Hak-İş Konfederasyonu ve Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Sendikalar artık 21. yüzyıla ait yeni şeyler üretmek zorunda. Sendikalı yaşamı diri tutmak, güçlendirmek için küreselleşmenin önümüze getirdiği şartları dikkate alarak yeni bir anlayış geliştirmek gerekiyor" dedi. Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de bütün dünyada olduğu gibi küreselleşmenin sonucu olarak sendikalı yaşamda bir gerileme görüldüğünü söyledi. Küreselleşmenin ortaya koyduğu değişikliklerin, ülkeler arasındaki geçişlerin kolaylığı, sermayenin ülkelere hızla girmesinin ve çıkmasının yaşamı etkilediğini anlatan Arslan, şunları söyledi: "İş yerlerinin anlayışları değişti. Bu değişince normal olarak da sendikalar bundan olumsuz etkilendi. Çünkü her iş yeri daha doğrusu her ev, her bilgisayarın başı bir iş yeri oldu. O nedenle küreselleşmeden kaynaklı bir geriye gidiş var. Bir de sendikalar artık 21. yüzyıla ait yeni şeyler üretmek zorunda. Sendikalı yaşamı diri tutmak, güçlendirmek için küreselleşmenin önümüze getirdiği şartları dikkate alarak yeni bir anlayış geliştirmek gerekiyor. Artık çatışma üzerine kurulmuş sendikacılığın karşılığı yok. Sloganlarla konuşan ve sendikacılığı soğuk savaşın aracı yapan sendikaların kamuoyunda, işçiler nezdinde alıcısı yok. Sendikaları geliştirmek zorundayız. İşçi iş veren ilişkilerini çatışma üzerine kurmamalıyız. Uzlaşma, sosyal diyalog mekanizmalarını güçlendirerek işçi iş veren arasındaki sorunları diyalogla çözmek için çaba sarf etmeliyiz." - "11 milyon sigortalıdan sadece 1 milyonu sendikalı" Arslan, işçi ve işverenin çatışma istemediğini, yeni anlayışları geliştirmek adına Hak-İş'in konumunu burada önemli bulduğunu ifade etti. Hak-İş Konfederasyonunun bu anlamda kendi içerisinde tutarlı olduğunu ve üye sayısını artırmaya devam ettiğini belirten Arslan, şöyle devam etti: "Ama dünyadaki genel etkilerden de mutlaka etkileniyoruz. Gelecekle ilgili umutlarımı diri tutuyorum. Bütün bu olumsuzluklardan sonra sendikalı hareketin yükselmeye geçeceğini umuyorum. Hak-İş bunu başarma konusunda önemli işler yapıyor. Gelecekle ilgili umutsuz olmaya gerek yok. Sermaye olacaksa emek gücü de olacak. Eğer emek varsa sermaye de olacak. Bu iki güç uzlaşmayı ve birlikte çalışmayı başarabilirse ben Türkiye sendikal yaşamından da umutluyum. Şu anda tablo hiç iç açıcı değil. 11 milyon sigortalıdan sadece 1 milyonu sendikalı. Bu da yüzde 10'a tekabül ediyor. Bizim en azından yüzde 50'leri bulmamız gerekiyor. Bunun için çaba sarf edeceğiz." - Kamuda çalışan taşeron işçilerin durumu Arslan, taşeron işçi uygulamasının Türkiye'nin büyük sorunu olduğunun altını çizerek, belediyelerde, bakanlıklarda bütün kamu hizmetlerin taşeron eli ile yürütülmeye çalışıldığını savundu. Türkiye'de 1 milyonun üzerinde taşeron işçi olduğuna dikkati çeken Arslan, bunların büyük bir bölümü de sendikasız. Maalesef yasal haklarını kullanamıyorlar. Fazla mesai alamıyorlar, izin kullanamıyorlar. Gerçekten kamuda aynı işi yapan kadrolu işçilerle bunlar arasında büyük bir uçurum oluştu. Bu Türkiye'ye yakışmıyor. Türkiye'de, gelecekle ilgili büyük hedefleri olan bir ülkede, taşeron sorununu çözmemiz lazım" ifadelerini kullandı. Hükümetin de bu sorunun çözülmesinden yana olduğunu dile getiren Arslan, ancak nasıl çözüleceği hususunda . henüz bir uzlaşmaya varılamadığını sözlerine ekledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz