Fenerbahçe'de Temmuz ayı olağan Divan Kurulu Toplantısı Faruk Ilgaz Tesisleri'nde yapıldı. Divan Kurulu başkanı Vefa Küçük'ün konuşmasıyla açılan toplantıda başkan Aziz Yıldırım konuşma yapmadı.
Vefa Küçük: Dünya saygı duymalıdır
Küçük, konuşmasında "7 Haziran'da yaptığım konuşmamda nelerden korktuğumu, bu ülkenin seçimle iş başına gelmiş partilerinin bir arada olması gerektiğini söylemiştim. Bu ülkeyi bölmek isteyenlerin, Güneydoğu'daki ayrılıkçılar ve destekçileri, diğerinin de Fethullah Gülen ve cemaati, demiştim Malesef haklı olduğum için hiç mutlu değilim. Bu darbenin önlenmesi herkes için örnek olmalıdır. Dünya bu örneği görüp Türk insanına, devletine, demokrasisine, varsa bir kinleri terk edip saygı duymalıdır." dedi.
Daha sonra toplantıda Yönetim Kurulu adına Faaliyet Raporunu okuyan Şekip Mosturoğlu da aynı konulara değindi ve çok daha sert bir konuşma yaptı.
Mosturoğlu şunları söyledi:
"Terörü lanetliyoruz"
Yine keder dolu bir gün. Dün gece Hakkari’de 8 kahraman vatan evladımızı, vatan savunmasında şehit verdik. Hepsine Allah’tan rahmet diliyoruz. Terörü bir kere daha lanetliyoruz.
"Milletin kurumlarını ele geçirdiler"
Malumunuz olduğu üzere 15 Temmuz günü ülkemizde asker kıyafeti giymiş teröristler tarafından demokratik parlamenter sistemimize karşı alçak bir kalkışma yaşanmıştır. Bu terörist grubun silahlı kalkışması, alçaklığın geldiği son noktadır. Ancak unutulmamalıdır ki bu planlı ve organize bir çalışmanın neticesidir. Bu süreç içinde yapılan algı operasyonları, kişilik linçlerini kumpas organizasyonları, bunların yandaş basın ayağı tarafından desteklenmiştir. Bu şekilde bu insafsız çete tarafından milletin kurumları ele geçirilmiş, çok değerli vatan sever vatan evlatları devlet erkinin dışına itilmiş, hürriyetlerinden mahrum bırakılmıştır.
"Sadece Fenerbahçe'yi ele geçiremediler"
Gözü dönmüş hainler, milletimizin canına kast etmiş, milletin parası ile alınan milli ordumuza ait silahlar ile vatandaşlarımızı katledip, gazi meclisimizi bombalamışlardır. Ancak milletimiz ilk andan itibaren devletimize, bağımsızlığımıza, özgürlüğümüze ve canımıza yönelen bu tehdide karşı destansı bir mücadeleye girişmiş ve neticede hainler amaçlarına ulaşamadan kalkışma hareketi bertaraf edilmiştir. Bu vesile ile bu destanı yazan milletimize şükranlarımızı sunuyor, şehit olanlara tanrıdan rahmet, yaralananlara ise acil şifalar diliyoruz. Keza bu kalkışma hareketine karşı son derece kararlı bir mücadele yürüten Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza, Meclis Başkanımıza, hainlere karşı milletimize göğsünü siper eden başta kahraman polis teşkilatımız olmak üzere tüm kamu görevlilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Kalkışmanın içinde olmayan ve milletinin tarafında olan askerlerimize de ayrıca şükranlarımızı sunuyoruz. Milletçe kenetlenmemiz hususunda her türlü desteği kayıtsız şartsız veren siyasi parti liderlerimize de ayrıca teşekkür ediyoruz. Bir kez daha ve yüksek sesle ve büyük bir gururla ifade etmek istiyoruz ki bu illegal yapının ele geçiremediği son kale Fenerbahçe Spor Kulübüdür. Fenerbahçe Spor Kulübü daima devletin yanında ve sadece milletinin emrindedir.
"FETÖ olduğunu gördük"
Devletimize karşı kalkışma cüretini gösteren bu terörist yapı camiamızın 3 temmuz 2011 tarihinden beri ölüm kalım mücadelesi verdiği FETÖ/PDY dir. Camiamız daha 3 temmuz gününün ilk saatlerinde şanlı kulübümüze saldıran bu yapının FETÖ/PDY olduğunu görmüş ve bu yapının en güçlü olduğu günlerde bile korkusuzca bu yapıyla kararlı ve korkusuz bir mücadele sürdürmüştür. O tarihlerde bu yapının yanında saf tutanların bu gün gerçek niyetleri ortaya çıkmıştır. Bu yapı ile saf tutanların basit bir özür ile bu işten ve sonuçlarından sıyrılmaları ise artık mümkün değildir.
"Ateşin üzerine benzin döktüler"
Bizler her vesile ile bu yapının baş yapıtı, 3 Temmuz kumpasına karşı mücadele ederken, ebedi dostlukları unutup sportif rekabet uğruna bunlara destek olanlar, UEFA’yı faks yağmuruna tutanlar, Fenerbahçe Spor Kulübünü UEFA’ya şikâyet edenler, yanan ateşi söndürmek yerine üzerine benzin dökenler, kişisel ikballeri için bu yapının faaliyetine destek olanlar da en az bu illegal yapı kadar sorumludur. Bunun yanı sıra bugün geri vitese geçerek taraf değiştiren spor medyasındaki illegal yapı mensupları ile sadece kendi reytingleri uğruna bu yapının değirmenine su taşıyan spor medyası mensupları da aynı şekilde sorumludur. Ayrıca Fenerbahçe Spor Kulübünde kişisel geleceğini gören ve Aziz Yıldırım’ı yok olması ile Fenerbahçe Spor Kulübünde iktidar olma niyetinde olan işbirlikçiler de en az bu yapının mensupları kadar sorumludur. Ayrıca Türkiye Futbol Federasyonun o tarihte görev yapmış, bu yapıya mensup olanlar ile şahsi bir takım sebeplerle bu yapıyla iş tutanlar da sorumludur.
Bu yapının baş yapıtı olan 3 temmuz kumpasını meşrulaştırmak için ellerinden geleni ardına koymayan, devletin en üst makamlarına ise bu yapı ile mücadele içinde imiş gibi görünenler de en az bu yapının mensupları kadar sorumludur.
"'Aldatıldım, kandırıldım' diyerek kurtaramayacaklar"
Spora da sirayet ettiği tarafımızca malum olan yapı, her yerden sökülüp atıldığı gibi bu alandan da sökülüp atılmalıdır. Geçmişten günümüze tüm kulüpler devletimiz tarafından incelenmelidir. Bu illegal yapının içlerine sirayet ettiği kulüpler belirlenmeli, bu illegal yapı ile olan mali trafikleri incelenmelidir. Bilinmelidir ki bu gün kendi gemilerini yüzdürmek için devletin yanında olduğunu söyleyen ve fakat bu yapı ile geçmişte en üst düzeyde iç içe olmuş, iş tutmuş iki yüzlüler fırsat aramaktadır. Bunlar buldukları ilk fırsatta bu yapıyla olan derin bağları ile geçmişte olduğu gibi çalışacak ve bu illegal yapının kendilerine geçmişte sağladığı olanakları kullanmaya devam edecektir. Bu nedenledir ki spor alanında hiç kimse 'Geçmişte hata yaptım, hakkınızı helal edin aldatılmışım, kanmışım' diyerek bu işten kendisini kurtaramamalıdır.
"Gün bizim için hesap sorma, onlar için hesap verme günüdür"
Geçmişte bu yapı, kulübümüzün canına kast ederken bunlara toz kondurmayıp, camiamızın karşısında bunlarla birlikte olan yukarıda sıraladığım sorumluların bu gün özür dilemesinin de bizim için hiçbir önemi yoktur. Gün bunlar için hesap verme, Fenerbahçe Spor Kulübü için ise hesap sorma vaktidir.
"Onlarca kişi tutuklandı, onlarcası ise firarda"
Değerli Fenerbahçeliler, 15 temmuz tarihinden önce İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından 3 temmuz kumpasına ilişkin bir soruşturma başlatılmış olup, bu soruşturma kapsamında 50 yakın kişi tutuklanmıştır. Onlarca kişi ise firarda olup, haklarında mahkeme tarafından yakalama kararı çıkarılmıştır. Bu kumpasın medya ve federasyon ayağı için ise Cumhuriyet Savcılığına ek dilekçeler verilmiş olup, bunlar hakkında da işlem yapılması beklentimizdir. Bu vesile ile bu yürütülen soruşturmaya tüm boyutu ile kulüp ve camia olarak sınırsız bir destek vermeyi Çağlayan da ifade etmiş idim bir kez daha buradan tekrarlamak istiyorum.
"12 Mayıs'la ilgili suç duyurusunda bulunduk"
12 Mayıs hadisesi ile alakalı olarak da kulüp olarak suç duyurusunda bulunduğumuz yüksek malumlarınızdır. Bu soruşturmada da kısa bir süre sonra hareketlilik yaşanacak ve o tarihte de FETÖ/PDY mensubu emniyet mensupları tarafından taraftarlarımızın canına kast edilmiş olduğu gerçeği bir kez daha ortaya çıkacaktır.
"FETÖ polisleri..."
12 Mayıs hadisesi de var. Stadımızda taraftarlarımıza FETÖ polisleri tarafından gaddarca saldırıldı, taraftarlarımız gaz yedi, işkenceye maruz kaldı. O gün yaşananları biliyorsunuz. Suç duyurumuz yapıldı. Bu FETÖ çetesinin üyelerinin bir an önce tespit edilmesini göreceğimizi umuyorum.
Bu hususta söyleyeceklerimi bitirirken bir kere daha ve gururla ne mutlu ki Fenerbahçeliyiz diyorum