ANKARA (İHA) - Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın liderlere sunduğu AB uyum paketine İş Güvencesi Yasa Tasarısı'nın da alınması gerektiğini söyledi. Erdoğan, ANAP'a verecekleri cevapta, paketin 14. maddesinin İş Güvencesi Yasa Tasarısı olmasını isteyeceklerini de bildirdi.
AB'ye uyum paketiyle birlikte İş Güvencesi Yasa Tasarısı'nın da bir an önce Meclis'ten çıkarılması amacıyla siyasi parti liderlerini ziyaret eden Türk-İş, Hak-İş ve DİSK yöneticilerinin bugünkü durağı AK Parti Genel Merkezi oldu. Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ve Türk-iş Genel Sekreteri Hüseyin Karakoç, AK Parti lideri Erdoğan'ı makamında ziyaret etti.
SENDİKA BAŞKANLARINDAN 'OY' TEHDİDİ Ziyaret sırasında bir konuşma yapan Çelebi, Meclis'in 29 Temmuz'da yapacağı olağanüstü toplantıda, uyum yasalarının gündeme geleceğini hatırlatarak, bu yasalarla birlikte İş Güvencesi Yasa Tasarısı'nın da ele alınması gerektiğini söyledi. Tasarının 1.5 yıldır Meclis gündeminde bulunduğunu, ancak çıkarılmadığından yakınan Çelebi, bu konuya duyarlılık gösteren veya karşı çıkan partileri yakından izleyeceklerini söyledi. Bunun bir tehdit veya şantaj olarak algılanmamasını isteyen Çelebi, siyasi partilerin tavırlarını değerlendireceklerini kaydetti.
Hak-İş Genel Başkanı Uslu da, iş güvencesinin AB normları içerisinde özel bir yerinin olduğuna işaret etti. Tüm partileri bu süreçte samimiyet testine tabi tutacaklarını anlatan Uslu, "Seçmen olarak ekonomik ve sosyal sorunlarımızı ortadan kaldıran bu yasaya karşı çıkan partiler bizden oy alamazlar. Buna destek veren partiler ise işçi ve memurların takdirini kazanacaktır. Bu bir tehdit değildir. Sadece seçmen sorumluluğunu kullanmaktır" diye konuştu.
Türk-İş Genel Sekreteri Hüseyin Karakoç ise yaptığı açıklamada, söz konusu tasarının devlete mali bir külfet getirmediğini sadece çalışanların örgütlenme özgürlüğünü genişlettiğini savundu.
AK PARTİ'DEN DESTEK AK Parti lideri Tayyip Erdoğan, hükümetin ulusal programda kısa vadeli taahhütler arasında yer almasına karşın İş Güvencesi Yasa Tasarısı'nı henüz çıkarmadığını belirterek, bunun önümüzdeki dönemde sorun olacağını söyledi.
ANAP'ın 13 maddelik teklifine 14. madde olarak iş güvencesini ekleyeceklerini açıklayan Erdoğan, "Konuyla ilgili mücadelemizi vereceğiz. Temenni ederiz ki, bir netice alınsın. Diğer partiler de inşallah bu teklifi getirirlerse, AB ile ilgili maddelerin görüşülmesi gerçekleşirse bu konuda isabetli bir adım atılmış olacaktır. Bitirilmeyecek bir mesele değil. Bu parlamento 24 saatte RTÜK Yasası'nı çıkardı" dedi.
USLU'DAN BAYDUR'A CEVAP Daha sonra basın mensuplarının sorularını cevaplayan Uslu, kendileri hakkında 'çağdışı' nitelendirmesini yapan TİSK Genel Başkanı Refik Baydur'a tepki gösterdi. Uslu, "Eğer bu tavrımız çağdışıysa, sivil toplum örgütlerinin taleplerini dile getirmesi, oylarını kullanırken tercihlerinde kendilerine duyarlılık gösterenlerle göstermeyenler arasında seçim yapması çağdaşlıksa sayın Baydur'un çağdaşlıktan ne anladığını yada kendisinin hangi çağda yaşadığını sormak gerekir. Çok demokratik bir tavırdır bizimkisi. Sayın Erdoğan'ın tavrı çok duyarlı bir yaklaşımdır. İktidar partileri İş Güvencesi konusunda ürkek davranmaya devam ederlerse, biz o zaman 'acaba siyasi partilerin seçim harcamalarını gündemde tutarak onları baskı altına almak ne kadar çağdaşlıktır?' sorusunu sorarız" değerlendirmesinde bulundu.
"HUKUKİ DURUMUMDAN ÇIKAR SAĞLAYANLAR 3 KASIM'DA BEDELİNİ ÖDEYECEK" Erdoğan ise, gazetecilerin sorusu üzerine Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün sicil affına ilişkin dün yaptığı açıklamayı değerlendirdi. Adalet Bakanı Türk'ü çelişkili davranmakla suçlayan Erdoğan, Türk'ün bu tavrının kendisini üzdüğünü söyledi. Konunun hukuki süreçten çıkarak siyasi bir sürece girdiğini vurgulayan Erdoğan, "Olay, Tayyip Erdoğan meselesi değildir. Kimse bunu Tayyip Erdoğan'ın ön şartı olarak görmesin. Olay ileriye dönüktür. Bu sadece Tayyip Erdoğan'a spekülatif uygulama olarak görülüyor. Bununla birileri çıkar sağlamaya çalışıyor. Bu siyasi çıkarı sağlamaya çalışanlar, haksız rekabete yol açanlar ne olursa olsun, bedelini 3 Kasım'da çok ağır ödeyecekler" tepkisini gösterdi.
Öte yandan, AK Parti lideri Erdoğan, Sayıştay Başkanı Mehmet Damar'ı da kabul ederek bir süre görüştü.