Diyarbakır'daki törenin ardından dün askeri uçakla Kayseri'ye, oradan da karayoluyla Sivas'ın Divriği ilçesine getirilen 34 yaşındaki evli ve bir çocuk babası Erdoğan için Cumhuriyet Meydanı'nda tören düzenlendi.
Tören alanına getirilen şehidin Türk bayrağına sarılı naaşı, ailesi, yakınları ve çok sayıda vatandaş tarafından karşılandı.
Törende öz geçmişi okunan Erdoğan için "Yaralı komutanını kurtarmak isterken açılan ateş sonucu Tokatlı Piyade Uzman Çavuş Osman Ateş ile şehit düştü" denildi.
Şehidin babası Sait Erdoğan, oğlunun fotoğrafını öperek, "Senin yerine ben öleydim yavrum. Yavrum, bizi nasıl bırakıp gittin, ses soluk vermeden" diye ağıt yaktı. Ayakta durmakta güçlük çeken şehidin annesi Mübeccel Erdoğan da törene tekerlekli sandalyeyle katıldı.
Şehidin eşi Öznur, annesi Mübeccel ve yakınlarının gözyaşı döktüğü törene 4 yaşındaki kızı Eylül Ada getirilmediği görüldü.
Şehidin naaşı, kılınan cenaze namazı sonrası Garipler Mezarlığı'na götürüldü. Sağlık görevlilerinin yardımıyla ambulanstan indirilen anne Mübeccel Erdoğan, oğlunun tabutunun yanına getirildi.
Anne Erdoğan'ın, oğlunun tabutunu son kez okşamasının ardından şehidin cenazesi, gözyaşları arasında toprağa verildi.
Törene şehidin yakınlarının yanı sıra Vali Alim Barut, CHP Sivas Milletvekili Ali Akyıldız, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Fatih Celaleddin Sağır, Belediye Başkanı Sami Aydın, kurum müdürleri, askeri erkan ve vatandaşlar katıldı.
CHP'lilerin çelenk tepkisi
Törene katılan bazı CHP'liler, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu adına cenazeye gönderilen çelengin boyutunun küçük olmasına ve soyadının "Kılıçtaroğlu" şeklinde yazılmasına tepki gösterdi.
Partililer, çiçekçinin kasıtlı olarak boyutu küçük ve soyadı yanlış yazılmış çelenk hazırladığını iddia etti.
CHP Merkez İlçe Başkanı Adil Biçer, çelengin Genel Merkezin bütün illerde anlaşmalı çiçekçiler vasıtası ile gönderildiğini, dikkatsizliğin çiçekçiden kaynaklandığını söyledi.
ŞEHİT UZMAN ÇAVUŞ OSMAN ATEŞ DE UĞURLANDI
Diyarbakır'ın Sur İlçesi'nde PKK'lı teröristlerle girdiği çatışmada şehit düşen 27 yaşındaki Uzman Çavuş Osman Ateş, memleketi Tokat'ın Pazar ilçesine bağlı Çiftlik köyünde yaklaşık 5 bin kişinin katılımıyla, gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı.
Dün akşam saatlerinde uçakla getirildiği Amasya'nın Merzifon ilçesinden karayoluyla Tokat'ın Pazar İlçesi'ne götürülen şehit Uzman Çavuş Osman Ateş'in cenazesi Devlet Hastanesine morguna kaldırıldı. Cuma namazı sonrası şehit Uzman Çavuş Ateş'in cenazesi Tokat Belediyesi'ne ait cenaze aracı ile Çiftlik köyündeki baba ocağına getirildi. Burada şehidin babası Mustafa Ateş ile ağabeyi Murat, asker kardeşi Emre Ateş ve yakınları tabuta sarılarak gözyaşı döktü. Baba Mustafa Ateş, son kez oğlunun tabutunu öptü. Acılı aileyi yakınları ve Vali Cevdet Can teselli etmeye çalıştı.
