Şehit ailelerinde depresyon ve kaygı egemen

Samsun AA- Samsun'da şehit yakınları üzerinde yapılan bir araştırmada, şehit ailelerinin önemli düzeyde depresyon, endişe ve kaygı belirtileri yaşadıkları, psikolojik sorunlar karşısında da "siyasi otoritede ve toplumda genel bir duyarsızlığın bulunduğu" kanısında oldukları belirlendi.

Samsun Sahra Sıhhıye Okulu Eğitim Merkez Komutanlığında görevli Tabip Albay ve Psikolojik Danışman Dr. Muhittin Özçelik tarafından Samsun il merkezinde ikamet eden ve Samsun Şehit Aileleri Derneği üyesi 74 kadın, 94 erkek toplam 168 kişinin denek olarak kullanıldığı şehit ailelerinin depresyon ve endişe-kaygı düzeylerine etkisini inceleyen bir çalışma yapıldı.

Reklam
Reklam

Bir yıl süren araştırmanın 12 haftasında şehit yakınlarına duygusal zeka ve beceri eğitimi verildiğini belirten Özçelik, şehit ailelerinin önemli düzeyde depresyon, endişe, kaygı belirtileri yaşadıklarını ve sorunlarla ilgili olarak profesyonel düzeyde herhangi bir psikolojik yardım almadıklarını belirlediklerini açıkladı.

Araştırmanın kapsamlı ve "bugüne kadar kendi alanında yapılan ilk ve tek" olduğunu kaydeden, Özçelik şunları söyledi:

"Özellikle son 20 yıldır Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde terörle sürdürülen mücadele kapsamında binlerce güvenlik görevlisi şehit olmuş, on binlerce vatandaşımız da yaşamını yitirmiştir.

Ulusal bir sorun haline dönüşen terörün neden olduğu bu beklenmedik ölümler, geride kalan bireylerlerde çok karmaşık biyo-psiko-sosyal sorunlara yol açmıştır. Şehit aileleri beklenmedik biçimde ortaya çıkan bu travmatik kayıpların ardından, şok, inkar, öfke, depresyon ve ölümü kabullenerek kayıp öncesi yaşantıya geçiş olmak üzere beş evreden oluşan bir yas sürecinden geçmektedir."

Reklam
Reklam

Normal koşullarda yas sürecinin 6 ay ile 2 yıl arası bir sürede yaşandığını belirten Özçelik, "Travmatik kayıplarda ise bu süre uzayabilmektedir. Travmatik yas, sevilen birinin ani, olasılıkla korkunç ve şok edici ölümüyle karşılaşma sonucu yaşanan kayıpları içermektedir.

Bu bakımdan terör, travmatik kayıpların dolayısıyla travmatik yasın en önemli nedenlerinden biri olarak kabul edilebilir" dedi.

Özçelik, araştırmada, her şehit ailesinin psikolojik sorunlarını kendi kendine çözmeye çalıştığını ve bu durumun psikolojik sorunlarla başa çıkmada yetersiz geldiğini tespit ettiklerini de kaydetti.

Araştırma sonucunun ortaya koyduğu gerçeğin, şehit ailelerine profesyonel bir psikolojik desteğin verilmesinin kaçınılmaz olduğunu ifade eden Özçelik, "Herhangi bir nedenle yakın birinin beklenmedik ölümü bireylerde depresyon, endişe, kaygı, travmatik-patolojik yas tepkilerine yol açmakta ve psikolojik sağlığını tehdit ettiği
görülmektedir" dedi.