Medikal Estetik Hekimi Dr. Seran Göçer, selülit ve bölgesel zayıflamada son trend; tripolar radyofrekans hakkında tüm merak edilenleri bizler için açıkladı. Sağlıklı bir vücut aynı zamanda fit, sıkı ve estetik de olmalı. Aslında hepimiz kabul ediyoruz ki bu görünüm bir bütün ve imrenilen selülitsiz bacaklar için biraz da fedakarlık etmek gerekiyor. Kilonuz fazla olmasa da selülitleriniz olabilir, bu durumda sıkı ve selülitsiz bacaklara sahip olmak için mutlaka bazı medikal estetik destekler almalısınız hem de düzenli olarak...
TEDAVİNİN İLK BASAMAĞI YEDİKLERİMİZDİR
Yapacaklarınızın başında elbetteki sağlıklı beslenme geliyor. Tedavinin ilk basamağı yediklerimizdir. Ancak bölgesel kilo ve selülit sorununda tek başına diyet yeterli olmuyor. Kilolarını veren ve destek yöntemlerle bölgesel kilolarından kurtulan kişilerin birçoğu kilo koruma programını uygulayamıyor ve yeniden kilo alıyor.
KİLOYU KORUMAK VERMEKTEN DAHA ÖNEMLİ
İşte bunun asıl nedeni; aceleye getirilen ve yanlış yapılan diyetler. Kiloyu korumak, kiloyu vermekten daha önemli. Bu yüzden kısa sürede kilo verdiren diyetler yerine, bakış açımızı geçici olmayan kalıcı beslenme alışkanlıkları olarak değiştirmeliyiz.
Önemli bir miktar kilo vermeniz gerekiyorsa geç kalmamak için mutlaka kış aylarında programa başlamalısınız. Böylece yaz aylarına yaklaştıkça panikle yanlış yollara başvurmazsınız. Sağlıklı beslenme programında dikkat edilmesi gereken en önemli şey miktar kontrolüdür. Kuralınız doğru olanı kontrollü tüketmek olsun.
TUZDAN UZAK DURUN
Selülit oluşumuna engel olmak için özellikle tuz ve rafine şekerden uzak durun. Şayet bölgesel kiloya ve selülite sahip kişilerde medikal estetik destek programları ile değil de sadece diyet programları ile kilolar verilmişse, problemli bölgelerden daha az kilo kaybediliyor demektir.
Böyle bir durumda tekrar kilo alındığın da ise; sorunlu bölgelerin daha fazla kilo aldığı görülür. Bunun nedeni bölgelerdeki kan dolaşımının yavaş ve kilo alma yatkınlığının fazla olmasıdır. Sonuç olarak sık yapılan diyetler aslında sorunlu bölgelerin büyümesi anlamına gelir.
Örnek verecek olursak; 5 kiloyu birkaç kez alıp verdiniz ve yine eski kilonuza döndünüz. Bu durumda basenlerinizde ya da göbeğinizde başladığınız noktaya göre daha fazla yağ var malesef. Kilo vermenize rağmen göbeğinizi büyütmek istemiyorsanız size özel bölgesel kilo tedavisi uygulamasını programınıza eklemelisiniz.
KOMBİNE TERAPİDE İKİNCİ ADIM: EGZERSİZ
Sıkı bacaklar için kombine terapide ikinci adım ise egzersiz. Ancak bunu yapamayanlar için ya da 40 yaş sonrası programa eklenmesi gereken biyostimülasyon ama biyostimülasyon başka bir yazının konusu.
SELÜLİTSİZ VE SIKI BACAKLAR İÇİN
Selülitsiz ve sıkı bacaklar için üçüncü basamak ise; tripolar radyofrekans. Bu sayıda, selülitsiz ve gergin bacaklara sahip olmak için sizlere anlatmak istediğim medikal estetik destek: trilipo radyofrekans terapisi.
Sıkı ve gergin bacaklar için; özellikle 40 yaş sonrası diyet ve egzersiz yeterli olmuyor. Bu aşamadan sonra ya da daha erken yaşlarda eğer zayıflama aşamasında iseniz cildinizde gevşeme ve dalgalanma olmaması için; tedavinize eklemeniz gereken işlem halk arasında ütüleme diye bilinen tripolar radyofrekansdır. Trilipo uygulamaları, invaziv olmayan vücut şekillendirme ,cilt sıkılaştırma ve selülit tedavisi amaçlı kullanılan yeni ve gelişmiş çözümlerdir.
SEANS ARALIKLARI NE KADAR SÜRÜYOR?
Bacaklardaki değişiklik ilk uygulamadan sonra görülmeye başlanır ancak anlamlı değişimi görebilmek için en az 6 seansa ihtiyaç var. Seanslar bir hafta aralıklarla yapılır ve her seans alanın büyüklüğüne göre 10-20 dakika arasında değişir. Bu tedavide elbetteki yukarda konuştuğumuz beslenme ve egzersiz kurallarına dikkat ederseniz terapinin başarısı artacaktır. Radyofrekans uygulamamaları son yılllarda özellikle cilt dokusunun daha gergin ve pürüzsüz görünümü için çok kullanılır oldu.
Bu yüzden halk arasında ütüleme olarak da adlandırılıyor. Bu uygulama şekline dinamik kas aktivasyonunun da eklenmesi ile kas toparlama ve sıkılaşma etkisi de eklenmiş oldu. Radyofrekans tüm deri tiplerinde uygulanabilir. Uygulama kısa sürer, hasta açısından bırakın acı vermeyi oldukça konforludur.
GÜNLÜK HAYATA ANINDA DÖNÜŞ
Uygulamanın hemen sonrasında da günlük yaşam aktivitelerine geri dönülebilir. Spor aktivitelerine herhangi bir kısıtlama getirmez. Radyofrekans; yüksek frekans elektrik enerjisi kullanılarak elde edilen ısı kontrollü zayıflama ve şekillenme yöntemidir. Radyofrekans enerjisi ile istenilen bölge de ısı cildin alt katmanında 40-42 dereceye kadar artırılır.
Ciltte yeni kollojen sentezi tetiklenir, yağ hücrelerindeki depo yağların yakılması hızlandırılır. Dolayısıyla; radyofrekans, selülit, bölgesel yağlanma ve yüz-vücut bölgesindeki sarkma problemlerine karşı kullanılan bir tedavi yöntemidir. Amaç, ısıtılan (tedavi edilen bölge) bölgenin ısısını 41-42 C dereceye çıkartmaktır (normalde vücut ısısı 36-37 derecedir). Cilt ısısı bu noktaya geldiğinde, cilt altı bölgedeki ısı 50-55 dereceye tekabül eder. Bu ısı vücuda herhangi bir tahribat ya da zarar vermez. Ancak kollojen doku sentezi artar ve gevşeyen cilt sıkılaşır.
UYGULAMA ALANLARI
Radyofrekans uygulaması sırasında, yağ hücrelerinin ısınması sonucu içeriğindeki depolanmış yağın sıvı yağ olarak salgılanması artar, tedaviye lenfatik drenaj uygulaması eklenerek, bu yağların doğal yoldan uzaklaştırılması artırılır. Kolajen liflerin derhal sıkılaşması ve uzun dönemde de kollajen yenilenmesini sağlanır ki böylece, radyofrekans enerjisi aynı zamanda derinin yeniden şekillenmesine yardımcı olur.
Ayrıca dinamik kas aktivasyonu sayesinde kas liflerine yaptığı uyarı ile kaslarda tonus artışı ve sıkılaşma görülür. Sizde yaza sıkı ve pürüzsüz bacaklarla girmek istiyorsanız vakit kaybetmeyin. Önümüzdeki sayıda başka bir konuda buluşmak üzere sağlıkla kalın.
Medikal Estetik Hekimi
Dr. Seran Göçer
www.drserangocer.com
Facebook: @drserangocer
Instagram: @serangocer
Youtube - Dr. Seran Göçer