Şehir Plancılarından Kentsel Dönüşüm Uyarısı

TMMOB Şehir Plancılar Odası Adana Şube Sekreteri Gülcan Ulutürk, aralarında Adana Büyükşehir ve ilçe belediyeleri...

TMMOB Şehir Plancılar Odası Adana Şube Sekreteri Gülcan Ulutürk, aralarında Adana Büyükşehir ve ilçe belediyeleri tarafından da yapılacağı açıklanan "Kentsel Dönüşüm" uygulamaları konusunda uyarılarda bulundu. Ulutürk, Türkiye’de deprem ve diğer tehlikelere karşı alınması gereken ilk ve tek önlemine “dönüşüm” olmadığını savundu.

Şehir Plancılar Odası Şube Sekreteri Gülcan Ulutürk, yaptığı açıklamada, “Kentsel Dönüşüm” düzenlemesinin birçok hükmünde ötekileştirici uygulamalara kapı açıldığını öne sürdü. Ulutürk açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

Reklam
Reklam

“Kentsel Dönüşüm (Yenileme), Türkiye’de yalnızca afet risklerini azaltmak için değil, birden fazla hedefe hizmet etmek üzere uygulanmak zorundadır. Konuya afetler politikası açısından bakılacak olursa, Türkiye’de deprem ve diğer tehlikelere karşı alınması gereken ilk ve tek önlem de “dönüşüm” değildir. Uluslararası afetler politikası, öncelikle risk azaltma çalışmalarından sorumlu birimlerin tanımlanmasını, sakınım etkinliklerinin programlanmasını, kentsel sakınım planlarının hazırlanmasını, ulusal ve kentsel platformların oluşturulmasını gerekli görmektedir.

Kentsel yenileme, her iki açıdan da yerel toplulukların sürece doğrudan katılımını zorunlu kılar. Getirilen düzenlemenin en çarpıcı özelliği, bu temel koşula aykırı ve sert bir merkezi yaptırım gücü ile donanmış olmasıdır. Ayrıca yasa metni incelendiğinde, deprem tehlikesinin ‘dönüşüm’ü zorlamak üzere bahane edildiği endişesi yaratmaktadır. Bu iki durum, düzenlemenin afet kayıplarını azaltma endişesi ile yapılmadığı gerçeğini açığa vurmaktadır."

Reklam
Reklam

Düzenlemeye göre, ilk adımın, yerleşim alanlarında riskli yapıların ve alanların belirlenmesi olduğunu bunun ise hangi bilimsel dayanaklara sahip olabileceğinin kuşku götürdüğünü ifade eden Ulutürk, "Bu işlem, Türkiye genelinde ve yerleşmeler özelinde risk önceliklendirme yöntemleri geliştirilmesini gerektirir. Önceliklendirme işlemlerine dayanmaksızın ve katılımlı yöntemlere başvurmaksızın yapılacak girişimler, risklerden bağımsız, gelişigüzel, belki gizil hedeflere hizmet eder nitelikte olacaktır. Risk önceliği bulunmayan alanlarda kişilere ait taşınmazlara el koymanın, ne planlamaya uygunluğu, ne de ‘kamu yararı’na yapıldığı ileri sürülemez. Ayrıca, taşınmazlara el koyduktan, yıkım ve projelendirme işlerinden sonra, ilgili kişi ve topluluklarda bir çoğunluk onayı elde etmeye çalışmak, bir katılım yöntemi değildir. Katılım, ancak sürecin en başında bu desteğin aranması ile sağlanır" dedi.

Çağdaş yaklaşımın, yerel topluluğun kendi kendine bu çoğunluğu oluşturabilmesi için, kamu eliyle özendirici olanaklar meydana getirmek ve yerel taleplere göre projelendirme destekleri sunmakla sağlanacağını ifade eden Ulutürk, şöyle devam etti:

Reklam
Reklam

"Çoğu kez projelerin yarışmalarla elde edilmesi için çaba gösterilir ve başarılı projelerin uygulanması için, bu projeleri üstlenecek yapımcılara ve hane halklarına ucuz kredi olanakları sağlanır. Yerel katılımın sağlandığı ortaklıkların, sürdürülebilir alan yönetimleri oluşturması için bu kuruluşlara ayrıcalıklar ve gelir kaynakları tahsis edilir. Bu yaklaşım, bütünüyle merkezi otorite tarafından yürütülen bir işleyiş değil, piyasada kendiliğinden yürüyebilecek bir sürecin kamu tarafından her yönden desteklendiği bir işleyiştir.

Düzenlemenin kuşku yaratan bir başka yönü de, çok büyük kaynakları denetimsiz olarak kullanma yetkisinin, merkezi yönetimde olmasıdır. Taşınmazlara karşılıksız olarak el koyabilen, bunlara imar verip elden çıkarabilen, acele kamulaştırma yetkileri ile donanmış, yapımcılara kat karşılığı iş yaptırabilen, yıkım ve taşınma maliyetlerini vatandaşa yükleyen, sayısız muaflıklara sahip bir sistemin, uygulamada ayrıca geniş kaynak desteklerine ihtiyacı yoktur. Ne var ki, getirilen düzenleme ile ulusal kaynaklar ve dış destekler Bakanlık kullanımına adanmakta, dahası yerel yönetimlerin bütçelerine doğrudan el konulmaktadır."

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: