Birçok araştırma ve yaşanan klinik tecrübeler neticesinde şeker hastalarının yüzde 50 sinde sertleşme sorunu görünmektedir. Diyabet yani şeker hastası olan erkeklerin olmayanlara oranlara üç kat daha yüksek risk taşımakta ve bu sorun çok daha erken yaşlarda ortaya çıkmaktadır. Sertleşme sorunu hem ilerleyen yaşa hem de şeker hastalığının ciddiyetine göre artış göstermektedir. Şeker hastalığı kontrolsüz olduğunda uzun yıllar sorun çıkmamaktadır.
Hastalardan örnek verecek olursak;
Hasta 1: 62 yaşında, 24 yıldır şeker hastası, sertleşme sorununun 2 yıldır olduğunu ifade ediyor. Hastada 22 yıldır hiçbir sorun ortaya çıkmamış. Yıllarca şeker hastası olmasına rağmen sertleşme sorunu ortaya çıkmayan bu hastanın kilosu 76 kg, boyu 182 cm, yani kilosu normal sınırlarda, her gün düzenli yürüyüş ve egzersiz yapıyor, sigara, alkol kullanımı yok, diyetine tam olarak uyuyor, son 3 aylık şeker düzeyini gösteren HbA1c değeri 24 yıl boyunca 6.1 değerini geçmemiş, yani şekeri çok kontrollü.
Hasta 2: Bir başka hasta ise 46 yaşında, 3 yıldır şekeri var, sertleşme sorununu 1.5 yıldır yaşıyor. Kilosu 112kg, boyu 176 cm, sigara kullanımı günde 1 paket/ 20 yıldır, diyet yapmıyor, şekerli ürünleri (tatlılar, börek, meyva, pasta ve benzeri şekerli ürünleri) tüketiyor. Hastanın son 3 aylık şekeri gösteren HbA1c değeri 11’in altına düşmemiş, yani hastanın şekeri çok kontrolsüz, muhtemelen 250-300 değerlerinde bulunuyor. Hasta egzersiz yapmıyor.
Hastaların durumlarına bakıldığında kontrolsüz şeker, diyete uyulmaması, kilo fazlalığı, günlük egzersiz yapılmaması sertleşme sorununun daha erken yaşlarda ortaya çıkmasına yolaçmaktadır.
Kolesterol ve kan şekerinin kontrol altında tutulması ve düzenli olarak egzersiz yapılmasının, sertleşme sorununun ilerlemesini engellediği ve bazı durumlarda azalmasını sağladığı ile ilgili bulgular bulunmaktadır. Eğer hem sertleşme sorunu olan hem de şeker hastalığı olan bir birey iseniz birçok tedavi seçeneğiniz bulunmaktadır.
Sertleşme Sorunun tedavisinde Ağızdan Alınmakta Olan İlaçlar
Sertleşme sorunu yaşayan şeker hastalarının tedavisinde kullanılmakta olan ağızdan alınan üç ilaç bulunmaktadır. Ancak bu ilaçların etkisi şeker hastası
olmayan bireylerdeki gibi başarı oranı yüksek değildir. Ağızdan alınan bu ilaçlar yüzde 50 - yüzde 60 oranında fayda sağlamaktadır. Bu tür ilaçlar cinsel ilişki öncesi alınmaktadır. Etki sürelerine göre 3 tip ilaç bulunmaktadır. Bunlar, sildenafil, vardenafil ve Tadalafildir. Etki süresi en uzun olan Tadalafildir. İlaçlar arasında güçlülük açısından pek fark yoktur.
Enjeksiyon Tedavisi
Eğer ağızdan alınan ilaçlar sertleşme sorununda bir fayda göstermediyse, intrakavernöz enjeksiyon terapisi cinsel birleşmeyi mümkün kılabilmek için yararlı olabilir. Bu tedavinin başarı oranı şeker hastaları olan bireylerde yüzde 60 ile yüzde 80 değişiklik göstermektedir. Kullanılmakta olan ilaçlar ise;
- Alprostadil
- Papaverin hidroklorür
- Fentolamin mesilat
Genellikle beklenilen etkiyi sağlayabilmek için bu üç ilacın karışımı kullanılabilmektedir.
ED1000 (Pensie Şok Dalga Tedavisi)
Şok dalga tedavisi son yıllarda kullanılmaya başlanan bir yöntemdir. Bu teknikte peniste yeni damar oluşumu ve varolan damarlarda genişleme sağlanarak sertleşme kuvvetinin artması amaçlanmaktadır. Sertleşme sorunu olan hastalarda hastalığın ağırlığına bağlı olarak 6, 12 veya 24 seans şeklinde uygulanmaktadır. İşlem süresi 15 dakika civarı sürmektedir. Penisin 5 farklı bölgesine işlem uygulanmaktadır. İşlem poliklinik şartlarında yapılmaktadır, işlem sonrası hastalar günlük işlerini yapılabilmektedir. İşlemin bilinen bir yan etkisi yoktur.
Penis Protezi
Sertleşme sorunu olan hastalarda son seçenek olarak penis protezi kullanılmaktadır. Hastalarda ve partnerinde penis protezi memnuniyeti oldukça yüksek oranlardadır. Penis protezleri ameliyat ile penis içine yerleştirilir. Protezler katlanabilir protezler ve pompalı protezler olarak iki gruba ayrılır. Hasta memnuniyeti açısından değerlendirildiğinde en ideal protez tipi pompalı 3 parçalı protezlerdir. Protez takılan hastalarda cinsel arzu, hissiyat ve zevk almada protez takılmadan önceki dönemle hiçbir farklılık yoktur.
Op. Dr. Murad ÇELTİK
Web: www.muradceltik.com