'OĞLUM' DİYEREK TABUTU SEVDİ
Cenaze daha sonra yaklaşık 2 kilometre uzaklıkta bulunan köy mezarlığına götürüldü. Bu sırada bazı vatandaşlar Türk bayrağı açarak 'Şehitler ölmez vatan bölünmez' sloganı attı. Cenaze aracından indirilen şehit Uzman Çavuş Ateş'in Türk bayrağına sarılı cenazesi, askerlerin omuzunda cenaze namazının kılınacağı alana taşındı. Cenaze namazına Vali Cevdet Can, Tokat Garnizon Komutanı Tuğgeneral Adnan Arslan, AK Parti Tokat Milletvekili Zeyid Aslan, CHP Milletvekili Kadim Durmaz ile birlikte şehidin yakınları ve yaklaşık 5 bin kişi katıldı.
Cenaze namazının kılınacağı sırada gözü yaşlı anne Rasmiye Ateş, önce oğlunun fotoğrafını öptü, ardından ise 'Oğlum' diyerek tabuta sarıldı. İl Müftü Vekili Selahattin Şanver tarafından kılınan cenaze namazı sonrası şehit Uzman Çavuş Osman Ateş'in cenazesi, köy mezarlığında toprağa verildi.
KOMUTANINI KURTARIRKEN ŞEHİT DÜŞMÜŞ
Bu sırada şehit Uzman Çavuş Osman Ateş'in Sur'daki çatışmada şehit düşen yüzbaşı Yiğitcan Çiğa'yı bulunduğu bölgeden çıkarttığı sırada PKK'lı keskin nişancısının saldırısı sonrası şehit düştüğü öğrenildi. Şehit Uzman Çavuş Osman Ateş'in dayısı Fahri Asır, yeğeninin 2 yıllık uzman çavuş olduğunu belirterek, "Kendisi Kayseri komando tugayında görevliydi. Geçici görevle sürekli operasyonlara gittikleri için orada çatışmaya maruz kalmış. Bölük komutanını ve şehit düşen polis arkadaşını kurtrmak için kendisini feda etmiş" dedi.
KARDEŞİ UZMAN ÇAVUŞLUK SINAVINI KAZANDI
Şehit uzman çavuş Osman Ateş'in Mardin'de görev yapan asker kardeşi Emre Ateş'in 3 gün sonra terhis olacağı, girdiği uzman çavuşluk sınavını kazanarak ağabeyi gibi askerde kalmayı planladığı öğrenildi. Ancak bu olaydan sonra ailesinin askerde kalmasına izin vermemeyi düşündüğü öğrenildi.
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonda şehit olan Piyade Yüzbaşı Yigitcan Çiğa, memleketi Mersin'de defnedildi.
Çiğa'nın Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi morgundan alınan Türk bayrağına sarılı cenazesi ilk olarak merkez Mezitli ilçesindeki babaevine götürüldü. Burada helallik alınmasının ardından cenaze, Muğdat Camii'ne getirildi.
2,5 YAŞINDAKİ AHSEN CENAZE BOYUNCA AĞLADI
Burada yapılan törene şehidin ailesi, Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Nejat Atilla Demirhan, bazı milletvekilleri, Türkiye Baralor Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, siyasi parti temsilcileri, askeri ve mülki erkan ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Cenazenin cami bahçesine getirilişinde vatandaşlar terör örgütü PKK aleyhinde sloganlar atarken, Çiğa'nın yakınları gözyaşlarına hakim olamadı. Camiye annesi Nadiye Çiğa'nın kucağında gelen şehidin 2,5 aylık kızı Ahsen'in de sürekli ağladığı görüldü.
ŞEHİT ANNESİ: OĞLUMLA GURUR DUYUYORUM
Kılınan cenaze namazının ardından Çiğa'nın naaşı top arabasına konurken, şehidin annesi Ayla Çiğa, oğlu asker olduğu için gurur duyduğunu vurgulayarak, "Bir daha oğlum olsa yine asker yaparım. Allah askerlere polislere acı vermesin. Kimseyi sevindirmiyorum. O benin ilk oğlumdu, ilk gözbebeğimdi. Türkiye askerine polisine sahip çıksın. Biz yataklarımızda rahat uyuyorsak bunların sayesinde" dedi.
Daha sonra Çiğa'nın naaşı götürüldüğü Mersin Şehitliği'nde toprağa verildi.
