Selçuk Üniversitesi (SÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Polikliniğinde şizofreni hastalarının yakınlarına her ayın sonunda “Şizofreni ve Şizofreni Hasta Yakını Olmak” konulu eğitim verilecek.
Hastalara en büyük desteğin aileden geldiğini söyleyen Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Asena Akdemir, bunun yanında akraba, arkadaş, komşu ve sosyal yardım kurumlarının desteğinin göz ardı edilemeyeceğini ifade etti. Şizofrenlerin yakınlarına, bakım ve onlarla beraber yaşama sorununa nasıl yaklaşabilecekleri konusunda uzman ekip tarafından bilgi verilmesinin hastaların tedaviye uyum ve devamı konusunda faydalı olduğunu belirten Prof. Dr. Akdemir, “Bu hastalıkta ilaç tedavileri önemli ancak hastalığı tamamıyla iyileştirmiyor. Diğer tıbbi rahatsızlıklar gibi şizofreni olan kişilerin de daha sağlıklı olmaları ve daha iyi işlev görebilmeleri için desteğe ve anlayışa ihtiyaçları var. Hastalık belirtileri ilaçla kontrol altına alınmış olanların, eskiden sahip oldukları becerileri yeniden kazanmak, yeni beceriler geliştirmek ve hastalıkla başa çıkmayı öğrenmek için bireysel ve sosyal programlar yardımcı olabilir. Biz de bunun bilinciyle hasta yakınlarına düzenli olarak eğitimler vereceğiz” dedi.
Şizofreninin dünyada yüz kişiden birini etkileyen bir hastalık olduğunu ifade eden Prof. Dr. Akdemir, “Bu hayatın her kesiminden kişileri etkiler ve kadın ve erkekte eşit olmak üzere genellikle 15 ve 30 yaşları arasındaki gençleri yakalar. Tıbbi araştırmacılar kesin tanımlamalardan kaçınsalar da, veriler her gün daha da artarak beyin işlevinde hastalarda genelde gerçekle hayal dünyasını ayırt edememe, mantıksal düşünme yeteneği kaybı, normal duygusal tepkiler verememe ve toplumsal kurallara uyamama görülür. Aynı zamanda hatırlama ve normal konuşma yeteneği genelde kaybolur” şeklinde konuştu.
BAZI DURUMLARDA SOSYAL DESTEK İHTİYACI ARTIYOR
Bazı durumlarda şizofreni hastalarının sosyal destek ihtiyacının arttığını belirten Prof. Dr. Akdemir, “Tedavi olmak istemeyen ve tedavi olmayı reddeden hastaları doktora gitmeye razı etmek gerekir. Hastalığın doğası gereği başlangıçta hastalar hasta olduklarını kabul etmeyebilirler. Bazen de hastalar kendilerine veya çevreye zarar verecek ölçüde saldırgan olabilirler. Tanının erken dönemde konup, tedavinin erken başlanması tedavide başarı şansını artırmaktadır. Tedavi olmayan hastaların kendine bakımı azalmakta, sosyal uyumu bozulmakta, yalnız başına kaldığında çoğu kendi bakımını üstlenemez hale gelmektedir” dedi.
İyileşmiş hastalarda hastalığın tekrarlanması durumunda belirtilerin ortaya çıkışının hasta yakınları tarafından gözlenebildiğini vurgulayan Prof. Dr. Akdemir, şunları dile getirdi:
“Bu durumu fark edip tedaviye erken başlamak hastalığın kısa sürede kontrol altına alınmasını kolaylaştırır. Hastanın daha önce faydalandığı ilaçları kaydetmek ve yeni atakta bunu doktora iletmek, günlük hayatta ortaya çıkan değişimleri aktarmak, doktorun tedavi planı yapmasında oldukça faydalıdır.”
Şizofreni yakınlarının, bu eğitim hakkında bilgi alabilmek için 224 44 11 numaralı telefonu aramaları gerektiği belirtildi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz