Şemdinli davasında protesto

VAN (İHA) - Hakkari'de, Şemdinli davasında tanık olarak dinlenen Umut Kitabevi sahibi Seferi Yılmaz mahkeme başkanının tüm ikazlarına rağmen ifade vermezken, mahkeme heyetini protesto eden mağdur avukatları da duruşmaya katılmadı.

Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde 9 Kasım 2005 tarihinde meydana gelen patlamanın tutuksuz yargılanan sanıkları astsubaylar Ali Kaya, Özcan İldeniz ve PKK itirafçısı Veysel Ateş, bugün ikinci kez Van Askeri Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı. Patlamanın yaşandığı Umut Kitabevi'nin tanık olarak dinlenmek istenen sahibi Seferi Yılmaz'ın mahkeme başkanının tüm ikazlarına rağmen ifade vermediği duruşma, yaşanan patlamadan sonra Batman, Hakkari ve Şirnak illerinde güvenlik güçlerince yakalanan PKK terör örgütü mensuplarından Sabri Adanır ve Hasan Salar'ın da aralarında bulunduğu kişilerin dinlenmesi ve olaydan kullanılan el yapımı bombanın herhangi bir terör faaliyetinde ele geçirilip geçirilmediğinin tespiti için 6 Haziran 2008 tarihine ertelendi.

Reklam
Reklam

Saat 10:15 sıralarında başlayan davanın duruşmasına; sanık astsubaylar Ali Kaya, Özcan İldeniz ile PKK terör örgütü itirafçısı Veysel Ateş, avukatları Vedat Gülşen, Orhan Nalcıoğlu, Mahmut Güler ve Yurdakan Yıldız'ın yanı sıra tanık olarak dinlenmek istenen patlamanın yaşandığı Umut Kitapevi'nin sahibi Seferi Yılmaz, yaşanan olaydan hayatını kaybeden Mehmet Zahit Korkmaz'ın eşi Hamide Korkmaz ile Metin Korkmaz katıldı.

Mahkeme Başkanı Yarbay Yücel Savrul, kimlik tespiti yaptıktan sonra tanıkların uyması gereken kuralları hatırlattı ve ardından Seferi Yılmaz'a söz hakkı verdi. Daha önceki ifadelerine başka bir şey eklemek istemediğini kaydeden Yılmaz, mahkeme başkanının sorduğu soruları da yanıtlamak istemedi. Mahkemede baskı altında olduğunu ileri süren Yılmaz, avukatının gelmesi durumunda ifade verebileceğini belirterek sanıklardan şikayetçi olduğunu ve cezalandırılmalarını istedi. Yılmaz'ın soruları cevapsız bırakması üzerine Mahkeme Başkanı Yarbay Savrul, CMK'nın 53. maddesi gereği sorduğu sorulara doğru bir şekilde cevap vermesi gerektiğini, aksi durumda tutuklayabileceğini belirtti. Yılmaz'ın, buna rağmen ifade vermemesi üzerine Mahkeme Başkanı Yarbay Savrul bu sefer diğer tanıklardan Metin Korkmaz'a söz hakkı verdi. Korkmaz'ın da ifade vermemesi üzerine Mahkeme Başkanı Yarbay Savrul, söz hakkını iddia makamına verdi.

Reklam
Reklam

Askeri Savcı Hakan İleri, yazılan talimatların cevaplarının beklenmesini; daha önce ifadeleri tespit olunan tanıklardan Mehmet Şerif Çelik, Mehmet Ali Öz, Mehmet Ali Temel, Mehmet Reşit Kaya, Nihat Uysal ve Behmen Demir'in dinlenmesi için talimat yazılmasını; bunların haricinde olaydan sonra Batman, Hakkari ve Şirnak illerinde güvenlik güçlerine teslim olan terör örgütü mensuplarından Sabri Adanır, Hasan Salar, Abdurrahman Yeşilyurt, Orhan Gezer ve Arif Kaçım'ın olayla ilgili mahkemeye bilgi vermeleri için Hakkari, Batman ve Şırnak Jandarma Komutanlıkları ile Cumhuriyet Başsavcılıkları'na bu kişilerin öncelikle adres tespitini ve ardından kendilerine talimat yazılmasını istedi.

Daha sonra mahkeme heyeti, iddia makamının hazır edilmesini istediği tanıklar için talimat yazılması; Hakkari, Şırnak ve Van Jandarma Komutanlıkları ile Emniyet Müdürlükleri'ne olay tarihinden önce terör örgütü faaliyetleri sırasında ele geçirilen ve özellikle Umut Kitabevi'nde kullanılmış HGR DM41 SPLİTTER COMP-B LOS FMP isimli el bombasının herhangi bir terör faaliyetinde ele geçirilip geçirilmediği için ayrı ayrı müzekkere yazılması için davanın duruşmasını 6 Haziran 2008 tarihine erteledi.
Duruşmada mahkeme heyetine direnerek savunma yapmayan Seferi Yılmaz, çıkışta basın mensupların sorularını cevaplandırdı. Yılmaz, Mahkeme Başkanı Yarbay Savrul'un tanık olmasına rağmen kendisini de azarladığını belirtti. Sorulan sorulara cevap vermediği için Mahkeme Başkanı'nın kendisini "Mahkemeyi taciz ettiğinizden dolayı sizi tutuklayabilirim" şeklinde tehdit ettiğini iddia eden Yılmaz, özgür olmadığı bir mahkeme salonunda ifade vermeyeceğini kaydetti. İddianameden kimlerin yargılanması gerektiğinin çok açık olduğunu ileri süren Yılmaz, "Bu mahkemenin çok fazla bir meşruiyeti yoktur" iddiasında bulundu.

Reklam
Reklam

İfade verip vermeyeceğini avukatları ile birlikte değerlendireceğini de söyleyen Yılmaz, ne kendisinin ne de avukatlarının davadan çekilmediğini kaydederek, "Sanıklardan davacıyız" şeklinde konuştu.