Şehir hayatını terk edip, huzuru ormanda buldular

İSTANBUL'da giyim sektöründe danışmanlık yaptığı sıralarda şehir hayatından uzaklaşma kararı alan Çağlar Akyıldız, annesi ve iki kardeşiyle birlikte Bilecik'in Pazarcık ilçesine bağlı mezraya taşındı.

Cafer ELMAS/BİLECİK, (DHA)- İSTANBUL'da giyim sektöründe danışmanlık yaptığı sıralarda şehir hayatından uzaklaşma kararı alan Çağlar Akyıldız, annesi ve iki kardeşiyle birlikte Bilecik'in Pazarcık ilçesine bağlı mezraya taşındı. İstanbul'da trafikte geçirilen uzun saatler, egzoz kokuları, beton yığınları ve mutsuz insanların bakışlarından sıkıldığı için şehri terk ettiğini söyleyen 28 yaşındaki Akyıldız, "İlk 2 ay elektrik ve ev yoktu. O zamanlarda zorlandık. İki ay boyunca ev yapılana kadar arabanın arkasında uyuduk. Evi tamamlayınca güzel bir hayat yaşamaya başladık” dedi.
Annesi ve 2 kardeşiyle birlikte Bilecik'in Pazaryeri ilçesine bağlı, dede yadigarı topraklara döndüğünü belirten Akyıldız burada hayatını doğaya ve hayvanlara adadı. Gününün büyük çoğunluğunu hayvanlarıyla ilgilenerek geçiren Akyıldız, sabahın ilk ışıklarıyla güne başlıyor ve daha sonra gezerek hayvanlarını otlatıyor.
'İSTANBUL'A 3 GÜNLÜĞÜNE BİLE GİTSEK GERİ DÖNME İSTEĞİ OLUYOR'
Yaşadıkları orman hayatını 'zamanın unutulduğu yer' olarak nitelendiren Akyıldız, "Doğma büyüme İstanbulluyum. Yaklaşık 2 senedir Bilecik'te yaşıyorum. Bundan önce kadın giyim firmasında çalışıyordum. En sonunda şehir hayatından sıkıldığımı ve şehir hayatının bana göre olmadığını fark ettim. İstanbul'daki egzoz kokusu, beton yığını, insanların mutsuz bakışları olsun, bunlardan sıkıldığımızı fark ettik. Aileme bu konuyu açtığımda onların da buna yönelik eğilimleri olduğunu fark ettim. Oturduk bunun üzerine çok düşündük. Yaklaşık 1 yıl düşündükten sonra dede yadigarı topraklara gelmeye karar verdik. Buraya geldiğimizde hiç bir şey yoktu. Hep birlikte karar verip yaptık. Hayvanlarımızı aldık daha eğlenceli bir hayat haline geldi. Şehirde olduğum zaman kasveti burada yok ettiğimi fark ettim. Üzerimizde hayvan sevgisi var, İstanbul'da bunların hiç birini yapamıyorduk. İstanbul'a 3 günlük ziyarette bile bir an önce geri dönme isteği oluyor. Buraya geldikten sonra ertelediğim kitaplarımı okumaya başladım. En son mızıkaya merak sardım onu öğrenmeye çalışıyorum" dedi.
'BÖYLE BİR MANZARAYA UYANMAK ÇOK GÜZEL BİR ŞEY'
Tüm dünyanın zamanla yarıştığı, sürekli bir koşuşturmanın içinde olduğu şehirlerde herkesin sükunete ihtiyacı olduğunu düşünen Çağlar Akyıldız, kuzuları, keçileri, köpekleriyle çok mutlu ve hayalini gerçekleştirdiği için de gururlu olduğunu dile getirerek, "Doğa ile baş başa, hayvanlarla birliktesiniz. Böyle bir manzaraya uyanıp akşam böyle uyumak çok güzel bir şey. Bu durumu gören herkesten çok destek aldım. Herkesin yapmak istediği şeye cesaret ettiğimi söylediler. Genelde olumlu mesajlar aldım. İlk 2 ay elektrik, ev yok o zamanlarda zorlandık. İki ay boyunca ev yapılana kadar arabanın arkasında uyuduk. Evi tamamlayınca güzel bir hayat yaşamaya başladık. Şehirden kayıp kendimizi doğaya adadık ve kendimizi daha mutlu hissediyoruz. İnsanlar zincirlerini kırsınlar" diye konuştu.
Anne Ayşe Akyıldız da oğlunun aldığı kararı sonuna kadar desteklediğini söyledi. Şehirden uzaklaşmanın kendilerini daha mutlu ettiğini kaydeden anne Akyıldız, "Çocuklarım köy dönmek istediler, bende onlara destek verdim. Burada çok mutluyum, evimiz yoktu şimdi evimiz var ve elektriğimizi güneş enerjisiyle kendimiz üretiyoruz. Ormandan suyumuzu getirdik. Kendi halimizde yaşıyoruz" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

FOTOĞRAFLI