Diyarbakır Sur'da şehit düşen 5 güvenlik görevlisinden biri olan Özel Harekat Polisi 31 yaşındaki Mehmet Bora Tayfur, gözyaşlarıyla son yolculuğuna uğurlandı.
Cenaze namazını kıldıran Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. HASAN Kamil Yılmaz, helallik istemeden önce yaptığı konuşmada, "Yaşadığımız günler zor günler. Teröristlerin, bagilerin, eşkıyaların şehre indiği ve halkımızı bizar ettiği, anaları bahtı kara hale getirdiği ve göz yaşlı hale getirdiği dönemden geçiyoruz. Ama buna dur demek için göğüslerini siper eden askerlerimiz ve polislerimiz inşallah kısa zamanda bunun üstesinden geleceklerdir" dedi.
CENAZENİN BAŞINDA NÖBET TUTAN POLİS GÖZYAŞLARINI TUTAMADI
Törende şehidin babası Nesim, annesi Gülizar, ablası Ayşe 5 ay önce evlendiği eşi Özlem, birbirilerinin elini sıkı sıkıya tutarak taziyeleri kabul etti. Kocatepe Camii'nde düzenlenen töreneTBMM Başkanı İsmail Kahraman, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Emniyet Genel Müdürü Celahettin Lekesiz, Ankara Valisi Mehmet Kılıçlar, 4'üncü Kolordu Komutanı Korgeneral Metin Gürak, mesai arkadaşlarıyla aile yakınları katıldı. Cenazeye katılan protokol üyeleri, Kocatepe Camii'ne gelişlerinde şehidin ailesine taziyelerini sundu. Daha sonra Şehit Özel Harekat Polisi Tayfur için Kocatepe Camii'nde cuma namazını müteakip cenaze namazı kılındı. Törende cenazenin başında nöbet tutan bir polisin gözyaşlarını, törene katılanlardan birinin sildiği görüldü.
DİYANET İŞLERİ BAŞKAN YARDIMCISI YILMAZ: TERÖRİSTLERİN ŞEHRE İNDİĞİ DÖNEMDEN GEÇİYORUZ
Cenaze namazını kıldıran Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, helallik istemeden önce yaptığı konuşmada, artan terör olaylarına değinerek şunları söyledi: "İnsanı insan, coğrafyayı Vatan ve milleti millet yapan değerler var. İnsan bu değerlerle doğar, bu değerler için yaşar ve gerektiğinde bu değerler için canını feda eder. Gerçek Müslüman, gerçek vatanperver, bu ortak değerlere saygı duyan ve bu ortak bayrağımızın altında birlik ve beraberlik duyguları içinde yaşamayı kendisine ilke edinendir. Ama eskilerin 'bagi, harami, eşkıya' dediği, 'terörist' dediğimiz insanlığı unutmuş ve insanlık değerleriyle mücadele eden bir takım gruplar ve insanlar var ki onlar bu topraklarda gerçekten bize, bu ülke insanlarına, günahsız insanlara zorluklar yaşatıyorlar. Ama şairin dediği gibi, 'Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini, bulunur kurtararak bahtı kara maderini' dediği gibi. Düşman ne zaman bu vatanın, bu manevi değerlerin göğsüne hançer saplamaya kalkarsa işte orada askerimiz ve polisimiz, bahtı kara anasını, vatanını, milletini kurtaracak bir can fedakarlığına soyunur ve şehitliği göze alır. Hamd olsun bu şehitlik sevdası bu coğrafyanın bizim için vatan olmasını sağlamış ve inşallah ebediyete kadar da bu coğrafyanın vatan olmasını sağlayacak önemli bir idealdir. Yaşadığımız günler zor günler. Teröristlerin, bagilerin, eşkıyaların şehre indiği ve halkımızı bizar ettiği, anaları bahtı kara hale getirdiği ve göz yaşlı hale getirdiği dönemden geçiyoruz. Ama buna dur demek için göğüslerini siper eden askerlerimiz ve polislerimiz inşallah kısa zamanda bunun üstesinden geleceklerdir. Şehitlik çok şerefli bir mevkidir bu yüzden, bir ideal uğruna, vatan ve bayrak adına şehit olmak peygamberlere komşu olmak demektir. bugüncenaze namazı için burada toplandığımız şehit kardeşimiz Mehmet Bora Tayfur, işte bu ebediyet alemine uğurladığımız ve peygambere komşu olmasını dilediğimiz bir şehit kardeşimizdir. Biz ona son görevimizi yapmak üzere buradayız. Zaten şahadeti, onun inancına, imamına, ahlakına, vatanperverliğine en büyük şahittir, başka şahide ihtiyaç yok"
Diyarbakır’ın Sur İlçesi'nde PKK'lı teröristlerle çıkan çatışmada keskin nişancı tüfeği ile vurulan ve kaldırıldığı hastanede şehit olan Komiser Yardımcısı 43 yaşındaki Zekeriya Bilgen’in cenazesi, doğum yeri olan Balıkesir'in Susurluk ilçesinde son yolculuğuna uğurlandı.
