Hakkâri'nin Çukurca ilçesinde, yola döşenen mayının patlaması sonucu 6 askerin şehit düşmesine ilişkin davanın görülmesineGenelkurmayBaşkanlığı Askeri Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşma sırasında mayın patlamasında şehit olan Deniz Demirci'nin annesi Raziye Demirci'nin "9 yıldır askerin ayak basmadığı yere benim oğlum neden gönderildi?" şeklinde bir soru sorması Mahkeme Başkanı Mehmet Yüzbaşıoğlu'nu ağlattı.
Duruşmaya tutuklu sanık Tuğgeneral Zeki Es, tutuksuz sanıklar Tümgeneral Gürbüz Kaya, Fatih Taylan Çeker, Hakan Alaçam, Nurettin Altay ve Rıza Atilla Erdoğan ile avukatları, olayda şehit düşen askerlerin aileleri ve avukatları katıldı. Mahkeme, terhisli istihkâm er Mehmet Solmaz'ın talebi üzerine mağdur sıfatıyla duruşmaya katılmasına ilişkin ara karar aldı.
Tümgeneral Gürbüz Kaya, savunmasında hakkındaki tüm iddiaları reddetti. Olayı örtbas etmediğini savunan Kaya, uydu telefonu ile yaptığı görüşmede mayınların teröristler tarafından döşendiği kanaatine vardığını ifade etti. Havan mermisi tuzaklamasının kendilerinin değil teröristlere ait bir tuzaklama olduğunu dile getiren Kaya,terörörgütünün olayı üstlenmesinin kendilerindeki var olan kanaatlerini güçlendirdiğini kaydetti. Suçlamaların adli ve idari soruşturmalar ile hiçbir eksik unsur bırakılmadan hepsinin zamanında aydınlatıldığını iddia eden Kaya, kesinlikle bilgi saklamadığını ve yanıltıcı bilgi vermediğini ileri sürdü. Suçlamaları kabul etmediğini anlatan Kaya, şehit ailelerine saygısının sonsuz olduğunu vurguladı.
**"TSK YIPRATILMAK İSTENİYOR"**
Geçen duruşmada kendisine yönelik şehit ailesinin gösterdiği tepkiyi hatırlatan Kaya, basında çıkan haberler üzerinden olayın bahane edilerek Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)'nin yıpratılmaya çalışıldığını iddia etti. Mahkeme heyetinin bu konuda duyarlı olmasını isteyen Kaya, Bayraktepe'de yaşananların bir destan olduğunu savunarak, sadece şehit değil bir yaralı askerin dahi sağlığına kavuşması için imkânların seferber edildiğini belirtti. Yanlış ve yanıltıcı bilgi vermediğini tekrarlayan Kaya, Çukurca Cumhuriyet Savcılığı'na da olayla ilgili zamanında bilgi verildiğini ifade etti. Kaya, suçlamaların ortadan kalktığını düşündüğünü ileri sürdü.
Daha sonra Mahkeme Başkanı Mehmet Yüzbaşıoğlu, Kaya'nın hazırlık aşamasındaki ifadelerini okudu. Telefon görüşmesinin 585 saniye olduğunu ve internettekinin eksik olduğunu iddia eden Kaya, söylediklerinin moral verme amaçlı olduğunu iddia etti. Askerlere zarar gelmemesi için canlarını dişlerine taktıklarını anlatan Kaya, aynı muamelenin ele geçirilen teröristler içinde uygulandığını söyledi. Kimsenin ölmesine veya yaralanmasına sebebiyet vermediğini ileri süren Kaya, görevini kötüye kullanmasının da söz konusu olmadığını savundu.
Kaya'nın savunmasının ardından olayda şehit düşen askerlerin aileleri ve avukatlarının sanığa yönelik sorularına geçildi. Mahkeme Başkanı Mehmet Yüzbaşıoğlu, şehit yakınlarına yönelik, "Burada her şeyi söyleyebilirsiniz. Biz her şeyi dinleriz. Ancak yargılamaya ilişkin olması önemli." dedi.
**"AŞÇI VE BERBER OLAN OĞLUM NİÇİN MAYIN ARAMASINA GÖNDERİLDİ?"**
Deniz Demirci'nin babası Halil Demirci, oğlunun operasyondan 2-3 gün önce annesini ve kendisini aradığını söyleyerek bölüğün değiştirildiğini ve operasyona gönderileceğini söylediğini aktardı. Baba Demirci, sanık Kaya'ya aşçı ve berber olan oğlunun neden mayın aramasına gönderildiğinin sorulmasını istedi.
Mayın patlamasında şehit olan Deniz Demirci'nin annesi Raziye Demirci ise oğlunun operasyon öncesi kendisini aradığını belirtti. Oğlunun 'ölüm için aldılar' dediğini ve moralinin bozuk olduğunu anlatan Demirci, evladının 9 yıldır askerin ayak basmadığı yere gönderildiğini söylediğini ve niçin buraya gönderdiklerinin sorulmasını talep etti. Bu soru karşısında duruşmada duygusal anlar yaşandı. Gözyaşlarını tutamayan Mahkeme Başkanı Mehmet Yüzbaşıoğlu, zaman zaman kağıt mendil ile gözyaşlarını sildi.
