şentop'tan kendilerine yanıt vermesini beklediklerini söyledi:
"İçişleri Bakanı'nın Meclis Başkanı'na bir yazılı belge verdiği iddia ediliyor. Böyle bir durumda TBMM Başkanı'nın bu belge doğrultusunda önce CHP Genel Başkanı'nı, sonra TBMM Genel Kurulu'nu, dolayısıyla aziz milletimizi somut bir şekilde bilgilendirmesi bir zorunluluktur.
"İçişleri Bakanı'nın da, Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kendisini çağırmasına gerek yok. Gidip bu ismi ihbar etmesi, o makamda oturmanın gerektirdiği bir sorumluluktur. Yani esasen herkesin görevin getirdiği, gerektirdiği niteliklere uymaya, sahip olmaya davet ediyoruz."
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ise "10 bin dolar maaş alan siyasetçi" tartışmasıyla ilgili Meclis'te gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Yargının görevinin iddiaların üzerine gitmek olduğunu belirten Gül, "Kim hangi belgeyi verecekse adliyelerin kapısı açıktır. Yargı mensuplarının görevi suçla mücadele anlamında iddiaların üzerine gidip değerlendirmektir. Suç varsa, delillerle ortaya konuyorsa yargıdan beklenen hukukun gereğini yerine getirmesidir. Karakter suikastıyla ilgili bizim insanımızın lekelenmeme hakkı vardır" dedi.
Algı operasyonlarıyla kimsenin bir şey elde edemeyeceğini belirten Gül, "Suç ihbarı Cumhuriyet savcılarına tanınan yetkidir, hiçbir kurum dava aç açma diye telkinde bulunamaz" ifadelerini kullandı.