Şehit Başkomiser davasında yeni iddia

Cinayet Bürosu Başkomiseri Erkan Ataman'ı öldürdüğü iddiasıyla yargılanan Tolunay Bostancı Çiçek, Başkomiserin yaşamına son veren merminin Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz'ın silahından çıktığını iddia etti. Çiçek, 1999 yılından beri Ankara'da çift silah ve bazen de el bombası ile dolaştığını ama hiç kimsenin kendisine müdahale etmediğini savundu.

Ankara 1.Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasına Tolunay Bostancı Çiçek ve tutuksuz yargılanan Cüneyt Polat hazır bulundu. Mahkeme, Cinayet Amirliği Polisi Bülent Yaşar, Komiser Kemal Gür, Oğuz Kaan Akyüz ile eski Ankara Kapalı Cezaevi Müdürü Bekir Ayanoğlu'nu tanık olarak dinledi.

Reklam
Reklam

Mahkeme Başkanı Mustafa Danışman, Tolunay Bostancı Çiçek'in Anıttepe Lisesi'nde mezun olduğu yönündeki iddiaları Okul Müdürlüğü'ne sorduklarını, ancak Okul'dan aldıkları yazıda Tolunay Bostancı kaydına rastlanılmadığını söyledi. Çiçek, "1996-97 Anıttepe Lisesi mezunuyum. Kaydımın olması gerekir, Tolunay Bostancı ismiyle kaydım yapılmıştı" dedi. Mahkeme Başkanı Danışman, Pazarcık Kaymakamlığı'na yazılan yazıda sanığa ait kimlik bilgilerinin geldiğini belirterek, "Anne ismi Şerife, Baba adı Fevzi, 1979 Şarkışla Çiçek Köyü nüfusuna kayıtlı" olduğunu söylemesi üzerine Çiçek, "Fevzi isimli kişiyi tanımıyorum. Babamın adı Abdullah'tır. Bildiğim kadarıyla annem kimseyle de evlenmedi" dedi. Mahkeme Başkanı'nın "senin gerçek adını, kaydını bulmak zorundayız" demesi üzerine Çiçek şunları söyledi:

Ercüment Yılmaz'la ilgili

"Size yardımcı olmaya çalışıyorum. DNA testi de yapabilirsiniz. Terörle Mücadele emniyet amirleri Gazi Üniversitesi'nde karıştığım yaralama olayından sonra Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun yanında çıktığım sırada göz altına almadı, yine eski Stratejist Ümit Özdağ'ın bürosundan çıkışta da beni göz altına almamıştır. Bunun Ercüment Yılmaz'la ilgili olduğu açıkça ortada. Ben terörist değilim. Ercüment Yılmaz'ın silahından çıkan mermi Başkomiseri şehit etti."

Reklam
Reklam

Yaralama eyleminden sonra şehit başkomiser beni telefonla aradı

Gazi Üniversitesi'nde 3 Kasım 2006'da çıkan ve Aslan Oktay isimli öğrenciyi yaralama eylemine katıldığını ifade eden Çiçek, "Şehit Erkan Ataman beni olaydan sonra cep telefonundan aradı. Teslim olmamı istedi, ben de ‘abi teslim olamam, bir kişiyle görüştükten sonra teslim olacağım dedim. Teslim olmam için beni sürekli cep telefonumdan aradı." diye konuştu.

Ülkü ocakları başkanı da beni aradı

Tolunay Bostancı Çiçek, Gazi Üniversitesi eyleminden sonra Ülkü Ocakları Genel Başkanı Harun Öztürk'ün de kendisini sık sık aradığını belirterek, "Onunla mesajlaşıyorduk, silahımın kuru sıkı olup olmadığını bana sordu. Ben de gerçek olduğunu söyledim" dedi. Mahkeme Başkanı'nın "Harun Öztürk ile ne ilgisi var" diye sorması üzerine de Çiçek, "Harun Öztürk şimdi hasmımdır. Daha önce dostumdu, bir olay nedeniyle hasmım oldu" dedi.

Çift tabanca ve el bombalarıyla Başkent'te dolaşıyordum

Tolunay Bostancı Çiçek, "1999 yılından itibaren Türkiye Cumhuriyeti'nin Başkenti'nde çift tabanca, zaman zaman el bombasıyla gezdim. Müdahale edilmemesi tesadüf değildir" dedi. Hakimin "Kimseyi vurdun mu" sorusuna Çiçek, "Bilemem, araştırın" yanıtını verdi. Çiçek, 1 Kasım-7 Kasım 2006 tarihleri arasında yaptığı telefon görüşmeleri ve SMS kayıtlarının cep telefonu operatöründen temin edilmesini isteyerek "Orada her şey açıkça görülecektir" dedi.

Reklam
Reklam

Dışarıdan mı vurdular?

Tanık Bülent Yaşar, alınan ihbar üzerine kahvehaneye gittiklerini belirterek, içeriye girdiklerinde Çiçek'in birden ayağa kalktığını, önce sol taraflarına sonrada sağ taraflarına ateş ederek, kolonların arkasında saklandığını söyledi. Yaşar, "Biz de kolonların arkasına geçerek silahlarımızı çektik. Silahını bırakmasını söyledik, bize ateş etmeye çalıştı ancak silahı tutukluluk yapınca biz de onu yakaladık" dedi. Yaşar, bu sırada Başkomiser'in yerde yattığını gördüğünü onun hala gizlenmeye çalıştığını düşündüğünü ancak daha sonra vurulmuş olduğunu gördüğünü söyledi. Mahkeme Başkanı Danışman, "Dışarıdan mı vurdular? Kendi kendini mi vurdu" diye sorması üzerine Yaşar, "Bu mümkün değil" dedi.

Siz böyle samimi misiniz?

Tanık olarak dinlenen Komiser Kemal Gür'ün, Başkomiser Ataman'ın aldığı istihbarat üzerine kahvehaneye gittiklerini belirterek, "Kahvehaneden içeriye girerek polis olduğumuzu söylerek ilk masada birinin üzerine aradık. O arada üzerimize ateş etti, ‘çıkın lan dışarı' diye bağırdı. Bak vururum seni dedim" sözlerine, Mahkeme Başkanı "siz böyle samimi misiniz" diye sordu. Gür, "bizim böyle vatansızlarla ne işimiz olur" diye karşılık verdi.

Reklam
Reklam

Tutuksuz sanığa saldırı

Duruşma salonundan yaklaşık 10 sivil polis, aynı davada ruhsatsız silah bulundurmak suçlamasıyla yargılanan Cüneyt Polat'a saldırarak, darp etti. Burnu kanayan ve alnı şişen Polat ve avukatı, polisler hakkında suçüstü bürosunda şikayette bulundu.

ANKA