Bursaspor Sportif Direktörü Selçuk Erdoğan, takımın son durumu ve koronavirüs salgının oluşturduğu sürece dair Demirören Haber Ajansı’na (DHA) özel açıklamalarda bulundu.
Koronavirüs salgınının ortaya çıkmasının ardından hemen harekete geçtiklerini belirten Erdoğan, tesislerinde gerekli önlemleri aldıklarını söyledi. Oyuncularla sürekli temas halinde olduklarını söyleyen Erdoğan, "Antrenman programları ile fiziksel melekeleri korumak ne kadar değerli ise, psikolojik olarak da oyunda kalmak bir o kadar kıymetli. Tesislerimizi 15 gündür kapattık, oyuncularla gerekli antrenman ekipmanlarını paylaştık ve elimizden geldiğinde hep birlikte ihtiyaç sahiplerine katkı sağlamaya çalışıyoruz. Ortak akıl, bilim ve birliktelik ile bu süreci aşacağımıza inanıyorum" diye konuştu.
Sezona ‘şampiyonluk’ parolası ile başladıklarını ve bu yolda da güçlü adımlarla ilerlediklerini kaydeden Erdoğan, liglerin ertelenmesinin ardından yaşanan süreci ise yakından takip ettiklerini dile getirdi. Profesyonel liglerin ortalama yüzde 85’lik bir kısmının tamamlandığını vurgulayan Erdoğan, "Galibiyetin, beraberliğin hatta averajın kaderi belirlediği bir ortamda, şu an için liglerin son puan tablolarıyla tescil edilmesi futbolun ruhuna ve doğasına aykırı olacaktır. Bunun için Mayıs ayının ortasını beklemek gerekiyor. Mayıs ayının ortalarına doğru, yaşanmışlıklarla ve son durumla beraber nihai kararı vermek mantıklı görünüyor. Esasen tescil durumu bu süreçten sonra değerlendirilmeli. Nitekim Mayıs ayının ortasından sonra futbolun paydaşlarının başlama düdüğü için sağlıklı bir şekilde bir araya gelebileceğini sanmıyorum. Bu açıdan yaşananlar göz önünde bulundurulduğunda ligler Mayıs ayında tescil edilmeli. Açıkçası kimsenin futbolu düşünecek takati kalmamış durumda" ifadelerini kullandı.
Oyuncuların evlerinde çalışmalarına devam ettiğini belirten Erdoğan, yönetim ve teknik heyet ile birlikte uyum içerisinde çalışmaların sürdüğünü vurguladı. Sağlığın en önem verdiklerini konu olduğunun altını çizen Erdoğan, "Virüs evrensel bir hale geldi ve alan, zaman, kişi kavramı tanımıyor. Bundan dolayı devletin ve bilim insanlarının önerilerini kusursuz bir şekilde, futbol yoluyla da insanlara aktarmanın daha etkili olacağı kanısındayım. Sonuçta toplumdaki herkes potansiyel salgın hastası konumunda. Bu mesajlar da akıcı ve kalıcı şekilde kulüpler, başkanlar, teknik direktörler ya da oyuncular üzerinden verilebilir. Eğer bireysel ve toplumsal olarak önlemler alınmaz ise,sürecin orta ve uzun vadede çok önemli sorunlar yaratmasından çekiniyorum. En az kayıpla bu üzücü günleri aşmak için toplumsal aklımızı ve gücümüzü ortaya koymalıyız" şeklinde konuştu.
Bu sezonun geri kalan bölümüne dair şu an için bir belirsizlik sürecinin olduğunu vurgulayan 29 yaşındaki sportif direktör, UEFA’nın federasyonlarla yaptığı görüşmelere de değinerek, "Şu sıralar insanın sınırlarını bilinmezlik kadar zorlayan başka bir durum var mıdır kestiremiyorum. UEFA da liglerin oynanması için ülke federasyonlarına karşı öneride bulunuyor fakat bu salgın evrensel etki gösterdiği kadar sonuçları ulusal. Kısacası yerel ligleri benzer tarihlere bağlayıp başlatmak mümkün değil. Futbol alan, zaman ve kişi olarak geniş bir etki yüzeyinde sergileniyor artık. İnsanları güzel oyun için kısa ve orta vadede bir araya getirmek ise çok aklı selim değil" açıklamalarında bulundu.
(DHA)