Havana - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Türkiye ile Küba'nın ekonomik ve siyasi ilişkilerinde bir engel görmediğini belirterek, "Bir ülkenin başka bir ülkeye uygulamış olduğu politikaları biz de sürdüreceğiz diyemeyiz" dedi.
Bağlantısızlar Hareketinin 14. Zirvesi'nde Türkiye'yi "davetli ülke" statüsünde temsil eden Şener, Küba'da Türk gazetecilerin sorularını yanıtladı.Türkiye'nin, Bağlantısızlar Zirvesi'ne ilk kez davet edildiğini, bunun Türkiye'ye olan ilginin göstergesi olduğunu ifade eden Şener, zirveye katılmanın da bir gereklilik olarak ortaya çıktığını kaydetti. Şener,zirvenin devlet ve hükümet başkanları düzeyinde yapılan açılış ve kapanış toplantılarına katıldığını; ekonomik, siyasal, sosyal ilişkileri geliştirme temelinde ikili görüşmeler yaptığını belirtti.
Başbakan Yardımcısı Şener, 2008 yılında 63. BM Genel Kurulu'nda yapılacak olan Güvenlik Konseyi geçici üyelik seçiminde 2009?2010 yılları için Türkiye, İzlanda ve Avusturya arasından iki ülkenin seçileceğini,Türkiye'nin desteklenmesi için kulis faaliyetinde bulunduğunu ifade ederek, BM'deki seçimler için önceden kulis yapılmadığı durumda başarılı bir sonuç alınamayacağına dikkati çekti.
Bakan Şener, BM seçimlerinde Türkiye'yi destekleyeceğini sözlü ya da yazılı beyan eden ülke sayısının 120'yi bulduğunu ifade etti.Şener, Küba Dış Ticaret Bakanı Raul Dela Nuez ile Dış Yatırım ve Ekonomik İş birliği Bakanı Marta Lomas ile görüştüğünü, iki bakanın da Türkiye'yi bildiğini ve yakınlık duyduğunu belirtti.
Kübalı bakanların, "Türkiye'de üretilen pek çok malın üçüncü ülkeler aracılığı ile Küba'ya gelmesinden üzüntü duyduklarını, Küba'da da Türkiye'nin yararlanabileceği ürünler olduğunu ifade ettiklerini" kaydeden Şener, Kübalıların, seralarda zararlılarla mücadelede genetik ve biyolojik yöntem geliştirmelerini buna örnek gösterdi.
Şener, ABD'nin Küba ile ilişki kuran ülkelere yönelik yaptırım uygulamasıyla ilgili bir soruyu yanıtlarken de, "Türkiye ile Küba'nın ekonomik, siyasi ilişkilerinde bir engel görmüyorum. Her ülke bağımsızdır. Kendi politikalarını belirler" dedi.
Şener, hükümetin, bölgeyle ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğine inandığını, gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerle ilişkileri yoğunlaştırmayı temel bir strateji olarak belirlediklerini ifade ederek, 2005 yılını Afrika,2006'yı da Latin Amerika yılı ilan ettiklerini ve bunlara yönelik birer eylem planı oluşturduklarını kaydetti.
Şener, şöyle devam etti:
"Burada bulunmamız da bu genel stratejimize uygundur. Amerika'nın Küba'ya yönelik uyguladığı ambargo, Amerika'nın tercihidir. BM'den sonra dünyanın en çok sayıda ülkesinin iştirak ettiği bir örgüt bağlantısızlar... Bu ülkelerin tamamı Küba'ya gelmişler, siyasi ilişkilerini kurmuşlar, dünya forumlarını tartışmışlar. Böyle bir durumda 'biz Küba'ya uzak duralım' diyemeyiz. Çıkarlarımız varsa yakın dururuz."
Şener, Bağlantısızlar Zirvesi'nin devlet ve hükümet başkanlarının katıldığı toplantının açılışında yapılan konuşmalarda BM'nin yeniden yapılandırılması, uluslararası sorunlarda ortak bakış açısı geliştirme, uluslararası terör suçları konusunda duyarlılık ve barışı korumaya yönelik vurgu yapıldığını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Herkesin gözü, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'daydı. Fakat çok ilginçtir, Ahmedinejad herkesi şaşırttı. Bir diplomat üslubuyla, uluslararası nezaket kurallarına uygun, kelimelerini özenle seçerek Amerika dahil kimseye çatmadan, ılımlı ve kavrayıcı bir konuşma yaptı. Asya'nın her zaman barıştan yana olduğunu vurguladı. Onu dinleyen herkes, 'buradaki Ahmedinejad, bizim tanıdığımız Ahmedinejad'dan çok farklı' yorumunu yaptı."