HDP'nin 24 Haziran'daki cumhurbaşkanlığı seçimi için aday gösterdiği, Edirne F Tipi Cezaevi'nde tutuklu Selahattin Demirtaş, adaylığıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Açıklamalarını avukatı aracıyla paylaşarak, "Bu koşullarda aday olmak benim tercihim değil" diyen HDP eski Eş Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Demirtaş, "Beni ve arkadaşlarımı, suçsuz ve haksız yere tutuklatanların yarattığı bir sonuçtur bu. Ancak ben tutuklu da olsam halka karşı sorumluluğumu yerine getirmek için elimdeki her imkânı kullanırım. Aslında ben bir siyasi rehineyim, tutuklu falan değilim. Hakkımdaki suçlamaların tamamı konuşmalarımdan ibarettir. Bu bir hukuk rezaleti ve skandalıdır. Halkımız ve tabanımız bu skandalı kabul etmedikleri için benim ve siyasi rehine konumundaki diğer HDP’li ve DBP’li arkadaşlarımın halen onların iradesini temsil ettiğini göstermek için tabii ki seçimi kazanabilecek tek demokrat adayın da ben olduğuma inandıkları için beni önerdiler" dedi.
'HDP, YSK'DAN BAZI TALEPLERDE BULUNACAK'
Seçim kampanyasında gençlere ve kadınlara güvendiğini belirten Demirtaş, "Buradaki koşullar çok zor ve imkân adına hiçbir şey yok. Avukatlarım ve HDP, YSK’dan bazı taleplerde bulunacaklar yakın zamanda. TRT’den propaganda, mitinglere video konferans ile veya bizzat katılım gibi şeyler. Ama asıl kampanya öncüleri, genç arkadaşlarım ve kadınlar olacak" diye konuştu.
'2'NCİ TURA KALACAĞIM'
Seçimlerin 2'nci tura kalacağını vurgulayan Demirtaş, "Ben kesinlikle 2'nci tura kalacağım. Bu konuda çok iddialıyım. 2'nci turda da herkesin desteğini alacağımdan emin olabilirsiniz. Türkiye'nin aydınlık yarınları ve gerçek bir demokrasi için bütün ezilenlerin, yoksulların, ötekilerin, adalet arayanların temsili, benim şahsımda HDP’de gerçekleşecek. Seçimi biz kazanacağız. 2'nci turda herkes Demirtaş'ı görecek. Herkesin desteğini şimdiden bekliyorum. Ben saraya falan çıkmak için aday değilim. Seçilirsem Çankaya'da yürütürüm çalışmalarımı. Sarayı ne yapacağımızı da doğrudan halka sorarım. Sonuçta trilyonlarca para harcanarak yapılmış, dünyanın bu en lüks sarayını halkın yararına kullanıma açmanın formüllerini üreteceğiz. Edirne Cezaevi'nden Çankaya’ya giden en kestirme yol, halkın vicdanından geçiyor. Ben halka güveniyorum, inanıyorum. Seçimi biz kazanacağız" dedi.
CHP'Yİ ELEŞTİRDİ
Selahattin Demirtaş, seçim ittifakı ile ilgili değerlendirmede bulunurken CHP'yi eleştirdi. Demirtaş, şunları kaydetti:
"Bu noktada CHP'nin daha açık davranması, demokrasi, birlikte yaşam ve ortak gelecek için daha iyi sonuçlar çıkarabilirdi. Bu, sonuçta kendilerinin tercihi. Bizim meşruiyetimizin sınırlarını AKP’nin trolleri değil halk belirlemiştir. Kimse de bunu yok sayamaz. CHP kendi ilkeleriyle hareket etmek yerine AKP'nin yarattığı suni korkulara teslim olmayı tercih etti. Biz buna saygı duyarız ama yanlış bulduğumuzu da söyleriz. Kaldı ki, bizim ne şiddetle ve silahla ne de ülkenin bölünmesi projeleriyle asla ilişkimiz olmadığını ve olmayacağını herkes bugün daha net görürken, CHP'nin AKP trollerine göre hareket etmesi üzücüdür. Biz kendi işimize bakacağız."
'SİSTEMİ BAŞTAN SONA DEMOKRATİKLEŞTİRECEĞİZ'
Propaganda sürecinde 'en radikal demokrasi programı' ile sahaya ineceklerini belirten Demirtaş, şöyle dedi:
"Biz en radikal demokrasi programı ile sahaya ineceğiz. Tek adam rejimine karşı sadece parlamenter sistemi savunmak yeterli değildir. Bir defa, parlamenter sistem olacaksa, bu da eskisi gibi olmaz. Siyasi Partiler Yasası, TBMM İçtüzüğü, Seçim Yasası, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, gösteri ve örgütlenme hakkı gibi konularda en demokratik değişiklikleri yapıp sistemi baştan sona demokratikleştireceğiz. Belediye ve il genel meclislerini, sivil toplumu güçlendirip yetkilerini arttıracak, yargıyı tümüyle yürütmeden ayırıp tam bağımsız hale getireceğiz. Biz seçilirsek Cumhurbaşkanı eskisinden daha sembolik bir hale gelecek. Halkın ve ülkenin birliğini, dışarıda da devleti temsil edecek; fazla da yetkisi olmayacak."
'GÜL, ALENİ BİR ÇABA YÜRÜTEBİLİRDİ'
11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün adaylığı konusundaki tartışmalara da değinen Demirtaş, "Tartışmaları ve gelişmeleri ben de burada izledim. Bunlar doğal tartışmalardır. Ancak daha açık ve şeffaf yürümeliydi. Bu konuda çalışma yürütenler, meşru bir iş yaptıklarını unutarak gizliliği abarttılar ve çok dar bir alana sıkıştırıp, bu görüşmeleri yürüttüler. Zaten Sayın Gül de ortaklaşma olmadığını görerek aday olmayacağını açıkladı. Sayın Gül’ün kendisi ortaklaşma bekliyor idiyse, bu doğrultuda kendisi de aleni bir çaba yürütebilirdi. Yine de kendi tercihidir, bir şey diyemem. En son açıklamasında altını çizdiği kaygıları ve dikkat çektiği noktaları önemsiyorum. Hukukun üstünlüğü, barış ve adalet için bizler de yoğun çaba sarf ediyoruz. Sanırım toplum, seçim döneminde kendisinden bu yönlü açık bir tutum bekleyecektir. Aday olmamış olması, bu sorumluluğunu yerine getirmesi noktasında engel teşkil etmiyor nihayetinde" diye konuştu.
HDP'DEN ADAYILIK BAŞVURUSU
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ve milletvekilleri, eski Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş'ın 24 Haziran'da yapılacak Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimi'nde, cumhurbaşkanı adaylığı için Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) başvuruda bulundu.
Buldan, başvuru sonrası çıkışta yaptığı açıklamada, HDP olarak tüm milletvekillerinin mutabakatıyla Selahattin Demirtaş'ın cumhurbaşkanı adaylığı başvurusunu YSK'ye yaptıklarını belirtti.
Pervin Buldan, başvurunun sadece HDP milletvekillerinin değil, Türkiye'de barışa ve geleceğe dair umutları olan, demokrasiyi, eşitliği ve özgürlüğü isteyen herkesin başvurusu olduğunu savundu.
Demirtaş'ın 1,5 yıldır cezaevinde olduğunu, cumhurbaşkanlığı adaylığı kesinleştikten sonra serbest bırakılması gerektiğini ileri süren Buldan, diğer adayların seçim süresince yapacağı çalışmalar nasıl eşit ve özgür koşullarda olacaksa Demirtaş'ın da eşit şartlarda bu süreci tamamlaması gerektiğini söyledi.
Buldan, Demirtaş'ın adaylığının Türkiye'nin demokrasisi, barışı, geleceği açısından büyük önem taşıdığını, 50 milyon seçmenin oyuna talip olduklarını dile getirdi.
"CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti'nin kurduğu ittifakta HDP'nin yer almadığı" hatırlatılarak değerlendirmesi sorulan Buldan, ittifakların HDP'nin dışında yapılmasının Türkiye'nin demokrasisi açısından büyük bir "ayıp olduğunu" savundu.
Her iki ittifakın da bir sağ ittifakı olduğunu ileri süren Buldan, "Diğer partiler sağ tarafta birleştiler, şu anda Türkiye'nin geleceği olan sol taraf, sol muhalefet HDP'dir." ifadesini kullandı.
İttifakların daha demokratik şekilde yapılması gerektiğini kaydeden Buldan, "HDP, bunların dışında tutuldu ama biz halkımıza, Türkiye halklarına, kadınlara, gençlere güveniyoruz ve HDP'yi baraj altında bırakmaya çalışan partiler, 24 Haziran akşamı bu utançla yüz yüze kalacaklar." iddiasını dile getirdi.
Buldan, bir başka soru üzerine, adaylığı kesinleştikten sonra Demirtaş'ın serbest kalması için gerekli süreci işleteceklerini söyledi.