Kalabalığın cami avlusuna sığmadığı cenaze töreninde 15 yaşındaki Esra Bilgen babasının şapkasını, 22 yaşındaki Yunus Emre ve 16 yaşındaki Enes de beresini takıp, tabutu başında bekleyerek uğurladı. Susurluk'ta inşaatlarda usta olarak çalışan Yusuf Bilgen'in dört çocuğundan biri olan Özel Harekat polisi Zekeriya Bilgen, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde geçtiğimiz çarşamba günü teröristlerle girdiği çatışmada yaralandı. Evli ve 4 çocuk babası olan Komiser Yardımcısı Bilgen kaldırıldığı hastanede şehit oldu.
BABALARININ ŞAPKA VE BERESİNİ TAKTILAR
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'nde Özel Harekat Polisi olarak görev yapan Zekeriya Bilgen'in cenazesi dün Diyarbakır'da yapılan resmi törenin ardından akşam saatlerinde askeri uçak ile Balıkesir 9. ana Jet Üssü'ne oradan da bugün toprağa verileceği Susurluk ilçesine getirildi. Şehit Komiser Yardımcısı Zekeriya Bilgen'in cenazesi bugün belediyeye ait cenaze aracı ile hastane morgundan alınarak beş yıl önce annesi Emine Bilgen'i kaybettikten sonra Kadriye Bilgen ile ikinci evliliğini yapan babası Yusuf Bilgen'in Türk bayrakları asılan Yenimahalle'deki evinin önünden geçirildikten sonra Çarşı Camii'ne getirildi.
Burada şehit komiser yardımcısı Zekeriye Bilgen'in 15 yaşındaki kızı Esra babasını son yolculuğuna şapkasını, 22 yaşındaki Yunus Emre ve 16 yaşındaki Enes de beresini takıp tabutu başında bekleyerek uğurladı. Duygu dolu anların yaşandığı buradaki cenaze töreninde ayakta duramayacağını söyleyen Meral Bilgen sandalyeye oturtulurken yanında ise bir polis hazır bekletildi.
GÖZYAŞLARI SEL OLDU
Cenaze töreninde Şehit komiser yardımcısının oğlu Yunus Emre, Enes ile 7 yaşındaki kızı Esma ise gözyaşlarını tutamadı.Şehit Komiser Yardımcısı Zekeriya Bilgen'in cuma namazından sonra kılınan cenaze namazına, Balıkesir Valisi Mustafa Yaman, BalıkesirAk Parti Milletvekilleri Kasım Bostan, Ali Aydınlıoğlu, CHP Milletvekilleri Namık Havutca, Ahmet Akın, Mehmet Tüm, MHP Milletvekili ismail Ok, Balıkesir Garnizon ve Okullar Komutanı Tümgeneral Mehmet Akyürek, Emniyet Müdürü Ferudun Bozi ile yaklaşık 10 bin kişi katıldı.
10 BİN KİŞİ UĞURLADI
Cami avlusuna sığmayan kalabalık daha sonra dışarı taştı.Cenaze namazından sonra bir süre omuzlarda taşıyan Zekeriya Bilgen'in cenazesi Şehir Mezarlığı'ndaki Şehitliğe getirildi. Meslektaşlarının havaya üç el saygı atışı yaptığı cenaze töreninde Yusuf Bilgen, "Nereye koyuyorsunuz benim evladımı. Ne olur oraya koymayın" diyerek gözyaşı döktü.
AJANSLAR