Seksi olmak için açmaya gerek yok

Krause: Bir kadın dekolte giydiğinde, göğüsler çenede olduğu zaman kendini çok seksi sanıyor. Ama o seksi olmuyor; bir seks objesi oluyor.

Hayatımıza önce Türkiye güzeli ve manken olarak giren ardından şarkıcı, oyuncu ve son olarak da sunucu olan Asuman Krause, evlenmeyi düşünmediğini ve daha yapacak çok işi olduğunu söylüyor. Krause, annnesinin o küçükken hep; "Çok güzel kadındım. İsteseydim şunu da yapardım" dediğini ve bunun kendisini psikolojik olarak etkilediğini söylüyor. Krause, "Ben önce istediğim herşeyi yapmaya, annem gibi olmamaya taa küçükken karar verdim" diyor.

[

ASUMAN KRAUSE (FOTO GALERİ)](http://birbak.mynet.com/galeri/asuman-krause/2922/66295)

-Sunuculuğunu yaptığınız yarışma nedeniyle iki yıldır Arjantin"e gidip geliyorsunuz. Orada kendinizi daha rahat mı hissediyorsunuz?
Uzun bir dönem orada takılınca Arjantinli gibi oldum, işin keyfini alıyorum. Eğer "Annemi, arkadaşlarımı, İstanbul"u özledim" dersen bu, işine de yansır. Çok küçük yaşlardan beri yalnız kaldığım ve sıkça seyahat ettiğim için ben de öyle bir durum yok. Bir de 15 yaşında değilim ki, profesyonelim.

-Oradaki Asuman"ın buradaki Asuman"dan farkı ne?
Her ne kadar "Türkiye'de de rahatım" desem de kendimi kısıtlıyorum esasen; her yere ya da bara gitmiyorum. Burada bara ya da diskoya da gitmekteki amaç eğlenmek değil zaten; birbirini kesmek ve gösteriş. Bizim düşündüğümüzden, yaptığımızdan evvel ne giydiğimiz daha önemli. Bayılıyoruz insanları kostüme göre yargılamaya.

-Buradaki diğer ünlülere göre daha mı rahat bir insansınız?
Tabii ki öyleyim, zaten bu her halimden de belli oluyordur.

-Bir erkeğe bağlanmak kelimesi ne kadar yakın size?
Sence neden ben hala bu durumdayım; neden bekarım?

-Sizin kadar gözü kara bir kadının şu dünyada yapamayacağı ne var? Evlenip, çocuk yapmak mı; evlilik fobiniz olduğunu biliyorum çünkü.
Evlilik ve çocuk mu? Yaparım, en kralını yaparım. Fakat şu anda göze alamıyorum, çünkü çok hırslıyım, daha yapmak istediğim şeyler var. Ama problem şu ki; nereye kadar? Aslında dışardan çok da tın görünürüm ama öyle değil esasen. Sadece küçük şeyleri takıp da hayatı kendime zorlaştırmıyorum.

-Hiç içinizden "Şu adamla evlensem keşke" demediniz mi?
Evet, bir kere evlenmek istediğim bir adam oldu. Fakat o dönemde de aynı şey oldu, "Daha yapmak istediklerim var, erken" dedim. Evlilik önemli bir kurum; evlenirim olmazsa da ayrılırım yok bende. Bakın benim annem babam boşandı. Bu durum beni bilinçaltımda etkiledi tabii ki... Bir de annem hep; "Ben çok güzel kadındım. Eğer isteseydim şunu da yapardım, bunu da yapardım" der. Evlenemiyorsam bunun nedeni annemdir aslında. Beni psikolojik olarak etkiledi çünkü. Ben onun gibi

-İsteseydim..." diye başlayan bir cümle kurmak istemiyorum; kararlıyım bu konuda.

Canlandıracağım "Dadı" Gülben"e benzemez
Yıllar önce Fatih Aksoy bana "Seni görünce dadı dizini yeniden çekmek istiyorum" demişti. Şimdi hayata geçirmek istiyor ama henüz oturup konuşmadık. Burada benim baz aldığım şey, Gülben değil orjinal "Dadı Nany". Hiç"birisi kadar" olmak gibi bir derdim olmadı, kimsenin izinden gitmem.

Mesleğe manken olarak başlamak dezavantajım oldu
-Mankenliği neden bıraktınız?
Çünkü bir sahnede gidip gelmekten daha fazlası vardı bende. Askı olmak yetmiyordu bana. Şimdi mankenlikten çok daha fazla işe yarıyorum, tatmin oluyorum. Zaten annem manken olduğumda da şarkıcı olup göbek attığımda da inanamamıştı. Ailenin kalasıydım çünkü ben.

-Daha deneyimli isimler varken sunucu olarak da oyuncu olarak da neden sizi seçiyorlar?
İyi olduğum için olabilir mi? Bunu benim söylemem ne kadar doğru ama, kendimde gördüğüm fark şu; samimiyim, disiplinliyim. Çok yakın arkadaşım olan Mehmet Aslan hep: "Sen manken olarak başlamasaydın, direkt şarkıcı olsaydın kimse tek laf etmezdi" der. Ben aradan sıyrılmayı başardım ama şov dünyasına mankenlikle başlamak benim için dezavantaj oldu açıkçası.

-Şarkıcı, sunucu, oyuncu... Öncelik hangisinde?
Sunuculukta tam olarak kendim gibiyim, o yüzden birinci sırada sunuculuk var. Şarkı söylemeyi ise seviyorum ama zamanında Wipe Out"u çekmek için başka bir ülkeye gittim. Sonuçta ben istediğim zaman gene söylerim, o ses bende var. Şarkı söylemek keyfi olarak devam edecek.

Elmacık kemiklerim gerçek mi diye gelip elliyorlar
-Sizin farklı bir güzelliğiniz ve biraz maskülen bir seksiliğiniz var değil mi?
Ben öyle "güzel güzel" bir kadın değilim ama değişik bir kemik yapım var. Mesela, elmacık kemiklerimde ameliyat olup olmadığı hep merak edilir; hatta çocuklar gelip yanağıma dokunuyor gerçek mi diye. Evet bana hep "seksi" deniyor ama seksi olmak için bir şey yapmıyorum.

-Yani doğal bir seksapeliniz mi var?
Doğuştan böyleysem yapabileceğim bir şey yok. Bir kadın dekolte giydiğinde, göğüsler çenede olduğu zaman kendini çok seksi sanıyor. Ama o seksi olmuyor; bir seks objesi oluyor. Erkek de öyle düşünüyor. Oysa bir blue jean ve gömlekle daha seksi olunuyor. Seksilik başka birşey; mesela çok seksi bir çay içebilirsin. Giyim kuşamla ilgisi yok. Yarışmayı sunarken postal, şort, yırtık tişört giyiyorum; müthiş seksi bulunuyorum. Ama ona senin bir tavır, ruh katman lazım. Ruhen seksi olman lazım.

vatan