Türkiye’de her 100 kişiden 14’ünün problemi olan diyabet, kontrol altına alınmadığı zaman tehlikeli bir hastalığa bürünüyor. Diyabeti önlemenin en önemli yolunun obezite ile mücadele olarak belirten uzmanlar, ayrıca, riskli kişilerde yapılan yükleme testi sayesinde teşhis konularak diyabetin önüne geçilebileceğini ifade ediyor.
Acıbadem Fulya Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı Doç Dr. Rüştü Serter, riskli kişilerde şeker yükleme testinin önemli olduğunu ifade etti. Serter, “Bu test sayesinde diyabet öncesi dönemde teşhis koymak mümkün oluyor. Alınan tedbirlerle de ya diyabetin gelişmesi engelleniyor ya da erteleniyor.” dedi.
Rüştü Serter, diyabete yakalanma konusunda risk teşkil eden faktörleri şöyle sıraladı: 40 yaşın üzerindekiler, Bel çevresi erkekte 94, kadında 80 santimin üzerinde olanlar, Bozuk açlık şekeri tespit edilenler, Hamilelikte diyabet tanısı alanlar ile 4 kilo üzerinde bebek doğuran kadınlar, Birinci derece akrabalarında diyabet olanlar, Sağlıksız beslenenler ya da fiziksel aktivitesi düşük olanlar.
Serter, testle ilgili şu bilgileri verdi: “Hipertansiyon ve kolesterol problemi olanlar risk grubunda yer alıyor. Özellikle bu faktörlerden birden fazlası bir arada bulunanlar diyabet için yüksek risk grubunu oluşturuyor ve bu kişilere şeker yükleme testi yaptırmaları öneriliyor Diyabetin başta kalp ve damarlar olmak üzere pek çok organa vereceği zararın en aza indirilmesinde diyabetin erken tespit edilmesi son derece önemli. Bu test sayesinde diyabet öncesi dönemde teşhis koymak mümkün oluyor ve alınan tedbirlerle diyabetin gelişmesi engelleniyor ya da erteleniyor. Sağlıklı ve riski düşük olanlar kişilerde şeker yükleme testine gerek duyulmazken, yüksek risk tespit edilen veya şeker yükselmesinden şüphelenilen erişkinlerde ise yaşa bakılmaksızın hemen şeker yükleme testini yaptırmak şart. Test sonucu normal çıkarsa riski azaltan tedbir ve tedaviler uygulanıyor. Riski devam edenlerde ise şeker yükleme testi doktorun uygun göreceği şekilde 3 - 5 yıl aralarla tekrarlanıyor.”
DİYABETLİ SAYISI 13 YILDA 2 KAT ARTTI
Türkiye’deki diyabetli hastalara ilişkin rakamlar konusunda bilgi veren Serder, “1997 yılında diyabet görülme oranı yüzde 7 iken bu rakam 2010 yılında yüzde 14’e kadar yükseldi. Bu artış sadece ülkemiz için değil tüm dünya için geçerli aslında. Yapılan araştırmalara göre; 1980 den bu yana dünyada diyabetli erişkin sayısında 2 kattan fazla artış yaşandı ve hastalığın görülme sıklığı yaklaşık 150 milyondan 350 milyona yükseldi. Bu artışın altında yatan en önemli nedenlerin başında ise sağlıksız modern yaşam koşulları ve kötü beslenme geliyor.” şeklinde konuştu.
Rüştü Serter, insan ömrünün uzamasının diyabetli hasta sayısını artırdığı bilgisini vererek, “2000 yılında dünyada 600 milyon olan 60 yaş üzeri nüfusun 2050 yılında 2 milyara ulaşması bekleniyor. Ülkemiz verilerine göre 1985 yılında 65 yaş üstü nüfus yüzde 4.2 iken 2008 yılında bu oran yüzde 7.1’e yükseldi. Diyabet sıklığındaki artışta göz ardı edilmemesi gereken bir başka daha neden var ki o da yaşam süresinin uzaması. Bunun nedeni ise diyabet oluşum sürecinde normalden fazla çalışarak diyabetin ortaya çıkmasını engellemeye çalışan pankreas hücrelerinin uzayan yaşam süresine ayak uyduramayarak pes etmesi.” ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz