Selçuk İnan, Galatasaray Dergisi'nin haziran ayı sayısındaki röportajında, sarı-kırmızılı takımdan 4 yıl önce teklif geldiğini belirterek, "Belki en iyi teklif değildi ama bir tercih yapmam gerekti. Yüreğime sordum, 'Galatasaray'a git' dedi. Bakıyorum tam yedi kupa kaldırmışım. Yüreğimin sesini dinledim diye her gün teşekkür ediyorum kendime" ifadelerini kullandı.
Galatasaray'da bu kadar fazla kupa kaldırmayı düşünmediğini ama en azından iki şampiyonluk kazanabileceğini umduğunu kaydeden Selçuk İnan, "Bunun bana yeteceğini düşünüyordum ama Allah bana üç tane şampiyonluk yaşattı ve toplamda yedi tane kupayı kazanmayı nasip etti" değerlendirmesinde bulundu.
Transferi sırasında durumda olduğunu, tercih edilen değil tercih eden konumunda bulunduğunu belirten Selçuk, şöyle devam etti:
"Çocukluğumdan beri Galatasaraylıyım. Galatasaray, benim içimde bir sevda. Galatasaray'ı o kadar çok seviyorum ki, bu zamana kadar kazandığım parayı başka takımlarda ilk senemde de kazanabilirdim. Galatasaray'a bir söz vermiştim ve Galatasaray'da oynamak istiyordum. Galatasaray yeniden kurulan bir takımdı ve bu işi en iyi yapan Fatih hoca ile yola çıktı. Bu takımın oluşumunda Fatih Terim'in büyük bir payı vardır."
Son şampiyonluk
Sezon sonuna doğru birçok insanın Galatasaray'a şans vermediğini belirten Selçuk İnan, " Biz şampiyon olacağımıza inanıyorduk. Eğer istersek her maçı kazanabileceğimizi biliyorduk" diye görüş belirtti.
En önemli sorunlarının gol yemek üzerine olduğunu kaydeden Selçuk, "Önce onu konuşmaya başladık ve bu sorunu gidermeye çalıştık. Onu giderdikten sonra skoru bulabileceğimizi biliyorduk" dedi.
Burak Yılmaz'ın transferi
Selçuk İnan, Galatasaray'a transfer olmadan önce Rusya'ya gitmek üzere olan Burak Yılmaz'ı Fatih Terim'in istemesi üzerine telefonla aradığını ve imza aşamasında "Çık odadan 'Fatih hoca kesinlikle imza atmasın' diyor" dediğini belirtti.
Burak Yılmaz'ın o dönem Rusya'ya gitmek istemediğini, Trabzonspor ile de problemleri olduğunu dile getiren Selçuk, şunları kaydetti:
"Buna benzer sıkıntılar vardı ama onu da etkilemek istememiştim. Ta ki takımın sezon başı kampına katılana kadar. Fatih hoca beni gördü. 'Burak ne yaptı?' dedi. Ben de, 'hocam şu anda imza atıyor, Rusya'da' dedim. 'O zaman ara, atmasın' dedi. Ben de koşa koşa odaya gittim ve Burak'ı aradım. Fatih hoca 'kesinlikle imza atmasın, onu almamız lazım, ona ihtiyacımız var' diyor, dedim. O 1-2 saati unutamam. Burak imza atmadı. Sezon sonunda Burak da 'iyi ki aramışsın' dedi."