**"ASKERLERİN ŞEHADETİ BİR ASKERİN MORAL MOTİVASYONU OLMAMALIYDI"**
Sanıklardan Tümgeneral Gürbüz Kaya'nın 'TSK yıpratılmak isteniyor' yönündeki sözlerine şehit yakınlarından Refik Belen karşı çıktı. Saldırının kesinlikle söz konusu olmadığını vurgulayan Belen, böyle bir saldırının da asla içinde yer almadıklarını ifade etti. Asıl kendisini üzenin ise komutanının burada yargılanıyor olması olduğunun altını çizen Belen, "Tek zoruma giden, olay sonrası 'bir kaza olmuştur' denmemesidir. Askerlerin şahadeti bir askerin moral motivasyonu olmamalıydı." diye konuştu.
**"KROKİDE ÖLÇEK BAZINDA DEĞİŞİKLİK OLDU"**
Mağdur avukatları ise krokinin neden değiştirildiği, helikopterin zamanında niçin gitmediği, bölgedeki mayınlara ilişkin komutanın bir bilgisinin bulunup bulunmadığını sordu. Sanık Tümgeneral Gürbüz Kaya, Deniz Demirci'nin yerinin değiştirilme sebebini bilmediğini belirterek, bunu fert fert bilmesinin söz konusu olamayacağını savundu. Mayın timleri bulunduğunu dile getiren Kaya, bir tim bütünlüğü içinde görev yapıldığını ifade etti.
Krokinin değişikliği konusunda bir talebinin bulunmadığını iddia eden Kaya, krokide bir noktanın silinmesinin söz konusu olmadığını, sadece detayların daha iyi görülmesi için küçük ölçekli yerine büyük ölçekli haritanın yapıldığını söyledi.
**"HELİKOPTERLER ZAP VADİSİ'NDE SİSE TAKILDI"**
Helikopterlerin olay yerine niçin geç gittiğine ilişkin ise Kaya, bölgede Hakkâri ve Çukurca'da helikopterler bulunduğunu belirterek olay yerine Hakkari yakın olduğu için oradakilerin yönlendirildiğini ifade etti. Ancak Hakkâri'den kalkan helikopterlerin Zap Vadisi'nde sise takıldığını ve geçemediğini ileri süren Kaya, daha sonra Şırnak'tan talepte bulunulduğunu kaydetti. Büyük bir gecikme olduğunu hatırlamadığını savunan Kaya, şehit ve yaralıların bulunduğu noktanın da helikopterlerin hemen ulaşacağı bir yer olmadığını, bu durumun da göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtti.
Bölgedeki mayınlar konusunda yasalar çerçevesinde bilgisi olduğunu dile getiren Kaya, böyle bir operasyon kararının ise her kış yapılan terörist değerlendirmeler sırasında alındığını ifade etti.
**"OPERASYON SORUMLUSU TUĞGENERAL ZEKİ ES'TİR"**
Şehit annesinin "9 yıldır askerin ayak basmadığı yere benim oğlum neden gönderildi?" sorusuna da cevap veren Kaya, belli bölgelerine gidildiğini ancak bölgenin üst bölümüne gidilmediğini açıkladı. Mayınları kendilerinin döşediğine dair böyle bir bilgisinin bulunmadığını iddia eden Kaya, operasyon sırasında o bölgede mayın olduğuna dair bir bilgilendirme yapmadıklarını ancak zaman zaman askerlerin mayınlar konusunda bilgilendirildiğini ifade etti. Kaya, operasyon sorumlusunun Tugay Komutanı Tuğgeneral Zeki Es ile yardımcısı olduğunu belirtti.
Askeri savcı Tezer Türkay Güven ise Kaya'ya soruşturmanın mevzuata aykırı olarak patlayıcının menşeine ilişkin yapıldığını, neden sorumlulara yönelik yapılmadığını sordu. Kaya'nın avukatı Cemil Meriç, soruşturmanın sadece menşei değil yapılan işlemlerle ilgili de olduğunu savundu.
**"TERÖRİSTLER PATLAMAYAN HAVANLARI ASKERE KARŞI KULLANIYOR"**
Yasal olmayan emir vermediğini ileri süren Kaya, görev süresi boyunca 37 kez Dağlıca, 33 kez Aktütün ve 75 kez Çukurca'ya gittiğini söyledi. Olayda kullanılan el yapımı patlayıcıda, havan mermisi düzeneğinin kullanıldığını diye getiren Kaya, güvenlik güçlerinin bölgede sadece emniyet ikaz sistemine ait basit patlayıcılar kullandığını kaydetti.
Teröristlerin patlayıcılarında havan parçaları bulunduğunu anlatan Kaya, teröristler tarafından bu şekilde pek çok tuzaklama yapıldığını belirterek, "Bizim attığımız havan ve top mühimmatları patlamadığı zaman, teröristler bunları alarak askerlere karşı patlayıcı tuzak olarak kullanıyorlar." şeklinde konuştu.
Sanık avukatlarından Hikmet Dişler, mağdur avukatlarının iddianame dışında soru sormasına karşı çıktı. Soruların iddianame kapsamında olmasını gerektiğini belirten Dişler, bazı konuların devlet sırrını kapsadığını savunarak mahkeme heyetine bu konuya dikkat etmesini talep etti.
Mağdur avukatları ise soruların iddianamenin içeriğini kapsamasının gerekmediğini, işlenmiş olan başka suçların da ortaya çıkmasını amaçladıklarını kaydetti.
Kaya'nın avukatı da müvekkilinin savunmasını yaptığını belirterek duruşmalardan vareste tutulmasını talep etti. Mahkeme Başkanı Mehmet Yüzbaşıoğlu, bu talebin daha sonra değerlendirileceğini ifade ederek duruşmaya öğle arası verdi.
CİHAN