Feci olay, 9 Ocak'ta Körfez ilçesi Yavuz Sultan Selim Mahallesi'ndeki bir sitede meydana geldi. Kocaeli Üniversitesi Mimarlık Fakültesi son sınıf öğrencisi Sedefnur Çağlar, polis memuru olan erkek arkadaşı Ahmet Ata ile birlikte, polis memuru O.Ç.'nin evine misafirliğe gitti. Burada 2 polis memuru ve E.Ş. isimli kadınla alkol aldığı iddia edilen Sedefnur Çağlar, sabah saatlerinde 7'nci kattaki dairenin balkonundan düştü. Sedefnur, Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yoğun bakımdaki tedavisinin ardından servise alındı.
Körfez Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturma başlattı. Hakkında idari soruşturma da başlatılıp açığa alınan polis memuru Ahmet Ata, 'kasten öldürmeye teşebbüs' suçlamasıyla tutuklanıp cezaevine gönderildi. Evin sahibi polis memuru O.Ç. idari soruşturma nedeniyle açığa alınıp savcılıktaki ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Olay anında evde bulunan O.Ç.'nin kız arkadaşı E.Ş. ise emniyetteki ifadesinin ardından serbest kaldı.
Hastanede tedavisi tamamlanan Sedefnur, ailesinin isteği doğrultusunda ambulansla memleketi Sivas'a götürüldü. Vücudunda ağır hasar bulunan Sedefnur'un tedavisine evinde devam ediliyor. Sedefnur'un vücudunda kalıcı hasar olduğu, yürüyemediği ve kendi ihtiyaçlarını gideremediği öğrenildi.
Olayın ardından Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından açılan davada Ahmet Ata, 'Kasten öldürmeye teşebbüs' suçlamasıyla yargılanmaya başladı. Duruşma salonunda tutuklu sanık Ahmet Ata, olayın yaşandığı evin sahibi polis memuru O.Ç. ve O.Ç.'nin kız arkadaşı E.Ş., hazır bulundu. Yürüme engeli bulunan Sedefnur Çağlar ise sağlık problemleri nedeniyle duruşmaya katılamadı.
Mahkemedeki ifadesinde yaşanan olay nedeniyle büyük üzüntü yaşadıklarını ifade eden Ahmet Ata, "Ağustos 2018'den beri Sedefnur ile sevgiliyiz. Sedef, bazı günler çok neşeli bazı günler çok durgundu. Psikolojik sıkıntıları nedeniyle ilaç kullanıyordu. Daha önce benim evimde iki defa intihar girişiminde bulundu. Birinde balkondan ayaklarını sarkıtıyordu son anda yakaladım, diğerinde banyoda bileklerini kesmeye çalışmış ama baygınlık geçirdiği için başaramamıştı. İntihar olaylarından sonra ayrılmaya karar verdik ve 4 ay ayrı kaldık. Sedefnur daha sonra beni telefonla aradı ve 'Psikolojim iyiye gidiyor, ailevi sorunlarımı ve okuldaki problemlerimi halletmeye başladım. Seni seviyorum devam etmek istiyorum' dedi. Ben de kendisini sevdiğim için ilişkiye devam etmek istedim. Baya ciddi konulardan konuşmaya başladık, evlenmek istiyorduk. Bu süreçte ablası ve eniştesiyle tanıştım, o da benim ailemle tanıştı. Anladığım kadarıyla annesi beni istemiyordu" dedi.
İfadesinin devamında Sedefnur'un son zamanlarda maddi sıkıntılar yaşadığını dile getiren Ata, "Sedefnur'un maddi sıkıntıları vardı ve kripto para borsasıyla ilgilenmeye başlamıştı. İlk başlarda 10-20 dolar ile başladı ama daha sonra ev kirasını, elektrik, su doğal gaz faturalarını kripto para borsasında kaybetti. Bu süreçte ona kızdım, benden özür diledi ve bir daha yapmayacağını söyledi. Bende kripto para borsasıyla ilgilendim ama ben yatırım amaçlı ilgilendim. Sedefnur'un maddi sıkıntıları oluyordu ve ben kendisine destek olmaya çalışıyordum" diye konuştu.
Mahkeme heyetine olay günü yaşananları da anlatan Ahmet Ata, şöyle konuştu:
“Olay günü Sedefnur arkadaşlarıyla birlikteydi, maaş kartımı ona vermiştim. Daha sonra gün içerisinde bana 'Bıktım artık parasızlıktan' diye mesaj attı. Bende üzülmemesini söyledim. Arkadaşım O.Ç ve kız arkadaşı E.Ş. ile birlikte çarşıda bir şeyler yedik, içtik daha sonra O.Ç.'nin evine gittik. Alkol aldık. Her şey yolundaydı, şarkılar söyleyip dans ettik daha sonra ben görevden geldiğim için yorgundum ve salonda uyuyakalmışım. Sedefnur'un bana bağırışına uyandım. Telefonumda başka kadınlarla mesajlaşmalarımı ve fotoğraflarımı görmüş. Bağırdı bana bir süre, daha sonra ben mutfakta yere çöktüm o hala mesajları okuyup bağırıyordu bana. Üzerime gelip eliyle göğsüme vurmaya başladı ve elindeki telefonu balkona doğru fırlattı. Kendisi de balkona doğru gitti. Balkona çıkmasıyla aşağı düşmesi bir oldu. ‘Sedef’ diye bağırdıktan sonra balkona çıktım ve Sedef'i yerde gördüm. O sıra yoldan polis geçiyordu, sesimi onlara duyurdum, içeri geçip kendimi yere bıraktım sonrasını pek hatırlamıyorum. İddia edildiği gibi ben itmedim. Umarım en kısa zamanda iyileşir. Hayallerim, işim, geleceğim, ailem mahvoldu. Bu olayın mağdurları ben ve ailem."
Mahkeme heyetinin kanında uyuşturucu madde tespit edildiğini söylemesi üzerine Ata, "Olay günü uyuşturucu kullanmamıştım. Olaydan 3 gün önce kullanmıştım" dedi.
Mahkeme sürecinde hakkında çıkan haberlere de değinen Ahmet Ata, "Benim boy boy fotoğraflarımı afişe ettiler. Ben polisim, çok sayıda adamı gözaltına aldım. Operasyonla gözaltına aldığım adamlar bana cezaevinde el-kol hareketleri yapıyor. Ben bu haberleri yapanlara da hakkımı helal etmiyorum" diye konuştu.
Yaşanan olay nedeniyle büyük üzüntü yaşadıklarını dile getiren ev sahibi O.Ç., "Ahmet ile Sedef arasında hiçbir problem yoktu. Olay günü eğlendik, şarkılar söyledik. Sedef bir yudum bile alkol almadı. Ahmet koltukta uyudu bende odama gittim. Olayla ilgili ilk duyduğum şey Ahmet'in feryadıydı. Eve hırsız girdiğini düşündüm. İhtimal vermedim böyle bir şeyin olabileceğine. Sedef'i yerde görene kadar. Sedef'in bir yerden çıkıp şaka yapıyorum diyeceğini sandım. Ben olaydan sonra amirlerimi sırasıyla arayıp durum hakkında bilgi verdim. Sedef bizden daha pozitif, daha neşeliydi" dedi.
Mahkemeye tanık sıfatıyla gelen Sedefnur Çağlar'ın ev arkadaşı E.G., Sedefnur'un daha önce intihar girişiminde bulunduğunu ifade ederek, Sedefnur'un kendisine, "Siz korkuyorsunuz ama ben intihar edecek olsam bileklerimi kesmem. Direkt yüksek bir yerden atlarım" dediğini iddia etti. Sedefnur'un günlüğü hakkında da konuşan E.G., "Kendisi için özeldi, bize okumazdı. Günlüğü Ahmet'e sinirlendiğinde yazıyordu, 'Küfür arşivi' gibiydi" dedi.
Sedefnur Çağlar'ın yazdığı ve mahkeme dosyasına dahil olan günlüğü, uzman psikologlardan oluşan bilirkişi heyeti tarafından incelendi. Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda günlükte yer alan ifadelerin, 'Ölüm ve yaşam arasında gidip geldiği' kanısı oluşturduğu belirtildi.
Sanık Ahmet Ata'nın avukatları, Sedefnur'un olaydan önce 80 defa hastaneye gittiğini ve bunların birçoğunun psikolojik nedenlerden kaynaklandığını öne sürerek, hastane kayıtlarının mahkeme sürecine dahil olması gerektiğini talep etti. Öte yandan avukatının beyanına göre engelli durumda olan Sedefnur'un kendisini ifade etmeye başladığı ve evine gelecek heyet tarafından ifadesinin alınmasını ve davaya dahil edilmesini talep etti. Mahkeme heyeti oy çokluğuyla Ahmet Ata'nın tutukluluğunun devam etmesi yönünde karar vererek, davayı 19 Ocak tarihine erteledi
(DHA)