Selin Sayek Böke: Kaybettiğimiz Canlarımızın Bu Yurtta Olmaları Yasal Değildi

Aliye ULUSOY/ANKARA (DHA)-CUMHURİYET Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, Genel Merkez'de yapılan toplantı sonrasında MYK

Aliye ULUSOY/ANKARA (DHA)-CUMHURİYET Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, Genel Merkez'de yapılan toplantı sonrasında MYK gündemini değerlendirdi. Selin Sayek Böke, Adana Aladağ'da yaşanan yurt yangınına ilişkin," Orta öğrenim çağındaki çocuklar, özel yurtlarda kalamazlar. Bu yönde özel yurt açılmamasını sağlamak devletin en temel görevidir. Bu hükümetin yazdığı yönetmelik. Kaybettiğimiz canlarımızın Aladağ'da bu yurtta olmaları yasal değildi. Oysa bizim bir Milli Eğitim Bakanlığı'mız var. Adı var ama kendisi hiç yok" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, MYK toplantısı sonrası basın toplantısı düzenlendi. Selin Sayek Böke'nin açıklamaları şu şekilde:" Yine çok büyük bir acının yaşandığı bir günde beraberiz. Dün gece hepimizin yüreği yandı. Dün kaybettiğimiz ana kuzularına Allah'tan rahmet diliyoruz. Hepimiz bu sabah kendi çocuklarımızın gözüne bakarken utandığımız bir sabaha uyandık. Güzel çocuklarımızın annelerine babalarına kardeşlerine ve ailelerine sabır diliyoruz. Anne kuzuları çocuklarımızın katliamlarla kaybedildiği günler yaşıyor olmanın ağırlığını hissediyor kalbimiz bugün. Çocuklarımızın ihmalle değil, göz göre göre öldüğü bir Türkiye'de yaşamanın acısını ve bir yanda da isyanını hissediyoruz. Hepimiz çocuklarımız için daha aydınlık bir gelecek hayal ediyoruz. Kız çocukları eğitim alsın diye, onları bütün zorlukları aşarak ve yoklukları aşarak, bu yurtlara göndermiş olan sevgili anneler babalarda bunu istiyorlar. Daha aydınlık bir gelecek ve o geleceği yaşayacakları can güvenliği. Biz siyasetçilere çok büyük bir sorumluluk düşüyor. Çocuklarımızın bu aydınlık uğruna gittikleri yurtların birer can tuzağına dönüşmesine engel olmak. Özellikle biz siyasetçiler, sadece başsağlığı dilemekle yetinemeyiz. Bize bunu siyasete alet etmeyin diyorlar. Evet hiç bir acı siyasete alet edilemez. Siyaset yeni acıların yaşanmasına engel olmakla yükümlüdür. Konya'dan Ensar'a şimdi Adana'ya siyasetin sorumluluğunu göz ardı eden yaklaşım yarın yeni katliamların yaşanmasının önüne geçemez. Hiç kimse bizden, çocuklarımızın denetimsiz, iktidardan torpilli, yasal olmayan yurtlar elinde ölürken susmamızı beklemesin. "

Reklam
Reklam

"EĞİTİMİ BİR CEMAATE TESLİM ETMİŞ, YURTLARI BAŞKA BİR CEMAATE TESLİM ETMİŞ"
Selin Sayek Böke, Orta öğrenim çağındaki çocukların yönetmelik gereği özel yurtlarda kalamayacağını belirtti. Böke konuşmasını şöyle sürdürdü:" Aladağ'da maalesef bir Türkiye gerçeği yaşandı. Var olan devlet yurdunun bir kaç yıl önce, devlet tarafından yıkıldığını öğrendik. Yerine yenisini yapmayan devlet, çocuklarına daha iyi bir gelecek arayan anne babaları ve pırlanta gibi çocuklarını özel yurtlara mahkum etti. Oysa ortada bir yönetmelik var. Yönetmelik açıkça söylüyor. Orta öğrenim çağındaki çocuklar, özel yurtlarda kalamazlar. Bu yönde özel yurt açılmamasını sağlamak devletin en temel görevidir. Bu hükümetin yazdığı yönetmelik. Kaybettiğimiz canlarımızın Aladağ'da bu yurtta olmaları yasal değildi. Oysa bizim bir Milli Eğitim Bakanlığı'mız var. Adı var ama kendisi hiç yok. Eğitimi bir cemaate teslim etmiş, yurtları başka bir cemaate teslim etmiş, açık bir siyasi tercih ortaya koyuyor. Ben ne eğitimle ne de bunun milli olmasıyla ilgilenmeyeceğim diyor. Çocuklarımızı teslim ettiğimiz tüm yurtların belli standartlarda olması gerekiyor. Ahşap olmamaları gerekiyor, halı ile kaplı olmamaları gerekiyor. Yangın merdivenleri gerekiyor. Yangın merdivenlerinin kapılarının açık olması gerekiyor. Çünkü her şeyden önce çocuklarımızın yaşaması gerekiyor. Bu şartların sağlanmasının da denetimle garanti altına alınması gerekiyor. Ama maalesef bu denetim de olmuyor. Bu yaşadığımız bir ihmal değil, kader hiç değil. Maalesef bu yaşadığımız siyasi tercihlerin bir sonucu."
" DEVLETİN YAPMADIĞI DENETİMİ, GELİN BİZ BERABER YAPALIM"
CHP Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, "Devletin yapmadığı bu denetimi, mutlaka bir sivil denetimle gerçekleştireceğiz" dedi. Böke, "Bütün bu acılarla beraber, şu soruları sormak ihtiyacı duyuyoruz, Türkiye'de daha kaç çocuğumuz bu risklerin olduğu yurtlara mahkum edilmiş durumda ? Bugün Türkiye'de kaç yurda yönetmeliğe uymamasına rağmen siyaseten ruhsat verildi? Türkiye'de kaç yurt yönetmelikle belirlenen standartlara uygun değilken, denetlenmeyerek çocuklarımızın içinde yaşamasın imkan veriliyor? Bugün kaç yurtta denetim yapılmıyor? Ve yapılmıyorsa neden yapılmıyor? 8 yıl önce Konya'da çöken bir yurtta 18 kız çocuğumuzu kaybetmiştik. Bize bu acılar sürekli yaşatılıyor. Eğer o gün yaşanan katliamın hesabı hukuk önünde sorulmuş olsaydı, bugün biz belki bu acıyı yeniden Aladağ'da yaşamıyor olurduk. İşte bu yüzden biz bugün bu acıları yaşayan ve hukuk arayacak olan tüm acılı ailelerin yanında Cumhuriyet Halk Partisi olarak bütün desteğimizle olacağız. Buradan bütün çocuklarımıza ,Türkiye'nin gözleri ışıldayan bütün çocuklarına , başka bir gelecek hayal eden bütün gençlerine, o gelecek için varını yoğunu ortaya koyan bütün ailelere açık bir çağrıda bulunmak istiyoruz. Bize ulaşın. Devletin yapmadığı denetimi, gelin biz beraber yapalım. Siz bize şartlara uymayan koşulları iletin, isminize ihtiyacımız yok, sadece bu uygunsuz şartların nerede olduğunu söyleyin, biz Cumhuriyet Halk Partisi'nin bütün milletvekilleri, devletin yapmadığı bu denetimi, mutlaka bir sivil denetimle gerçekleştireceğiz. Biz Türkiye'nin hiç bir çocuğunun, yanarak ölmesine izin vermeyeceğiz" diye konuştu.

Reklam
Reklam

"NASIL BİR KRİZİN EŞİĞİNDE OLDUĞUMUZU KENDİSİ KENDİ SÖZLERİYLE İFADE ETMİŞ OLDU"

Selin Sayek Böke, otomotiv sektörüne getirilen ÖTV zammını değerlendirdi. Böke, " Dolar bozdurmakla mesele çözülür mü? Dolar bozdurun diyen hükümet, esasında piyasada nasıl bir sıkışıklık olduğunun da itirafını yapmış oldu. Nasıl bir krizin eşiğinde olduğumuzu kendisi kendi sözleriyle ifade etmiş oldu. Bu durumu çözmek bir yana sadece bu çağrısıyla, paniği arttırmış oldu. Oysa bir hükümete düşen en temel görev, var olan sorunları tespit etmek ve bunları çözmektir. Kimde dolar var ki bozdursun. Ayakkabı kutularına dolduranlar, daha bundan bir kaç sene önceydi, aman ha hemen onları bozduralım demişlerdi. Arada bir açık varsa doları kimin bozdurabileceği gerçeği çok açık bir şekilde karşımızda duruyor. Türkiye ekonomisinin zaten daralan bir dönemde, büyümesine katkıda bulunan nadir sektörlerden biri olan otomotiv sektörüne ÖTV getiriyor. Sorun olan yerde çözüm üretmiyor, sorun yaşanmayan yerde, soruna yol açacak vergilerle uğraşıyor. Getirilen ÖTV zammı hükümetin ambalajladığı gibi sadece lüks araçları kapsamıyor. Orta düzey dediğimiz ve genellikle ücretlilerin, memurların, işçilerin, yani bizlerin hepimizin aldığı araçları da kapsıyor. Söylendiği gibi bir vergi adaleti sağlanacaksa, o zaman yapılması gereken şudur, lüks araçlardan vergiyi arttırarak sağlayacağınız vergi adaletini, orta sınıf araçlarda vergiyi düşürerek sağlamalısınız. Lüks araçlardan elde edeceğiniz yeni vergi gelirini, bu araçları alamayan orta sınıfları almak zorunda kalan memurunuza vergi indirimi olarak yansıtacaksınız" dedi.

Reklam
Reklam

"MESELENİN ERDOĞAN'IN KENDİ GELECEĞİ OLDUĞU ÇOK AŞİKAR"
Selin Sayek Böke, "Cumhurbaşkanı Suriye ile savaşa neden girdiğimizi açıkladı. IŞİD ile mücadeleye girmemişiz. PKK ile mücadeleye girmemişiz" diye konuştu. Böke konuşmasını şöyle sürdürdü:" Meğerse biz Suriye'ye Suriye devletiyle savaşmak için girmişiz. Meselenin Erdoğan'ın kendi geleceği olduğu çok aşikar. Bu Erdoğan'ın savaşıdır. Biz çocuklarımızın Erdoğan'ın savaşı için ölmesini istemiyoruz. Mesele terörle mücadele değilmiş. Her şeyden önce bir kere 2 askerimizin akıbeti ile ilgili bu hükümetten acil bir açıklama bekliyoruz. TBMM size Suriye devletiyle savaşa girmek için izin verilmedi. Türkiye'nin sınır güvenliğinin sağlanması için yetki verildi. Terör örgütleriyle mücadele edilsin diye verildi."

FOTOĞRAFLAR

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: