Yapılan araştırmalar savaş sonrasında erkek bebeklerin, stres zamanlarında ise kız bebeklerin doğum sayısının daha fazla olduğunu gösteriyor.
Tutulan istatistiklere göre ne kadar sık birlikte olursanız erkek ve stres zamanlarında birlikte olursanız kız bebek doğma ihtimali o kadar artıyor.
Cambridge Üniversitesi'nden profesörler, 300 yıllık verileri inceledikten sonra ortaya çıkardığı sonuçlar kulağa garip gelse de bu şekilde. Fransız tarihçi Louis Henry, devrim öncesindeki Fransız kadınlarının doğum oranlarını inceledi.
1838'den günümüze kadar olan erkek-kız bebek oranı incelendiğinde ortaya şaşırtıcı gerçekler çıkıyor.
Örneğin dünya savaşlarının sonlarına denk gelen 1919 ve 1944 yıllarında erkek bebek doğum oranlarında ciddi artışlar yaşandığı kaydedilmiş.
Bu konuyla ilgili en mantıklı açıklamanın hormonlarla ilgili olduğu dile getiriliyor. Fetüsün cinsiyeti ebeveynlerin hormon seviyesine göre değişiklik gösteriyor. Mentrual dönemin ilk evrelerinde erkek bebeklerin doğma ihtimalinin daha fazla olması sebep gösteriliyor.
Savaş sonrasında uzun süre evden uzakta kalan erkeklerin döndükten sonra sık cinsel ilişkiye girdiği varsayılıyor. Bu dönemlerde kadınların menstrual döngülerinde nerede olduklarına pek dikkat edilmediği ancak muhtemelen başlarında oldukları düşünülüyor. Bu nedenle daha fazla erkek bebek dünyaya geldiği belirtiliyor.
Uzun süren stres dönemlerinde ise kız bebeklerin sayısında artış dikkat çekiyor. 2001 yılındaki İkiz Kuleler saldırısından sonra ve 1995'teki Japonya depreminden sonra kız bebek sayısında ciddi artışlar kaydedilmiş.